O olmazsa Çeviri İngilizce
557 parallel translation
O olmazsa kiralık silahşorlar çarpışmaz.
Without him, those hired gun-hands won't fight.
- Eğer o olmazsa, kurtulamayız.
- If he doesn't, we won't.
O olmazsa, her şey anlamsız olacak.
And if she is no more, everything will be meaningless.
O olmazsa, sivrisinekler çocuğu canlı canlı yer!
Without that the mosquitoes will eat him alive!
O olmazsa sürüyü pazarda satabiliriz.
With her out of here we could at least get our cattle to market.
O olmazsa, nefes almaya, yaşamaya başlayacaksınız.
Without Giorgio, you'd start to breathe, become yourself again.
O olmazsa, Arakneya'nın tüm yaşayanları ölecek.
Without that, all of the creatures of Arachnea shall die.
- O olmazsa, ölebiliriz.
- Without him, we might be dead.
- O olmazsa, başka biri.
- If not him, another.
O olmazsa, bizi restoranı satmaya zorlarlar.
Without him, we'll be forced to sell the restaurant.
O olmazsa... kapatmaya mecbur kalırdım.
Without him, I'd have had to close down :
Sanırım, o olmazsa...
I think I would...
Ama o da olmazsa bıçak iş görür.
And if that don't work, a knife will.
O kadar tantana çıkardık. Hiç olmazsa bir darağacı gösterisini hak ettik!
We've gone to a heap of trouble not to have at least one hanging'!
Yine de o umut olmazsa hiç bir şey olmazdı.
Yet without that hope, there would be nothing.
Eğer sizin için sorun olmazsa, sizinle birlikte o gecenin üzerinden bir daha geçmek istiyorum. Herhangi ufak bir olayın hafızanızdan kaçmış olması durumuna karşı.
If you don't mind, Latour, I should like to go over that night with you again, in case any small incidents have slipped your memory.
O zaman sorun olmazsa ben biraz susadım.
Then if you don't mind, I'm kind of thirsty.
O kadın için güneşlikler olmazsa olmazdır bu odada.
Sunshades for a woman who never left this room.
O da olmazsa, terzilik yapabilirim.
I can work as a seamstress.
Eğer o davacı olmazsa ortada bir dava da olmaz.
If she doesn't join the suit, you have no case.
O yeni yerine yerleştiğinde, hiç olmazsa Erin o kadar yakınında olmayacak.
When he's been located, at least Erin won't be staying close by.
Hiç olmazsa Charlie ve o mutlular.
At least she and Charlie are happy.
Viski olmazsa olmaz. Olmaz. O kadar.
Without that scotch she wouldn't- - She just wouldn't, that's all!
Siz, antika taşlar, habis insanların aranıza kattığı o körpe yavrulara siz acıyın hiç olmazsa.
Pity, you ancient stones, those tender babes... whom envy hath immured within your walls.
Sürpriz olmazsa o tepeye ulaşmak imkânsız.
Without surprise, there isn't a chance of reaching that high ground.
Ama o Komançinin inandığı şeye göre gözleri olmazsa, Ruhlar Alemine giremez.
But what that Comanche believes ain't got no eyes, he can't enter the Spirit Land.
Eğer şirket başkanının ofisi sponsorları etkileyecek kadar büyük olmazsa,... o zaman aşağıdaki Araştırma'da kızların araştıracakları bir şey de kalmaz.
If the office of the president isn't big enough to impress the sponsors, then there's nothing for the girls down in Research to research.
Korkunçtur, geceler.. .. o güzel vücudun, bitişiğimde olmazsa.
Horrible are the nights without your lovely body next to me.
Hiç olmazsa o beladan kurtuldu sonunda!
- He's your brother! - Unfortunately!
Hiç olmazsa o iyi biri, üstelik beni seviyor.
At least he's good and he loves me.
O da olmazsa Georgia senatörü Talmadge de olur.
If you have no luck there, get me Senator Talmadge.
Hiç olmazsa o daha dürüst davrandı.
Except he was more frank about his.
Ama inançlı olmazsan tanrıya inancın olmazsa,... o zaman kendi inancını koyarsın,... ve buna inanırsın.
But, if you don't put your faith in men and if you don't put your faith in God,... then you still put your faith in yourself,... recognize yourself in those you leave.
Benim için o kadar da olmazsa olmaz değil.
Personally, I'm not crazy about it, you know.
Ve o parçam olmazsa, ölüden farkım kalmaz.
Without it, I'd be dead.
Eğer anlaşma olmazsa, başarısız olurum, ve o üç adam bunu kutlar.
If the deal fails, I fail, and three men celebrate.
Ayrıca, o para olmazsa sizin de başınız büyük belada demektir.
Besides, without that money you're all in big trouble too.
Hiç olmazsa o zaman rahat zaman geçirdiğini bilirdim!
At least then I'd know you were relaxing!
O ilaç olmazsa ölürsünüz.
Without it, you will die.
Hiç olmazsa o şekilde insanın ilgisini çekiyordun.
At least then you could move me a bit.
Gerçekten nefret ettiğim bir şey varsa, o da olmazsa olmaz bir kadındır.
If there's one thing I really despise, it's an indispensable woman.
Baylar, o altın pazartesi öğlene kadar elimizde olmazsa... pound'un değeri sıfır olur.
Gentlemen, unless we get that gold on Monday... by noon the pound will be worthless.
Eğer sorun olmazsa... o sahneyi kaçırmak istiyorum.
I'll miss that scene, if you don't mind.
O yol olmazsa 2'nci kolordu hariç, bütün ordum boşa çıkar.
Without that road, your army, except for my 2nd Corps... would be out of a job.
Sadece, teslim olmazsa onları asacağını ona ilet.
All you need to do, is tell him that you'll hang them all if he doesn't turn himself o ver to you.
O hiç olmazsa kendini loş sokaklarda saklıyordu
At least she knows she has to hide herself in the dark
Kafan o kadar yukarılarda olmazsa üzerindeki baskı da azalır.
Just takes a little pressure off when your nut isn't sky high.
O elmaslar olmazsa, Wilby Xaba ve Siyah Birlik bir avuç umutsuz Kafir'e döner.
Look, without those diamonds, Wilby Xaba and the Black Congress are just a bunch of helpless Kaffirs.
O günden beri geceleri hep lambalar açık olurmuş. Eğer ışık olmazsa da ağlarmışım.
Since then I've always liked the light and I would cry at night if there was no light
O yüzden hiç olmazsa iyi vakit geçirelim.
So we might as well have a good time.
Şefine Bigwig'e söyle, o ve Hyzenthlay... ve diğerleri geldiğimizde dışarıda bizi bekliyor olmazsa, oradaki herkesin gırtlağını parçalayacağım.
And you tell your chief, Bigwig, that if he and Hyzenthlay and the others aren't waiting outside when I come for them I'll tear out every throat in the place.
olmazsa 30
o olmaz 68
o olmadan 38
o olmasaydı 39
o ölmedi 53
o olmalı 51
o ölmüş 52
o ölmeyecek 18
o ölmeli 16
o olmaz 68
o olmadan 38
o olmasaydı 39
o ölmedi 53
o olmalı 51
o ölmüş 52
o ölmeyecek 18
o ölmeli 16