Oyun oynama Çeviri İngilizce
747 parallel translation
Benimle oyun oynama.
Don't play games with me.
Hiç bir şey, İngiliz iki yüzlülüğünü, "oyun oynama" sözü kadar ele veremez.
Nothing betrays the hypocrisy of the English more than their use of "playing the game."
Haydi Mildred oyun oynama.
Come on. Don't play any games.
Aç ve beni utandır ya da benimle oyun oynama.
Open it and make a sap out of me or else stop playing me for one.
- Ben onu tanımıyorum. - Oyun oynama benimle.
Listen, kids, don't get smart with me.
Benimle oyun oynama.
Making a plaything of me.
Benimle oyun oynama!
You cheapskate!
oyun oynama! Sen sadece bir çocuksun!
You're a kid and nothing more.
Oyun oynama!
No games!
Benimle oyun oynama.
Don't spare me.
Benimle oyun oynama.
Do not play games with me.
Benimle oyun oynama.
Don't play with me.
Bizimle oyun oynama.
Don't fool around with us.
- Angie, lütfen oyun oynama.
- Angie, please, no tricks?
Artık, benimle daha fazla oyun oynama, Brax.
Now, don't you play games with me, Brax.
Oyun oynama Nicole.
Don't play games, Nicole.
Bizimle oyun oynama.
Don't play games with us.
Cassie, benimle oyun oynama.
Cassie, stop playing games with me.
Benimle oyun oynama, Labiche.
Don't play games with me, Labiche.
Eddington'la oyun oynama.
Don't play games with Eddington.
Oyun oynama, yenildin.
No tricks. You're done for.
Bize oyun oynama, Yargıç.
Don't play pool, judge.
Benimle oyun oynama...
Don't say no all the time...
Simültane ( Ayni anda çok rakiple ) oyun oynama.
Multiboard Game. Price based on tariff.
Bana sakın oyun oynama.
Don't try to cheat me.
Bak şimdi, dostum, oyun oynama.
Now look, my friend, don't play cute.
Paran yoksa oyun oynama.
If you don't have it, don't play.
Benimle oyun oynama.
Do not repeat for me.
Bak, Amy, benimle oyun oynama.
Look, Amy, don't play games with me.
Bunu söylemek istemezdim... ama sakın bana oyun oynama
The 3,000 rifles were intended for 3rd Division, but you objected
Lewis, bu insanlarla oyun oynama.
Lewis, don't play games with these people.
Şimdi benimle oyun oynama yoksa seni ıslak diye ipe asarım.
Now, don't you run game out on me or I'll hang you out to dry.
Benimle oyun oynama, tamam mı?
Don't jerk my chain, okay?
- Bu konuda oyun oynama.
- Don't play games on this.
Dostlarında oyun oynama Hooker.
You can't play your friends like marks, Hooker.
Benimle oyun oynama!
You're putting me on!
- Oyun oynama.
- Don't play a game.
Sakın benimle oyun oynama.
Don't play games with me.
Oyun oynama, Dr. Scott.
Don't play games, Dr. Scott.
Benimle oyun oynama, Caesar.
Don't toy with me, Caesar.
Akıllı ol, benimle oyun oynama.
Watch it. Don't play games with me.
Müşterimle oyun oynama.
Don't play games with my client.
Bize oyun oynama.
Don't play games.
Paula, benimle oyun oynama.
Paula, don't play games with me.
Benimle oyun oynama, Rosa!
Don't play with me, Rosa!
Komser Wong, canını seviyorsan bana oyun oynama.
Wong Er Kwai, you dare to trick me! Now you're going to die.
- Benimle oyun oynama.
- Don't mess with me.
- Bizimle oyun oynama Süleyman. - Benim adım Malik.
No, Malik, please!
Bunlarla oyun oynama.
Believe me, I will make sure that no harm comes to him.
Benimle oyun oynama!
It's not worth it.
Benimle... oyun... oynama...
Don't... fuck... with... me.