English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Ü ] / Üstüne alınma

Üstüne alınma Çeviri İngilizce

119 parallel translation
- Çok üzgünüm Mourice. Ama lütfen üstüne alınma ne de olsa benim atalarım
I'm sorry, Maurice... but don't take it too hard.m
Sakın üstüne alınma.
Oh, well, it's nothing personal, really.
- Sen üstüne alınma, evlat.
- Don't take offence, lad.
- Hemen üstüne alınma.
- Nothing personal, right?
Seni okulda görürsem ve selam vermezsem lütfen bunu üstüne alınma, tamam mı?
If I see you in school and I don't say hi, please don't take it personal.
Sen üstüne alınma Delikanlı!
Don't feel bad, young man!
Seni kastetmiyorum, üstüne alınma.
I don't mean you, no offence.
Hey, üstüne alınma dostum.
Hey, oh, no offense, pal.
Sen üstüne alınma... Kastım, şu vızıldayan oyuncak.
Not with you... with that wind-up toy.
Nancy, bunu üstüne alınma!
Nancy, don't get personal about this!
Sen üstüne alınma.
Nothing personal.
Bak, bunu üstüne alınma, Jimmy.
Look, don't take it personally, Jimmy.
Yani üstüne alınma ama, sen nasıl bir doktorsun böyle?
can I say fuck in here? I guess you can.
Sakın üstüne alınma.
No - No offense.
Lütfen üstüne alınma.
Please don't take this personally.
Rehabilitasyon saçmalık, üstüne alınma.
Rehab is bullshit. No offence.
Tony'e sadece şunu söylemek istiyorum, üstüne alınma.
I just want to say to Tony... don't take it personally.
Bana bir iyilik yap ve üstüne alınma.
I know that. Good morning, ladies. Hey, mr.Soprano.
Sakın üstüne alınma.
Nothing personal.
Düşündükçe çıldırası geliyor insanın. Cinnet geçirecek gibi oluyorum. Sen üstüne alınma.
When I think about it I feel as if I might go mad.
Sakın üstüne alınma Jo.
I do not mean silly, Joline.
Sakın üstüne alınma.
Not ugly intended.
Aptal lafını üstüne alınma.
Don't take the "dummies" personally.
Özellikle göçmenler, üstüne alınma, evlerini sıkça arıyorlar.
Immigrants especially, no offense, always call home to wherever the fuck.
Bensonville dışından gelen herkes için böyle, üstüne alınma.
I mean most people move out of Bensonville, not in it.
- Sakın üstüne alınma - Yok yok.
- Don't get upset, Olinda, come on.
Bana bir iyilik yap ve üstüne alınma.
Do me a favor and don't take it personally.
Her şeyi üstüne alınma.
Don't take anything I say personally.
Sakın üstüne alınma.
I mean, that's just me.
Lütfen üstüne alınma ama ben aidiyet istemiyorum,
I mean no offense, but I don't want to belong,
- Afedersin, sen üstüne alınma.
Sorry, don't take it personally.
Etrafımın heteroseksüellerle sarılmış olması gerçekten benim canımı sıkıyordu--üstüne alınma.
Being surrounded by all you breeders was really getting me down--no offense.
Ne zaman ki bilgisayarın biri yerini bir parkmetre memuruna bırakır üstüne alınma Ya da şişman olduğu için kendini öldürür işte o zaman yapay zekâya inanırım.
When a computer loses it with a meter maid, no offence, or kills itself'cause it thinks it's too fat, then I'll believe in artificial intelligence.
Her şeyi üstüne alınma. Çünkü nadiren sorun sen oluyorsun.
I ought to be able to blow off steam when I come home without you taking it personally because it's very rarely about you.
Yeterince, üstüne alınma.
Enough, though, not to take it personal.
Dinle, üstüne alınma senin gibilerle burada pek karşılaşmayız.
Listen, no offence... but we don't get your kind here much.
Dük, üstüne alınma.
Duke, don't take this personally.
Tone, üstüne alınma.
Tone, no offence.
Bunu üstüne alınma. Yıllardır kavgalı olduklarını kendin söyledin.
Stop taking it personally.
Sen üstüne alınma hiç.
No, you can't take it personally. He's -
Sakın üstüne alınma sen.
You can't take it personnally. You can't.
Bunu üstüne alınma, Johnny.
Don't take it personally, Johnny.
Allison'ın şüphelendiğini sanmıyorum. Ama mesele şu ki canım, şimdi üstüne alınma ama büyükanne olmayı seviyorum.
I don't think Allison suspects, but the thing is, darling- - and don't be offended- - but...
bak özür dilerim, üstüne alınma ama...
Listen, I'm sorry, no offence, but I'm not...
Bunu üstüne alınma lütfen.
You shouldn't take it personally though.
Özür dilerim. Ama sakın üstüne alınma.
Yesterday I had a meeting with a guy who said he's like met me 29 times.
Biliyor musun tatlım, üstüne alınma ama eminim hastalığın bulaşıcıdır.
- You know what?
Sen üstüne alınma.
Ignore it.
Bak üstüne alınma. Bunu şahsın için söylemiyorum. Ama ben ölmedim.
Look, I don't mean this personally, but I'm not dead..... and, frankly, having you around creeps me out a bit.
Annenin şeker hastası babanın kel olduğunu öğrenince üstüne alınma şef bütün soyunun kaydını çıkarırlar.
Sorry, Chief... They'll have your genetic fingerprint.
.. lütfen üstüne alınma.
Oh, it is.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]