English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İngilizce / [ Ü ] / Üç ay mı

Üç ay mı Çeviri İngilizce

640 parallel translation
- İki-üç ay mı!
- Two or three months!
Ne kadardır birlikteyiz, üç ay mı?
What have I been with you, three months?
Hazırlıklar ne kadar sürdü, iki ay mı, üç ay mı?
How long did it take you to put it together. Two, three months?
Doğru kelime deyince, adaletsizlikle ilgili bir kaç şey söylemek isterim masum bir adamı üç ay hapis tutmak öylesine pis, soğuk bir yerde aç ve susuz bırakarak. Pişmanlığım şudur ki tahtta oturan aşağılık dostumu indirmeye çalışmamak.
And speaking of words, I'd like to say a few about the injustice... of keeping an innocent man locked up for three months... in such filth and heat and ill-feeding that my chief regret is I didn't try... to pull down the filthy fellow that sits on the throne.
Hey, bu gemide üç ay kalacağımı sanıyorsan...
Hey, if you think I'm going to stay on this boat for three months...
Neyse, kopacak fırtınaya kadar daha üç ayım vardı.
Anyhow, I had three months'grace before I need face that storm.
üç ay önce ispanyol kralı bir diplomat gönderdi. benim politik hırslarımı dizginlemem için beni kim uyardı.
Three months ago the Spanish viceroy sent a diplomat who warned me to curb my political ambitions.
Bunları üç ay önce İstanbul'dan aldım.
I bought them three months ago in Constantinople.
Johnny ile evleneli üç hafta olmuştu ki, sefere çıkmak zorunda kaldı ve iki ay sonra Savaş bölümünden....... o ve küçük P-51 denizaltısının battığına dair bir telgraf aldım.
We'd just been married three weeks when Johnny had to sail and two months later I get a telegraph from the War Department telling me that he and his little P-51...
Düşünüyorum da, üç ay önce, Londra'da çok aptalca davrandım.
You know, I was just thinking what a fool I was, 3 months ago in London.
" Düşmanlar süvarileri üç bölüme ayırdılar. İkisi kendilerini bizim kanatlarımızda düzenledi. Diğeri yolumuzdan geçerek bize önden saldırmaya başladı.
" The enemies divided the cavalry into three parts, two arranged themselves on our flanks while the other one started out by attacking us frontally, crossing our path.
Korkarım ki üç ay ve 10 gün.
Three months and ten days, I fear.
Sermaye yatırımınız varsa, paranızı Hong Kong'da üç ay içinde iki katına çıkarabilirsiniz.
If you have capital invested, you can double your money in Hong Kong in three months...
Gördünüz mü? Dün gece aşağıda... bundan beter üç kavga ayırdım.
Last night, down in the compartment, I stopped three of them fights worse than that.
Burada bulunduğun üç ay içindeki kayıtlarını çıkarttım.
I'm prepared to go completely into your record... during the three months you've been here.
Unutma bir defasında Kore'de yarım milyon tanesiyle üç ay geçirmiştim.
Don't forget, once I was alone with half a million of them for three months in Korea.
Evet, bir düzine var, ve sana üç tane ayırdım.
Yeah, I got a dozen and I saved three for you.
İki üç ay orada kalır, bu arada ben de durumunu müşahede altında tutarım.
We'll keep him 2 or 3 months while I investigate his case
Onunla üç ya da dört ay önce tanıştım.
I met him three or four months ago.
Ben üç ay önce... oradaydım.
I transited there three months ago.
İçerde bulunduğum üç yıI, yedi ay, iki hafta boyunca tattığım en olağanüstü şey bu zımbırtı.
In the three years, seven months and two weeks that I've been in the bag, that's the most extraordinary stuff I've ever tasted.
Tatlım, neredeyse üç ay oldu.
Honey, it's been almost three months.
İlk kez tırmanmak benim üç ayımı almıştı.
Took me three months to climb up the first time.
Buna Elmalı Turta operasyonu diyeceğiz, kolay olacağından değil ama bu adayı üç büyük parçaya ayıracağımız için.
We'll call this Operation Apple Pie. Not because it's going to be easy, but because we're going to slice this island into three big pieces.
Şu üç ayın hayatımın en iyi zamanı olduğunu daha önce söylemiş miydim?
Did I ever tell you these have been the best three months of my life?
Tamam, tatlım. Sana istediğin üç ayı veriyorum.
All right, my dear, I'll get you your three months.
Yerinde olsam üç ay kalkmazdım.
And if I were you, I wouldn't get up for three months.
Ama değil, üç tane masa ayırttım.
But it isn't, I've booked three tables.
Yine Uxbridge'de 1933'te araba motoru çalma suçundan üç ay hapis cezası aldınız mı?
And three months also at Uxbridge for stealing a motor car in 1933?
Ya size yararlı bir iş yaptıracağım, ya da üç ay cezanızı çektireceğim.
I'll either make use of you, or I'll see you serve three months.
Ben bir topçu okulunu bitirdim, 1941 yılında üç ay savaştım.
I fought for 3 months in 1941, now I've finished an artillery school.
- Hayır, size üç ay veriyorum.
No, no, no, no. I'm giving you three months.
Şu silahı her ateşlediğinde | yazışmalarım üç ay geriye gidiyor.
Each time you pull out that gun, my paperwork backs up for three months.
"Zafer sevinci yerine sonunun hiçbir şekilde görülmediği böyle acılara ve fedakârlıklara katlanmak zorunda olacağımızı üç ay önce kim düşünebilirdi ki?"
Who would think has three months that instead of the joy of the victory, we would have that to support such sacrifices and torture, whose end is not at sight?
Bana kiraya vermesi için üç ay ona kur yapmak zorunda kaldım.
I had to court her for three months before she let me rent it.
Emekli ikramiyesi olarak 6,000 $ veya 7,000 $ gelecek... ama üç ay içinde de alamayacağım, ve şimdide gerçekten bu paraya ihtiyacım var
I have $ 6,000 or $ 7,000 coming from my pension... but I won't get it for three months, and I need the money right now.
Yani Mısır'a verdiğimiz sözü tutmamız için üç ayımız var. Sonra Helwan füzeleri uçup... İsrail'i vuracak.
So we have three months to keep our promise to Egypt if the rockets of Helwan are to fly against Israel.
Karım üç ay önce kendini astı.
My wife hanged herself three months ago.
Önümüzdeki üç ay için talimat vereceğim.
I'm gonna put its instructions in for the next three months.
Daha üç ayımız var.
We have three more months.
Jerash'ta, Kasım'ın babasının üç ay önce öldüğünü duymuştum.
I was told in Jerash that Kassim's father died three months ago.
Haftada üç akşamı amatörlere ayıracağım.
I'll have talent night three nights a week.
Ve üç ay sonra, iyi anlaşamadığımızı fark ettiğimizde...
And after three months, if we find we don't get along -
Aradan üç ay geçince ben bile kuşku duymaya başladım.
After three months, I'm beginning to wonder if it ever happened myself.
Benim anlamadığım neden ortadan kayboldu gelip sana anlatmak için neden üç ay bekledi.
What I don't understand is why he disappeared... why he waited three months to come and tell you.
Bence her gün üç saatimizi ihtiyaçlarımızı karşılamaya ayırmalıyız.
So what I think we should do is set aside three hours a day to fulfil our needs.
Biz üç ay bir lağım çukurundaki rulo yapılmış gazetede yaşadık.
We lived for three months in a rolled-up newspaper in a septic tank!
Her ayın üç haftası denizdeyim.
I'm at sea three weeks of every month.
Şimdi üç ay sonrasına bakalım.
All right, now we take you three months later,
"Henüz olmamış, daha pişmesi lazım. En azından bir üç ay daha."
"'Cause it isn't done yet. lt needs to cook another three months maybe. "
O saat yüzünden üç ay hapis yattım ben.
I spent 3 months in jail because of that watch!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]