Oyun oynamıyorum Çeviri İngilizce
328 parallel translation
- Oyun oynamıyorum.
- I'm not in the play.
Oyun oynamıyorum.
I'm not playing any games.
Oyun oynamıyorum.
I don't play a game.
Oyun oynamıyorum, Myra.
I'm not playing games, Myra.
Oyun oynamıyorum.
I'm not playing.
ben oyun oynamıyorum.
I'm not playing games.
Bir, ben oyun oynamıyorum. İki, senin ortaya koyacak hiç bir şeyin yok.
I ain't playing games, and you've got nothing to bet with.
- Oyun oynamıyorum, Dennis.
- I don't play games, Dennis.
Ben oyun oynamıyorum.
I'm not playing games.
- Oyun oynamıyorum.
- I'm not playing games with you.
Hadi Tommy, artık oyun oynamıyorum.
Come on, Tommy, I'm not playing around now.
Oyun oynamıyorum, bana inanmak gerekir.
It's no game, believe me.
- Burada oyun oynamıyorum!
- I'm not playin'around here!
Bak oyun oynamıyorum.
Look, I am not playing.
Ben oyun oynamıyorum Judah.
I'm not playing games, Judah.
Oyun oynamıyorum.
I'm not playing with you.
Şu anda oyun oynamıyorum.
I'm not playing games now.
Oyun oynamıyorum.
I'm not playing games!
- Ben oyun oynamıyorum.
- I'm not playing games.
Ben oyun oynamıyorum.
I'm not messing around.
Oyun oynamıyorum.
I'm not playin'.
Ben oyun oynamıyorum.
I'm not playing this game.
Artık oyun oynamıyorum.
I ain't playing games anymore.
Ben de oyun oynamıyorum oğlum.
Look, I ain't playing games either.
Burada oyun oynamıyorum.
I'm not playing games here.
Oyun oynamıyorum.
I ain't playin'with you now.
Oyun oynamıyorum.
It's no game.
- Seninle oyun oynamıyorum.
I'm not trying to run a game on you, Khaila.
- Oyun oynamıyorum!
- I'm not!
Oyun oynamıyorum ki.
I'm not playing.
Oyun oynamıyorum.
I ain't playin', man.
- Ben oyun oynamıyorum Senatör.
I'm not playing games, Senator.
- Sana oyun oynamıyorum.
Earl, look, I'm not playin with you.
Burada oyun oynamıyorum.
I'm not playing with you.
Afedersiniz... ama bu tür bir oyun oynamıyorum.
- Excuse me but I do not have to play such a game.
- Oyun oynamıyorum.
- I'm not playing games.
Bak Victor, burada bir tür oyun oynamıyorum, sana yardım etmeye çalışıyorum.
Look, Victor, I'm not playin'some kind of game here. I'm tryin'to help.
Oyun oynamıyorum!
I ain't playing with you!
Luke, oyun oynamıyorum.
- I ain't playing.
Seninle oyun oynamıyorum.
I'm not fucking with you.
Haydi, oyun oynamıyorum, evlat.
I am not playing with you, boy.
- Oyun oynamıyorum.
- I'm not.
Seninle oyun oynamıyorum.
I'm not, I'm not fooling you.
- Oyun oynamıyorum.
- I'm not playing.
Ben sizinle oyun oynamıyorum bayım.
- l'm not playing games with you mister!
Evlat, seninle oyun oynamıyorum.
Boy, I'm not playing with you.
Artık oyun oynamıyorum.
- I won't. I'm not playing.
Oyun falan oynamıyorum!
I'm not playing at anything!
Seninle oyun falan oynamıyorum Moriarity.
I'm not dancing with you, Moriarity.
- Benimle oyun oynuyorsun! - Hayır oynamıyorum!
- You're playing games with me.
Şimdi ben New York'ta değilim, Yankee Stadyumunda da oynamıyorum, ama oyun hala aynı ve tabi kurallar da ;
Now, I'm not in New York and I'm not playin'in Yankee Stadium, but the game's still the same and the rules still apply :
oynamıyorum 18
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17
oyun bitti 163
oyun oynama 28
oyun yok 20
oyun mu 56
oyun zamanı 18
oyun başladı 18
oyun başlasın 17
oyun oynamayı bırak 24
oyun oynamayı kes 17