English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ U ] / Uzaklara

Uzaklara Çeviri İngilizce

3,448 parallel translation
Beyaz bir şehirli kız ve kardeşi şehirden uzaklara kaçar.
A white city-girl and her brother head out into the outback.
Uçan her şey beni bu soğuk dünyadan uzaklara bulutların ötesine götürüyordu.
All that flew took me far from this pale world beyond the clouds.
Kardeşim bir goril ve annem onu uzaklara göndermiş. Özür dilerim.
My brother is a gorilla, and she sent him away.
Onu seviyordum ama annem onu uzaklara gönderdi.
I loved him, and she just sent him away.
" Uzaklara gidiyorum.
" I'm going away.
Evet, bir süre uzaklara gidiyoruz.
we're going to be away for a while.
Seni uzaklara göndermemin Dokgo yüzünden olduğunu düşünüyorsun değil mi?
[Couple Making 3]
Buradan çok uzaklara gidelim, kocanın bizi bulamayacağı yerlere.
Let's go far away from here, where your husband can't find us.
Kocanı ara ki, sana para gönderebilsin... böylece biz de buradan çok uzaklara gidebilelim.
Get him on the phone so that he can wire you some money and then we can go the hell of away from here.
# Ben de şehirden uzaklara kaçtım #
♪ So I ran far from the city Just because
Uzaklara.
How.
İhtiyaçları olan meyveleri bulmak için, daha da uzaklara gitmek zorunda kalacaklar. Ve risk alacaklar.
To find the fruit they'll need, they will have to travel much further and take a risk.
Uzaklara taşınıp, asla aramayacak.
He'll move far away, he'll never call.
- Seni uzaklara uçuracağız.
- We're gonna blow you away.
Şimdi duramam Çok uzaklara gittim
Can't stop now I've traveled so far
Her şeyi geride bırak seninle beraber uzaklara gidelim.
Drop everything and run away with me.
Yürüdü. Uzaklara gidiyordu.
- He walked away, he was going away.
Bu yüzden de onları uzaklara gönderiyorum.
So, I'm sending them off.
Buradan uzaklara gidebileceğiz.
We can go away from this place.
Evet muhtemelen çok uzaklara sürgün edildim
Yes, I shoot probably how far to go.
Onu buradan uzaklara götürüp Miami'de yeni Elysium'u kuracağım.
I'm going to take her away from here and start a new Elysium in Miami.
Annen seni uzaklara götürmeme izin verdiğinde çok mutluydu.
Your mother was happy to let me take you away.
Elinden geldiğince buradan uzaklara git.
Run as fast as you can and as far away from here as possible.
Kraliçeden kurtulmak için çok uzaklara gidiyorum. ... ama sizlerle harika günler yaşadım.
I'll go someplace far away where I can be safe from the queen but I know I will forever cherish our time together.
"Gökyüzünde Uzaklara"
♪ In the sky away
'Uzaklara uç''Ooh
- ♪ Better fly away. - ♪ Ooh
'Gökyüzünde uzaklara''Ooh'
- ♪ In the sky away. - ♪ Ooh
Uzaklara uçabiliriz.
Andrew, we can just fly away.
Söyle ona gittiğimi Çok uzaklara.
Tell her I've gone on a journey A long way away.
Çok ama çok uzaklara gitmeni.
For you to go away.
Bir seçeneğim olsaydı seni uzaklara götürürdüm.
If I had a choice, I'd take you far away.
Birlikte uzaklara gidelim.
Come away with me.
Çok çok uzaklara.
Far, far away.
Evet, uzaklara gideceği dedikodusunu duydum.
Yeah, I heard through the grapevine that she's going away.
Neyse... Onun uzaklara gideceğini bilmen gerektiğini düşündüm.
Anyway, I thought you should know she's going away.
Karan, çok uzaklara gitme.
- Karan, don't wander too far off.
Rüzgarla sürüklenip uzaklara gideceğiz.
We're just gonna float away forever.
Uzaklara gitmek isteyen sensin.
You're going off the deep end!
Philadelphia'dan çok uzaklara gelmişsiniz.
You fellas are a long way from Philadelphia.
Uzaklara kaçıp evlenmek yeterli değil mi?
"Isn't it enough that we ran away and got married?"
Oğlunla ikinizi buralardan çok uzaklara götürmeye yeter.
Enough to buy you and your son passage, far from these shores. Spartacus...
Sana damgaladıkları Spartacus isminden çok uzaklara.
Far from the name Spartacus they have branded you with.
Uzaklara gidiyorum.
I'm going away.
Payımı alıp buradan uzaklara gidebilirim.
I can take my cut, getaway from here-far away.
Beni uzaklara götür.
Take me away.
Işığı hissedip, uzaklara uçmak istiyorum.
I want to feel light, and fly away.
Ana karakterler uzaklara gitsin.
The lead characters should just walk away.
Buradan gideceğim uzaklara.
Dad, I will go faraway.
Bu şehir uzaklara gidenlerin annesi ve kalanların üvey annesi.
This city is a mother to those who are far away and a stepmother to those who stay here.
O kadar üzülmüş ki, uzaklara gitmiş.
So sad that he had to go away.
Çok uzaklara gitmiştin zaten.
You were already too far gone.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]