Ya bebek Çeviri İngilizce
879 parallel translation
ya bebek?
The baby?
Ya bebek, onu özlüyor musun?
And the baby, do you miss her?
- Ya bebek?
- And the baby?
Anne, ya bebek büyükannemle teyzem buraya ulaşmadan gelirse?
Mama, suppose the baby comes before Grandma and Aunt Sissy get here?
- Peki ya bebek?
- And the baby?
Peki ya bebek?
And the baby?
Ya bebek yaşamazsa?
What if the baby doesn't live?
Ya bebek?
And the baby?
- Ya bebek nasıl?
- How about the baby?
Ama ya bebek dedesinin içgüdülerine sahip olarak doğarsa. O zaman doğmamış olması daha iyi.
Just that if it takes after its grandfather, better it not be born at all.
Ya bebek doğarsa?
If the baby comes?
Ama ya bebek?
But a baby?
Peki ya bebek ne olacak?
And what about the baby?
Ya bebek kızsa?
What if it's a girl?
- Meliha'ya bebek al.
- Buy a doll for Meliha.
Bir gece boktan bir oyunda birinin annesini kazanacaksın. Ya da bir bebek.
You're going to win somebody's mother some night in a crap game or maybe a baby.
Ya bebek?
And the child?
Ya da bebek.
- Or a baby.
Devam et, Bebek, merdivenlerden aşağıya.
Go on, Baby, down the stairs.
Hiç "bebek" ya da bir "kancık" diye çağırmadığınız bir kadın tanıdınız mı?
Ever know a woman who wasn't a "doll" or a "dame"?
Ya bu bebek?
And this punk?
Ama eğer geç kalınmışsa, bebek prematüre ya da ölü doğabilir.
But if it's too late, the baby will be premature or stillborn.
- Bak bebek, El Morocco'ya gitmek istiyorsan El Morocco'ya gideriz.
- Sounds good. - Look, baby, you want to go to El Morocco... El Morocco it is.
Hawkins, Giacomo'ya dönüşüp kaleye gittiği için, bebek kral bakire Jean tarafından şarap fıçısında saklanmış bir halde, çocuğun güvenliği için manastıra doğru yola çıktılar.
So as Hawkins becomes the incomparable Giacomo and heads for the castle, while the maid Jean with the infant king still hidden in the wine cask, journeys towards the abbey and safety for the child.
- Ya bebek...?
- Wait a minute.
Ya büyük pensle doğum ki yırtılmaya neden olabilir ve tehlikeli. Bebek için de kötü olabilir. Ya da sezaryen.
Either a high-forceps delivery, which can tear and is dangerous besides being bad for the child, or a cesarean.
Hadi ya, bebek arabası işte!
Hey, it's a baby carriage, you know!
Moskova'da hiç köpek, dilenci, bebek arabası ya da bisiklet görmedim.
In Moscow I saw no dogs, beggars, prams or bicycles.
Ortaya çıktı ki, bunlar otostop çetesinin üyeleri imişler, süpermatket arabalarını çalıyorlar, seri numaralarını silip, Meksiko'ya kaçırıyorlarmış. Orada bunları bebek arabası olarak satıyorlarmış.
As it turned out, they had been part of a gang of hijackers that stole supermarket carts, filed off the serial numbers, smuggled them to Mexico, where they had sold them as baby carriages.
Görüyorsun ya, ben hep oyuncak bebek istemiştim ama, bizim böyle şeylere ayıracak paramız yoktu.
You see, I always wanted a doll, but we never had enough money for things like that.
Bu bebek için büyük planlarım ya da hayallerim yok.
I'm not planning big plans for this baby or dreaming big dreams.
Bebek ya ölü doğar ya da cüce veya...
This baby will be born dead or daft or...
Sonra Pazar günü gelip seni göreceğim ve eğer iyi olursan Noel'de sana çok hoş bir hediye vereceğim. Şu bebek var ya...
And then on Sunday I'll come and see you, and then if you're very good at Christmas I'll give you a very nice present, you know that doll...
Ya senin ismin ne, bebek?
And what's your name, baby?
Bu bebek Unosuke Usta ya biraz benzemiyor mu?
Doesn't this baby look a lot like Master Unosuke?
Ya da bebek beklemiyorsan.
Or having a baby.
Hiç "bebek" ya da bir "kancık" diye çağırmadığınız bir kadın tanıdınız mı?
Ever know a woman who wasn't a " "doll" or a " "dame"?
Vur bir tane karnına, ya da lsar'a ( göl ) at, bebek düşsün.
Punch her in the belly, or throw her in the Isar, and the baby will go.
İster siz kazanın, ister James'le Ruby, Mario ve Jackie ya da lahana bebek kazansın. Tek istedikleri biraz sefillik görmek.
They just want to see a little misery out there so they can feel a little better, maybe.
Ya karınız, başka bebek bekliyor mu?
And your wife is having another baby?
Kırık kolların, göğüs ağrısı çekenlerin, kafası yarılanların parmakları taksinin kapısına sıkışmış adamın isilikli bir bebeğin, araba çarpmış bir çocuğun metroda kapkaççıya kurban giden yaşlı bir kadının, denizcilerin dövdüğü bir zavallının intihara teşebbüs eden bir gencin, paranoyakların sarhoşların, astımlıların, tecavüze uğrayanların, bebek düşürenlerin uyuşturucu komasına girenlerin bacağı kırılanların, kanserli hastaların, kalp krizi geçirenlerin yanında yatıyordu. Orası bir tımarhaneden beterdi.
Mislaid among the broken wrists... the chest pains, the scalp lacerations... the man whose fingers were crushed in a taxi door... the infant with a skin rash, the child swiped by a car... the old lady mugged in the subway, the derelict beaten by sailors... the teenage suicide, the paranoids... drunks, asthmatics, the rapes, the septic abortions... the overdosed addicts... the fractures, infarcts, hemorrhages, concussions, boils, abrasions... the colonic cancers, the cardiac arrests... the whole wounded madhouse of our times.
Merhamet, yeni doğmuş bir bebek ya da göklerin görünmez ulaklarına binip gelen intikam melekleri gibi bu korkunç cinayeti herkesin gözleri önüne serecek ki gözyaşları rüzgarları boğacak.
And pity, like a newborn babe striding the blast, or heaven's cherubin horsed upon the sightless couriers of the air, shall blow the horrid deed in every eye, that tears shall drown the wind.
Bu bebek Sataro'ya benziyor mu?
Does Sataro look like this baby?
Otto Schultz oyuncak, bebek ya da önemsiz şeyler bulundurmamalıyız diyor.
Otto Schultz says we must not have toys or dolls or frivolous things.
- Peki ya o bebek?
- What about that doll?
Parmaklarımı dışkıya sokmamı ve onu bir bebek gibi beslememi istedi.
He made me dip my fingers in the excrement and feed it to him like a baby
Kaldırınca, altında çıplak ve çürümekte olan bir bebek cesedi görmüş bebeğin karnı kırmızıya boyanmıştı, alnına boynuzlar bağlanmıştı.
Lifting it up, he saw beneath it the naked and decaying corpse of a baby, its belly painted red with horns tied to its forehead.
Sarah Ann ya da bebek.
Sarah Ann or the baby.
Sarah Ann... ya da bebek.
Sarah Ann... or the baby.
- Peki ya az önce yaptığımız bebek ne olacak?
- What about the baby we just made?
Seks bir okyanus yaratabilir mi? Ya da yeni doğmuş bir bebek.
Can sex make an ocean or a newborn baby?
bebek 1147
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21
bebek geliyor 31
bebeklerim 28
bebekler 60
bebek mi 61
bebek gibi 18
bebek nerede 56
bebek nasıl 31
bebek yüz 17
bebek adımları 21