Neye mal olursa olsun Çeviri İngilizce
306 parallel translation
Sosyal konumun ve itibarın çevrendekilere neye mal olursa olsun korunmak zorunda mı?
Your social position and your reputation these must be kept up at what cost to those who are around you?
Neye mal olursa olsun?
At what cost?
Ne kadar sürerse sürsün, neye mal olursa olsun sonuna kadar gideceğiz.
We'll fight this through for you, no matter how long it takes or how much it costs.
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
In keeping with the policy of the Golden Garter which strives to bring to Deadwood the best in entertainment regardless of the expense it is my great pleasure to present to you now that lovely star, that toast of New York, Miss Frances Fryer!
Neye mal olursa olsun, çiftliğimizi düşmanlardan korumalıyız.
We must save Animal Farm from its enemies at all costs we have.
Neye mal olursa olsun, mutlu olmalıyız düşüncesi bizi bu duruma sürükledi.
Being happy at all costs has got us where we are.
Sonra sağ cenahtaki havanları indirmek sana kalıyor. Neye mal olursa olsun.
Then it's up to you to get those mortars on the right flank, at all costs.
Neye mal olursa olsun döneceğim!
I'll do whatever it takes!
Evinde EP'yi azarlamanla tüm bu şeyleri sen başlattın ve sen bitireceksin neye mal olursa olsun.
You started this whole thing in your living room the day you told off the EP... and you'll finish it if I have to drag you every inch of the way myself.
Neye mal olursa olsun..
For whatever it's worth..
Bu canavarı yakalamak neye mal olursa olsun!
Whatever it takes to catch that monster!
Neye mal olursa olsun, diplomatik ilişki kurmalıyız.
We must establish diplomatic relations at all cost.
Neye mal olursa olsun, Japonları paramparça edip, Kore'yi alacağız.
We'll smash the Japanese and drive them from Korea.
Neye mal olursa olsun politik bir ceza vermek istiyorlar.
Whatever the cost, they want to reach a political sentence.
Neye mal olursa olsun polisin, yargıcın, ya da yönetimin ceza vermek istediklerine inanmıyorsunuz sanırım.
You don't seem to believe that the police, the judge, or the governor are in agreement of a sentence, to whatever the cost.
Masamın üstü gelen mesajlardan geçilmiyor. Gelen telefonların haddi hesabı yok. Herkes, neye mal olursa olsun kurtuluşun için sana iyi dileklerini iletiyor.
But my tape deck is just as jammed with telegrams as my head is jammed with phone calls from people who are wishing you well in your getaway, no matter where it might lead you.
Nami Matsushima'yı neye mal olursa olsun, kendimiz derdest etmeliyiz.
We'll have to bring in Nami Matsushima ourselves, no matter what it takes.
Araştırmaya neye mal olursa olsun devam etmek istemedin mi?
Didn't you say research should continue at any price?
Neye mal olursa olsun, Bond ölmeli.
At any cost - any - Bond must die.
- Neye mal olursa olsun.
- Whatever it costs.
Neye mal olursa olsun!
Regardless of what is needed!
Efendimiz ayın 14'ünde bizden alındığında, neye mal olursa olsun, Efendimizin ölümünün intikamı olarak, Kira'nın canını almaya and içmiştik!
When our master was taken from us on the 14th, we made the decision to take Kira's life at all costs and avenge the death of our lord!
Neye mal olursa olsun, ona her şeyi en iyi mağazadan almanızı istiyorum.
I want you to order everything from the best shop, whatever the cost.
Ona neye mal olursa olsun?
No matter what it does to him?
Neye mal olursa olsun, taş cebinde olacak.
Whatever it takes, the rock's in your pocket.
Neye mal olursa olsun bunu eve götüreceğim.
I'm going to take this home whatever it takes.
Peşimden ayrılmayacak bir haber ekibi isteyeceğim. Neye mal olursa olsun patronu razı edeceğim.
i'll get a news crew together, even if i have to tie'em up and brand'em.
- Brice'ı kurtaracağım. Neye mal olursa olsun.
I'm going to save Brice, no matter what it takes.
Neye mal olursa olsun.
For what it's worth.
Ne pahasına, neye mal olursa olsun.
Any price, any cost.
Ataları kadar başarılı olabilmeleri için neye mal olursa olsun aktardık.
We'll have inherited whatever it took to make them successful as ancestors.
Neye mal olursa olsun.
Whatever it takes.
Varolan en iyi olmalıyım. Neye mal olursa olsun.
I have to be the best there is, no matter what it takes.
Neye mal olursa olsun.
At any cost.
Neye mal olursa olsun, o rehinelerin yaşamalarını sağlamalıyız.
Whatever it takes we have to make sure those hostages survive.
Rehineler neye mal olursa olsun korunmak zorunda.
Those hostages have to be protected.
Neye mal olursa olsun Shakaar'ı durduracağım.
I will stop Shakaar by any means necessary.
Neye mal olursa olsun.
For what it's worth...
Ama kalbini kazanabilmek için, neye mal olursa olsun her şeyi yapacağım, beni reddetti- - beni!
But no matter what lengths I go to win her heart, she rejects me... me!
Neye mal olursa olsun, Francie Brady domuz garajından kurtulacaktı.
"Whatever it takes, Francie Brady's getting out of the garage for pigs."
Neye mal olursa olsun.
I don't care what it takes.
- Neye mal olursa olsun yakacağız
- We're gonna fry no matter what.
Neye mal olursa olsun, bu işin sonunu görmeye kararlılar.
They're determined to see it through, whatever the cost.
Doğru şeyi yapmaya hazır olmak olabilir mi? Neye mal olursa olsun?
Is it being prepared to do the right thing, whatever the cost?
Ve neye mal olursa olsun bu avcıları durdurmak için elimden geleni yapacağım.
And I will do everything it takes to stop those poachers.
- Ulkeyi yok ediyorlar. Neye mal olursa olsun, sahip olma isteği. Lşte burada başlıyor.
It's what's ruining this country - the obsession with being number one starts here.
Neye mal olursa olsun,..... SG-1'in o gemilerde olduğundan kuşkuluyum.
For what it's worth,..... I seriously doubt SG-1 is aboard those alien ships.
Neye mal olursa olsun bunu yapmak istiyorum... herşeyi adayacağım.
I'm willing to do whatever it takes to sacrifice everything.
Neye mal olursa olsun bunu başarmalısın. Hey! Dinliyor musun?
Aria.
Neye mal olursa, olsun, arkasını kollamak için peşine birisini takacağız.
We'll assign someone to look after him, whatever it takes.
Neye mal olursa olsun onu kurtar.
Save it at any cost.