Yok yahu Çeviri İngilizce
290 parallel translation
Yok yahu!
You don't say.
Yok yahu, izin verir misin?
- If I had the wheel! - Around your neck?
- Yok yahu!
- Yeah?
Yok yahu.
No, I'm sure.
- Yok yahu, demek iletişim kuruyor?
- Does he now?
Yok yahu.
Oh, kiss my ass.
Yok yahu? Karından duyduğum bu değil.
Well, that's not what I hear from your wife.
- Yok yahu!
- Yeah? Crazy?
- Yok yahu?
- You don't?
Yok yahu!
Not at all.
Yok yahu...
No...
Yok yahu.
Not really.
yok yahu!
No way
yok yahu.
Don't have any.
Yok yahu?
Oh yeah?
Yok yahu, şakaydı!
No, come on.
- Yok yahu.
- Nah.
Vaizmiş, yok yahu!
Preacher, my ass!
Bir fincan çay gibisi yok yahu.
Mm! Nothing like a cup of tea, hm?
Yok yahu, o kadar da şişman değil Charlene, sadece kaslı.
Oh, no, that's not fat, Charlene, that's muscle.
- Yok yahu.
- Ah, come on.
Yok yahu! Egzersiz yaparken incindim sadece!
No. I just hurt myself in training.
Yok yahu!
Well, I'll be damned.
- Yok yahu. Ne söyledi?
What'd she say?
Hırsızın hiç mi suçu yok yahu!
Don't play "blame the victim"!
Yok yahu, hiç de öyle hissettirmedi!
'Cause I'll tell ya, it didn't!
- Yok yahu? - Evet.
You don't say?
Yok yahu, bizim Daphne o.
Uh, no, no, it's just Daphne.
- Yok yahu? Cebinde kristal küren mi var?
What, have you got a crystal ball in your pocket or something?
- Yok yahu? Uyku tulumu, temizlikte kolaylık sağlar. Küvet, kurşunu durdurur.
Well, you got the sleeping bag for easy cleanup, the bathtub to catch the bullet, open window so the stench alerts the neighbors.
Yok yahu!
Whoa! No shit!
yok yahu, öyle değili mi müfettiş?
Of course not. Right, Inspector?
Benim hiç sabrım yok yahu.
I don't have any fucking patience.
Kimse yok mu yahu?
No one here?
Hey, bize viski verecek bir adam yok mu yahu?
Hey, can't a man get no whiskey around here?
Yok yahu.
Not at all.
Kimse yok mu yahu? Biri yellendirsin bizi!
Is there someone... to fan us?
Hadi yahu, dalga geçecek zamanımız yok.
Hey, we ain't got no time to waste.
Sen ne diyorsun yahu, benim bir şeyim yok.
It's nothing. Thanks.
Bırak yahu, bana ihtiyacın yok. Ben sadece bir şoförüm.
Come on, you don't need me, I'm nothing but a chauffeur.
- Senin kimin kimsen yok mu yahu?
But you do not have parents, family... nothing?
Hey, kimse yok mu yahu?
Hey, are you people all dead?
Yahu, gene içinde bir damla et yok be.
- Dear sisters!
Ne yahu, hiçbir şey yok ki.
Geez, man, there's nothing there!
Yok... yahu!
I... I'm not!
- Ehliyetim bile yok. - Git yahu!
I don't even have a license.
Bu yüzden, burada hiç erkek yok. ( ÇN : Bunlar Karadul örümceği gibi yahu. )
That's why there are no men here.
Yahu yok be oğlum, iyice hapçı yaptın.
- I'm not a drug addict.
Yok artık yahu!
I don't believe this!
Lisede edebiyat öğretmeni yok muydu yahu Afyonlu?
Our literature teacher in high school.
Başında bir şey yok ki yahu.
Man, ain't nothing wrong with your head.