English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Ç ] / Çalıştır şunu

Çalıştır şunu Çeviri İngilizce

126 parallel translation
Bin ve çalıştır şunu, tamam mı?
Get in the track and move it, will you?
Çalıştır şunu.
Give it a whirl.
- Hadi bakalım, çalıştır şunu.
- We could use a coachbuilder.
Çalıştır şunu.
Get that thing working.
Haydi, çalıştır şunu!
Come on, start it.
Çalıştır şunu!
Shift it!
Sen, kıpırda, çalıştır şunu.
You, move, start it.
- Çalıştır şunu.
- Play it.
Bu lanet teknenin sahibi sensin, çalıştır şunu!
This is his damn boat, make it work.
İşte, çalıştır şunu.
Here. Start with this.
Hadi hemen! Çalıştır şunu!
Hurry.
Çalıştır şunu!
Start the fire!
Çalıştır şunu yoksa babam iki çukur daha kazacak!
If you don't get this car started, my dad's gonna have two more holes to dig tomorrow.
İpi çöz B.A., çalıştır şunu Face.
Cast off, B.A. Fire her up, Face.
O halde çalıştır şunu!
Then button it!
Çalıştır şunu!
Start her up!
Çalıştır şunu!
Get her rolling!
Çalıştır şunu!
Hey! Put that back on!
çalıştır şunu, bebek.
We jingle it, baby.
Çalıştır şunu, şapşal.
Oh, turn it on, Mongo.
Çalıştır şunu Earl.
Move it out, Earl.
Çalıştır şunu.
Make it work.
- Tamam, çalıştır şunu.
- All right, start her up.
Çalıştır şunu.
Turn us back on.
Çalıştır şunu.
Start it up.
Çalıştır şunu artık!
You gotta make it work!
Watts, mekiği kaldırmalısın. Hemen çalıştır şunu.
Watts, you gotta get that shuttle started.
Çalıştır şunu!
Fire it up!
Çalıştır şunu!
Drive!
- Çalıştır şunu.
- Crank that baby up.
Çalıştır şunu.
Just get it going.
Çalıştır şunu yoksa tetiği çekerim.
Turn it on, or I pull the trigger.
Sadece, sadece Çalıştır şunu.
Just, just hit it.
McKay, çalıştır şunu!
McKay, fire it up!
Ona şunu söyleyin ; eğer subayları çalışmazlarsa hastaneyi kapatmak zorunda kalacağım ve hastalarınız onların yerine çalıştırılacaklar.
Tell him that if his officers will not work I'll be forced to close the hospital and your patients will work in their place.
Sen şunu çalıştır.
You get her started.
Şunu bir çalıştır.
Gis a go at this.
Çalıştırın şunu millet.
Get it worked out, fellas.
Şimdi şunu çalıştır, J-man.
Now work that bag, J-man.
Haydi, çalıştırın şunu!
Move it! Come on!
- Al, şunu çalıştır.
- Here, get this thing started.
Şunu çalıştır.
Jericho, get this thing started.
Çalıştır şunu.
Hit it.
Şunu çalıştır şimdi!
Engage power thrust, now!
Yıllardır yeraltına ajanlar sokmaya çalıştım. Sonra şunu anladım ki fark edilmeden aralarına sızması ve onların güvenini kazanabilmesi için ajanım da onlar gibi düşünmeli ve onlar gibi hissetmeliydi.
For years, I tried to infiltrate an agent... into the Underground... until it hit me... in order to pass undetected into their midst... in order to be trusted by them... my provocateur would have to think like them... and would have to feel like them.
- Şunu çalıştır ve gidelim.
- Get that rig up and running.
Çalıştırın şunu!
Get it moving.!
Şunu çalıştırır mısın lütfen?
Try to start this for me, please.
Şunu söyleyebilirim ki o... gerek olmaksızın yatırıldığı tımarhaneden kurtarmaya... çalıştığım bir müvekkilim, ve bir arkadaşım.
What I can say is... she's a client and a friend... that I'm trying to free from the clutches of an overreaching asylum.
O zaman şunu tekrar çalıştır!
Then bring it back on line!
Jimmy, şunu gidip çalıştırır mısın?
Hey, Jimmy, why don't you go start this thing up?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]