Tanışmanı istediğim biri var Çeviri İngilizce
239 parallel translation
Tanışmanı istediğim biri var.
I have someone here I want you to meet.
Danny, tanışmanı istediğim biri var.
Danny, I'd like you to meet somebody.
Barnett, tanışmanı istediğim biri var.
Barnett, there's somebody I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's somebody I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I got someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's someone I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
Oh, there's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I want you to meet someone.
Tanışmanı istediğim biri var. Dinle bu benim...
But, this is my... ( COMPLIMENTING IN FRENCH )
John, tanışmanı istediğim biri var.
John, there's somebody I'd like you to meet.
Kesinlikle tanışmanı istediğim biri var.
Someone you gotta meet. Guess who this is.
Jack, tanışmanı istediğim biri var.
Jack, there's somebody I want you to meet.
Ouiser, tanışmanı istediğim biri var.
Ouiser, theres someone ld like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
- I came to discuss new times.
Eve dönerken tanışmanı istediğim biri var.
I have somebody I want you to meet on the way home.
Harika, ama tanışmanı istediğim biri var.
Great, but there's someone I want you to meet.
- Tanışmanı istediğim biri var.
- Someone I want you to meet.
Hey, tanışmanı istediğim biri var.
Hey, I got somebody I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
You know, there's someone I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I have someone I'd like you to meet.
John, tanışmanı istediğim biri var.
John, this is a man you have to meet.
Tanışmanı istediğim biri var. Ally McBeal. Billy Alan Thomas.
ally mcbeal, billy Thomas.
Abby, tanışmanı istediğim biri var.
Abby, I have someone I wantyou to meet.
Tanışmanı istediğim biri var dedim ya.
I told you there's somebody I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
Folks don't even own themselves Anyway, there's this guy that I know that I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
Come! There's somebody that I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's somebody I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var Tina.
Tina, there's someone I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I got somebody I want you to meet. Come with me.
- Buraya gel. Tanışmanı istediğim biri var.
There's someone I want you to meet.
Hadi. Eve dönerken tanışmanı istediğim biri var.
Come on. I have somebody I want you to meet on the way home.
Gel. Tanışmanı istediğim biri var.
Come here... there's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I want you to meet somebody.
Heather! Tanışmanı istediğim biri var.
Heather, there's someone I'd like you to meet.
Evet, tanışmanı istediğim biri var.
Yeah. There's someone I want you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
There's somebody I need you to meet.
- Tanışmanı istediğim biri var.
- l have someone for you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
I want to introduce you to somebody.
Dairemde tanışmanızı istediğim biri var. Sharber adında bir bey.
There's someone in my apartment I'd like you to meet, a man named Sharber.
Dışarda tanışmanızı istediğim biri var.
There's someone outside I'd like you to meet.
Bay Parker, tanışmanızı istediğim biri var.
Mr Parker, there's someone I'd like you to meet.
Peter tanışmanı çok istediğim biri var.
Peter, there's someone over here I'd love you to meet.
Tanışmanızı istediğim biri var.
I have someone that I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
Here's somebody I want you to meet.
Burada tanışmanı istediğim biri daha var.
There's another fella here I want you to meet.
Tanışmanızı istediğim biri var.
There's someone I'd like you to meet.
Tanışmanı istediğim biri var.
Nina, two seconds.
Tanışmanızı istediğim biri var..
I would like for you to meet...
Bir sürprizim var. Tanışmanı istediğim biri.
Somebody I want you to meet.
Aperitiflere geçmeden kardeşlerim... tanışmanızı istediğim biri var.
And before the refreshments, brothers... I would like to introduce you... to Joachim Hauser.