Önce ben sordum Çeviri İngilizce
129 parallel translation
- İlk önce ben sordum.
- Well, I asked you first.
- Önce ben sordum.
- I asked you first.
- Ben... önce ben sordum.
- I... I asked you first.
Önce ben sordum.
I asked you first.
Önce ben sordum.
I asked you.
Önce ben sordum...
I asked you first...
- Hayır, önce ben sordum.
- No, I asked you first.
- Önce ben sordum.
I asked you first.
- Önce ben sordum.
- Well, I asked you.
- Önce ben sordum!
- I asked you a question first!
- Hayır, önce ben sordum!
- No I asked you a question first!
önce ben sordum, söyle!
I'm asking you, tell me quick!
- Önce ben sordum.
- I asked first.
Ablan olarak "Önce ben sordum." kartımı kullanacağım.
As your sister I reserve the right to play the l-asked-you-first card.
Önce ben sordum!
I asked you first!
- Hayır, önce ben sordum.
- Nerl, I asked you first.
Önce ben sordum.
- What night do you want us? - I asked you first.
- Önce ben sordum.
I asked first. Who are you?
İlk önce ben sordum.
- l asked you first.
Önce ben sordum.
I asked first, "bakaleti".
Önce ben sordum.
I asked first.
- Neden... - Önce ben sordum.
- I asked first.
Önce ben sordum Bilmiyorsun, değil mi?
I asked you first You don't know it, right?
- Çünkü önce ben sordum.
-'Cause I was the one who asked first.
- Önce ben sordum.
- Well, I asked you first.
Pardon, önce ben sordum.
- I asked you first.
- Önce ben sordum. Ben Emma Kennedy.
I'm Emma Kennedy.
- İlk önce ben sordum!
- I asked you first!
Önce ben sordum! Arabam nerede?
I asked you first.
Önce ben sordum!
- I asked first! - Ah...
Önce ben sordum.
Sun Bin considers that you are the one closest to him.
Sanırım ilk önce ben sordum.
I believe I asked you a question first.
- Önce ben sana sordum.
I asked you first.
ben de sordum 1 saat önce dediler
I've asked about it too It was about an hour ago
- Ama önce ben sana sordum.
- But I asked you first.
Yakın zaman önce Umeda istasyonunda rastladığımda Yukiko gündeme geldi, ben de ona iyi bir damat bulabilir mi diye sordum.
When I ran into her at Umeda station a while back, Yukiko came up, so I asked her if she could find Yukiko a nice groom.
- Önce ben sana bir şey sordum.
I asked you something first.
Önce ben sana sordum.
I asked you first.
Masadaki insanlara ben gelmeden önce başka birisinin olup olmadığını sordum.
I asked the people at the desk if there was anyone here before I came back.
Ancak ben Wingate'e 3 hafta önce sordum!
But I asked Wingate three weeks ago!
Ben işin nasıl geçti diye sordum?
Once again, question was,
Onu sordum ben.
I asked that once.
Ben tekrar "Anneciğin cennete gitmeden önce ona son kez hoşçakal demek ister misin" diye sordum.
When I got home that night, my mom said that Sandro had run away, she hadn't seen him all day.
Önce ben sordum.
- I asked you first.
Ben kesmeden önce, sordum ona, siz...
I did ask him, before I did it, if...
Önce ben sana bir soru sordum.
I asked you a question first.
Uyanınca sordum, bir arkadaşını ziyaret edeceğini söyledi ama ben daha önce Minneapolis'te arkadaşı olduğunu duymamıştım.
I did, when she woke up. And she said that she was, visiting a friend but I never heard her mention anyone in Minneapolis before.
- Hayır, önce ben ders çalışalım mı diye sordum.
- Well, no, I asked her to study first.
Ben az önce sordum zaten!
I just asked him!
Önce ben sordum.
- I asked my question first.
- Önce ben sordum.
I asked first.
önce ben 89
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
sordum 54
önce sen 213
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce bayanlar 26
önce ben geldim 22
önce ben gördüm 23
sordum 54
önce sen 213
önce para 23
önce siz 62
önce sen git 20
önce bayanlar 26