Rüzgârda Çeviri İngilizce
157 parallel translation
Gözüme rüzgârda bir şey kaçtı.
The wind blew something in my eyes.
Ama Tanrı o rüzgârda değildi.
"but the Lord was not in the wind."
Bu rüzgârda dışarıda mısın?
Are you out in this wind?
İnce yağmurluğu rüzgârda açıldı.
His thin raincoat turned up against the weather.
Genç kızlar, rüzgârda sallanan başaklar gibidir.
Young girls are just like reeds in the wind
Rüzgârda uyurlar.
And they sleep on the wind.
Rüzgârda karlar uçuşuyor.
There's snow and wind.
# Uç, uç, rüzgârda
Fly, fly, on the wind
Rüzgârda parlayan Simone vahşi bir cazibe yayıyordu.
"Set aglow by the wind... " Simone radiates a wild vitality.
rüzgârda uçuşan saçlarıyla düğün çiçeklerinin arasında kayboldu.
"and disappears among the buttercups... " her hair flying in the wind. "
Saçları rüzgârda dalgalanıyor.
Her hair is fluttering in the breeze.
Derisi rüzgârda kurudukça tüm aile sevinecek.
And as its skin dries in the wind, the whole family rejoices.
Rüzgârda ve karda, sihirli şelalenin ötesinden cinli ormanlardan, ta ki hedefine ulaşana dek.
Through wind and snow Beyond the enchanted waterfall Through the elfin glades
Ey Yüce Ruh rüzgârda sesini duyduğum ve sabah sisinde nefesini gördüğüm.
Oh, Great Spirit whose voice I hear in the winds and whose breath I see in the morning mist.
Rüzgârda yanan nedir?
" What burns in the wind?
İnsanlar çaresizce savruluyorlar. Tıpkı şu rüzgârda oradan oraya uçuşan gazeteler gibi.
People drift about helplessly like these newspapers tossing about in the wind.
Goll rüzgârda bir şeyin kokusunu aldığını söylüyor.
Mito? A strange scent on the wind, somethings not right.
Bu kâğıt rüzgârda kaybolabilir ama bu yeminler yüreklerimizde ebediyen var olacak.
This paper could be lost in the wind, but these vows will be eternal in our hearts.
"Efendiye bakın! Sanki rüzgârda bir su kabağı!"
See the lord, a gourd in the wind.
"Efendiye bakın, sanki rüzgârda bir su kabağı!"
See the lord, a gourd in the wind.
Yoksa onlar sadece rüzgârda esen boş laflar mıydı?
WERE THOSE JUST EMPTY WORDS BLOWING IN THE WIND?
# Toprak ve kum uçuşuyor rüzgârda, belki de yağmur yağacak sonra #
Terra e polvere che tira vento e poi magari piove.
İstersen yere yatır da rüzgârda uçmasın.
Try to lay it down. The wind will blow it over if you don't.
Süren rüzgârda
Enduring the wind
Süren rüzgârda
Enduring wind
Süren rüzgârda
Enduring the wind and frost
Bu rüzgârda bunları uçurabiliyor olmamız bile müthiş.
With this wind, it's a wonder we can get them airborne.
Saçlarım rüzgârda dalgalanıyor müziğin sesiyle tepeler hayat buldu misali iyi değilim ama...
I mean, I'm not running around, wind-in-my-hair..... the-hills-are-alive-with - the-sound-of-music fine, but...
- Biraz rüzgârda kalmışım da!
- I just got the wind knocked out of me.
İkimizin beraber, orada sikimizi rüzgârda sallamamıza ne dersin.
You and me are standing out there with our dicks swinging in the wind.
Yağmurda, rüzgârda, karanlıkta...
Rain, wind, dark
Annemden aldığım kızıl saçlar ikiye örülü rüzgârda sallanıyor Sebebini merak ediyorum
the red hair I got from my mom braided in two swaying in the wind
Yakılacağım ve küllerim rüzgârda serpiştirilecek.
I'm going to be cremated- - dust in the wind, you know.
Rüzgârda bir kuş gibi uçacağım
Gonna fly like a bird on the wing
Rüzgârda yürüdü mü sanki pelerin sahibi bir balerin gibi oluyordu.
And when the wind blew she looked like a ballerina with a long cape.
Rüzgârda birbirlerine sürten bambuların sesinin zihnine ve kalbine huzur verdiğini söyledi.
She said that the sound of the bamboo brushing against each other in the wind can calm her mind and heart.
Ve sorumuzun cevabı arkadaşım, rüzgârda savruluyor.
And the answer, my friend... is blowin'in the wind.
Rüzgârda kalmış şahinden daha soğuğum.
I'm colder than that hawk out there on a windy day.
Sadece rüzgârda sallanan bir dalın sesiymiş.
It was just a tree branch, bending in the wind.
Biliyorsun, annesiz bir çocuk rüzgârda bozulmuş şemsiye gibidir.
You know, a child without a mother is like a broken umbrella in the wind.
Esen rüzgârda onu hissedebilir miyim?
I could hear his whisper in the wind.
Onu esen rüzgârda görebilir miyim?
I could feel it
Gerçekten öyleydim. Amcam bana dal gibi olduğumu söylerdi. Küçük bir rüzgârda kırılacaktım.
I had an uncle who said I was like a tree twig, said I was gonna get blown away in a strong wind.
Dallar rüzgârda sallandığında, boğaz ağrısı yapar.
When the branches rub in the wind, it makes a sore throat.
Bir şahin tek başına uçuyor rüzgârda süzülerek
A falcon flies alone soaring in the wind.
Sakin bir rüzgârda süzülerek bir şahin tek başına uçuyor
Riding the silent wind a falcon flies alone.
Sakin bir rüzgârda süzülüyor dur durak bilmeden
Riding the silent wind never can he rest.
Senin rüzgârda savruluşunu seyredeceğim ta ki açığa çıkıp seni lime lime etmelerine kadar.
I'm going to watch you twist in the wind until you're discovered and they tear you limb from limb.
Çocukken rüzgârda uçururduk.
The ones you used to blow into the wind when you're a kid.
Kırmızı atkı rüzgârda sallanıyor.
Red scarf, waving in the wind
Bir akağaç diktiğimde köklenişini izliyorum büyüyor, rüzgârda sallanıyor ve ben müthiş gurur duyuyorum.
I plant a birch tree. I watch it take root. It grows.