Randa Çeviri İngilizce
104 parallel translation
Hayır, dalgakıranda yiyeceğim.
No, I'm going to eat on the jetty.
Al onu. Al ve git buradan. Bu doğru, hatıranda yaşat.
Rod serling, creator ofthe twilight zone, will tell you about next week's story after this word from our alternate sponsor.
Yasugoro'yu kızdıranda işte bu.
That's what bugs Yasugoro.
Ama senin sıranda gelecek.
But your time will come, too.
Tam bu dalgakıranda ganimetini indirmek üzereydi.
His loot was unloaded on this very breakwater. ( DRUM BEATS ) But he oppressed his own people, he made war on his neighbors.
TAKİPÇİLERE ÖLÜM Kişiliğini çok seviyorum!
Randa, I do like your personality.
Seni tanıyamadım, E.
I'm sorry I didn't recognize you, E. Randa, honey, you know Jake.
- Randa, Jack'ı tanırsın. - Merhaba, Randa.
Hi, Randa.
- Selam, Randa. - Bu genci tanımıyorum.
And I don't know who this young man is.
Anaheim'den. - Buradan memnun musun, Randa?
How you getting on out here, Randa?
Randa, bize yiyecek birşeyler hazırla.
Randa is going to fix us lunch, ain't you, Randa?
Randa, sevgilim, Lester konuşuyor.
Randa, honey, this is Les.
Git makarnayı ve peyniri getir.
Go get the macaroni and cheese, Randa.
Git, Randa.
Wait, listen, Lester.
Bruce bu Randa Duane, asistanım.
Bruce, this is Randa Duane, my assistant.
Randa, ihtiyacım olan proje taslaklarını getirmemişsin.
Randa, you did not bring me the design specifics I needed.
Bununla ilgili bir şey söylemek ister misin, Randa?
Care to tell me about that, Randa?
- Randa.
- Randa.
Buradan sonrasını ben halledeceğim, Randa.
I will take it from here, Randa.
Randa?
Randa?
Randa buraya inmiş olabilir mi?
Could Randa have been down here?
- Cybertron'a git ve Randa Duane'i gör.
- Go to Cybertron and see Randa Duane.
Randa!
Randa!
Duane, Randa.
Duane, Randa.
Birinci sıranda ne var?
What's your first choice?
Zil çaldığı zaman seni sıranda göreceğim.
I expect you to be in your seat when the bell rings.
Randa yelkenleri öyleyken olmazdı.
That's not what the Skipper thought.
Dr. Randa Jane Berkowitz.
Dr. Randa Jane Berkowitz.
Sen tek bir hatıranda bile benim tüm hayatımdan daha fazla içten bir inanca sahipsin.
You have more conviction in one memory than I have in my entire being.
Mıranda'yla kavgamızı aklımdan çıkartamıyordum.
I couldn't get my fight with Miranda out of my head.
Randa McKinney ile birlikte divanda oturuyorduk.
I'm on the couch with Randa McKinney.
Randa McKinney bütün üstüne başına kusmuştu.
Randa McKinney throws up all over herself.
Ortak yaşam, bizim ilişkimiz bu şekilde olacak, Randa.
Symbiotic, that's what our relationship is going to be like, Randa.
Ve son olarak, biliyorsun, Randa, sana karşı bir şey değil... ama olmak isteyeceğim en son şey, bir Arap olmaktır.
And finally, you know, Randa, no offense or anything... but my very last choice would be an Arab.
- Onun ismi Randa.
- Her name's Randa.
Özür dilerim, Randa.
Sorry, Randa.
Randa, bu çok tatlı.
Randa, that's so sweet.
Randa, bu Barry.
Randa, this is Barry.
Ve, Brittany, bu Randa.
So, Brittany, this is Randa.
Randa Orta Doğu'dan gelmiş.
Randa's from the Middle East.
Gel, Randa.
Come on, Randa.
Randa ve ben Bay A ile cezaya kaldık.
Randa and I have DT with Mr. A.
Randa'yı da çağırdım.
I've invited Randa, too.
Emin misin, Randa?
Are you sure, Randa?
Ayrıca, Randa'ya seks öğretmemiz gerek, en iyi metod da budur.
Besides, we have to teach Randa about sex, and this is the best way to learn.
- Sen değil, Randa, üzgünüm.
- You couldn't, Randa, I'm sorry.
Randa, erkeklerin sevdiği pek çok şeyin günah olduğunu göreceksin sen de.
Randa, you're going to find out that a lot of things men like are a sin.
SON ŞANS GENELEV VE YAKIT Acele et, Randa.
Hurry up, Randa.
Meşgulum.
I'm busy, Randa.
- Ona gitmesini söyle. - Randa...
Randa, go inside, Randa.
Fındıkkıranda "Çorba" olduğumu düşünüyor ki, değilim.
He thinks I'm a soap opera nut.