Pek iyi hissetmiyorum Çeviri İngilizce
532 parallel translation
Kendimi pek iyi hissetmiyorum canım.
Well, I'm not feeling very well, dear.
Evet, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- No, I'm not feeling very fit.
Pek iyi hissetmiyorum.
I'm not feeling very well.
- Pek iyi hissetmiyorum.
- I don't feel well. Why?
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel very well.
Bu konuda pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel right about it.
Pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel very well.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I'm not feeling very well
Pek iyi hissetmiyorum, geçici bir şey.
I ain't feeling so sharp, it's a temporary condition.
Pek iyi hissetmiyorum.
Doesn't feel too good.
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- I don't feel so good.
Bugün pek iyi hissetmiyorum.
I'M NOT FEELING WELL TODAY.
- Pek iyi hissetmiyorum.
- l don't feel so good.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel well.
Eğer bilmek istiyorsan, ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum.
If you want to know something, I feel pretty lousy myself.
Pek iyi hissetmiyorum kendimi.
I'm not feeling very well.
Pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel too well :
Pek iyi hissetmiyorum, kalkıyorum izninizle.
I'll leave you now : I'm not feeling too well :
Kendimi pek iyi hissetmiyorum, sağlığım...
I don't feel good, my health...
Ben de kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel so good myself.
Pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel so good.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I feel a bit sick.
Fando, pek iyi hissetmiyorum.
Fando, I don't feel well.
Pek iyi hissetmiyorum.
I don't think I'm feeling well.
Üzgünüm ama bu gece kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I'm sorry but I don't feel well tonight.
Biliyor musunuz, Komiser, Aslında pek iyi hissetmiyorum.
You know, Lieutenant, I really don't feel very well.
Sinirlerim iyice bozuldu kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Have a cold : do they know? I do not fit myself.
- Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
- I don't feel so hot. - What's wrong?
Kendimi pek iyi hissetmiyorum. Sadece yatağa gitmek istiyorum.
And you, you crazy son of a bitch, you come back sometime.
Komutan Powell öldüğünden beridir, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't like to go below since Commander Powell died.
Pek iyi hissetmiyorum, izninizi rica edeceğim.
I'm not feeling well, may I be excused?
Pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel at all well.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel so great.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I--I--I DON'T FEEL VERY WELL.
Pek iyi hissetmiyorum ben.
I don't feel very well.
- Pek iyi hissetmiyorum!
- I don't feel so good!
Hayır, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
No, I don't feel so good.
Pek iyi hissetmiyorum.
Feeling very well.
Uyuyamadım çünkü kendimi kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I didn't sleep'cause I haven't... I haven't been feeling too well.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I don't feel so good.
Pek iyi hissetmiyorum. Kalbim biraz zayıftırda.
I'm not feeling well...
Kendimi pek iyi hissetmiyorum.
I'm not feeling well.
Pek iyi hissetmiyorum.
( Rajiv ) I'm not feeling well.
Pek iyi hissetmiyorum.
I'm not feeling very good.
Profesör, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Professor, I don't feel very well.
Kendimi pek iyi hissetmiyorum, konuşmam lazım.
I don't feel very well and I must talk to you.
- Anne, kendimi pek iyi hissetmiyorum.
Mum, I don't feel very well.
- Pek iyi hissetmiyorum.
- I don't feel well.
Pek iyi şeyler hissetmiyorum...
I do not have a good feeling.
Bunun hakkında pek de iyi hissetmiyorum.
Live dangerously... stud! I don't feel good about this.
... pek de iyi hissetmiyorum.
I'm not feelin'too good.