Adam kaçırma Çeviri İspanyolca
929 parallel translation
Berberin karısı bu sabah eski yolda adam kaçırma olayına karışan birinin yakalandığını söylüyor.
La esposa del barbero dice que atraparon a un hombre. Sospechan que sabe algo del secuestro.
Bu adam kaçırma olamaz.
Esto no puede ser un secuestro.
Adam kaçırma ciddi bir suçtur.
El secuestro es un delito grave
Lehine tek şahit bile gösteremediğin mahkemenden sonra, haydutluk hırsızlık, cinayet, adam kaçırma, tahta saygısızlık krallık ormanlarında yasak av ve ağır ihanetten suçlu bulundun. "
Después de un juicio sin testigos a vuestro favor habéis sido declarado culpable de robo, rapto falsedad, desprecio a la corona caza furtiva y alta traición ".
Adam kaçırma filan yok.
No lo secuestré.
- Şuna bak. Adam kaçırma ha?
Jamás he visto a esa mujer.
Bir de adam kaçırma... Ne? Orası hapishane.
Os caerán 10 años a cada uno.
Adam kaçırma yasalara aykırı.
Hay leyes en este país contra el rapto.
Şimdi adam kaçırma, asker kılığına girme reşit olmayan birinin ahlakını bozma tutuklamaya mani olma ve yalancı şahitlikle suçlanacak!
¡ Así que está acusado de rapto, suplantar a un soldado,... dañar la moral de una menor, resistencia a la autoridad, perjurio!
Cinayet ve adam kaçırma için ben sizin adamınızım.
- Para asesinar o raptar, soy el hombre.
Bence adam kaçırma olayına rağmen yine de unutur.
Apuesto que todavía lo haría.
Bu bir adam kaçırma!
¡ Es un secuestro!
Fakat adam kaçırma olmaz.
Pero no un secuestro.
Adam kaçırma ciddi bir suçtur.
Pagará por ello.
Ek olarak hırsızlık, tehdit ve adam kaçırma.
Ladrón, chantajista y secuestrador.
Bu, adam kaçırma. Gazeteler bize ne yapar biliyor musunuz?
¿ Sabes lo que dirá la prensa de nosotros?
Cinayet, adam kaçırma, şantajdı. Şimdi ise tamamen politik oldu.
Asesinato, secuestro y chantaje, y ahora todo deviene en política.
Adam kaçırma, gizli hapishane, satılan kadınlar. Yabancı şehirlerin adına burada bu tür işler yapıyorlar.
Secuestros, prisiones secretas, mujeres vendidas como esclavas toda clase de extraños tráficos en nombre de países extranjeros...
Yaşı küçük birine sarkıntılık etmek, adam kaçırma, özel eşyaya kasıtlı saldırı.
Por molestar a una menor, secuestro, daño a la propiedad ajena.
Adam kaçırma bir suçtur.
¡ La retención ilegal es un delito!
Adam kaçırma için idam cezasını kaldırdılar mı acaba?
La i no piensa que eso ayudará. La admiración de la I si tienen, se cayó
Eyaletin 14 ilinde aranan adam öldürme, vatandaşları soyma, hükümet bankasını soyma postane soyma, dini eşyaları çalma hapishaneyi kundaklama, yalancı şahitlik, çok eşlilik karısını ve çocuğunu terk etme, fuhuş yaptırma adam kaçırma, şantaj yapma, çalıntı mal alıp satma kalpazanlık eyalet kanunlarına karşı gelme, işaretli kart kullanma ve hileli zar kullanmadan suçlu bulundun.
Buscado en 14 condados de este estado se lo declara culpable de los delitos de asesinato, robo a mano armada a ciudadanos, bancos y correos, el robo de objetos sagrados, incendio de una prisión estatal perjurio, bigamia, abandono de su mujer e hijos, incitación a la prostitución, secuestro, extorsión, aceptar objetos robados, vender objetos robados, uso de dinero falsificado y contradiciendo las leyes de este estado es culpable de utilizar cartas marcadas y dados alterados.
Adam kaçırma federal bir suçtur.
El secuestro es un delito federal.
Adam kaçırma ve gasp.
Secuestro y extorsión. - Vaya.
- Bir adam kaçırma.
- Es secuestro.
Ne yazık ki politik olarak zor duruma düşmememiz için adam kaçırma uygulayamazsın.
Por desgracia, se descarta el secuestro... por ser políticamente embarazoso.
Adam kaçırma.
Rapto.
Aslında, adam kaçırma bile denebilir.
Fue más parecido a un secuestro.
Gördüğün adamın adı Lewis Parma kendisi gasp, adam kaçırma ve cinayetle Birleşik Devletler'de gıda dağıtım sektörünün kontrolünü tamamen ele almak üzere.
El hombre que ve es Lewis Parma quien con extorsión, secuestros y asesinatos tiene el control total de la distribución de alimentos en todo Estados Unidos.
Saldırı, darp, büyük çapta hırsızlık ve adam kaçırma,... size göre yanlış değilse, acaba ne yanlış olabilir?
Si crees que está bien la agresión y la violencia, el secuestro y el robo, ¿ qué diablos consideras que es cometer un delito?
Söyleyeyim, Bütün bu şeylerin hiç anlamı yok, eğer bir adam kaçırma söz konusu değilse.
Todo el asunto no tiene sentido, a menos que sea un secuestro.
Bakın Bay Carlson, artık bu olay adam kaçırma değil.
Un momento, Sr. Carlson. Verá usted, le explicaré : Esto no es un simple secuestro.
Belki de bu sadece adam kaçırma olayı değildi diyorsunuz.
A ver si entendí. ¿ Quiere decir que éste, quizá, no fue un secuestro común?
Adam kaçırma fidye parası için yapılır.
La unica razon por la que se rapta a alguien es el dinero.
Bir adam kaçırma olayından bahsettiğinizi duymuş.
Le pareció oir que discutian sobre un secuestro.
Görevi yeni devralan çocuklar bana sürekli soruyorlar... niçin bir cinayet masası komiseri bu adam kaçırma işinde kalmayı istedi, diye... ben... ne söyleyeceğimi bilmiyorum.
Los muchachos del nuevo turno me preguntan por qué un teniente de homicidios pidió investigar un secuestro. No sé qué debo decir.
Tony düzmece bir adam kaçırma düzenleyecek türden biri mi idi?
¿ Tony era la clase de hombre que fingiría un secuestro?
Düzmece bir adam kaçırma.
- Fingir un secuestro.
Adam kaçırma.
Eso es secuestro.
Tecavüz, cinayet, adam kaçırma ve tecavüz.
Violación, asesinato, incendio y violación.
Adam kaçırma, silahlı soygun, kargaşa çıkarma.
Incendio, robo a mano armada, tumultos.
Kanıtlar ispatlayacaktır ki Dawn Davenport sadece... adam kaçırma suçundan değil... birinci dereceden cinayetten de suçludur.
Las evidencias probaran sin lugar a dudas razonables que la acusada, Dawn Davenport es culpable no solo de secuestro sino de asesinato en primer grado.
Ya bu adam kaçırma, bir cinayete dönüşürse?
¿ Y si el secuestro se convierte en asesinato?
Şansımıza en sevdiğimiz adam kaçırma ustalarımızın izini sürmüyorlar.
Afortunadamente, no persiguen a nuestro secuestrador favorito.
Adam kaçırma.
¡ Esto es piratería!
Çalıntı mallar bulunduran ve Fagin adıyla tanınan adam çocuk kaçırma suçundan aranmaktadır.
SE BUSCA POR RAPTO a un perista llamado FAGIN
Parson, bir kaç adam ayarla, diğerlerini uyandırma, benimle gel.
Párroco, reúna a un par de hombres... medianamente sobrios ; los veremos afuera.
Küçük bir adam kaçırma davası, ha?
¿ Por un secuestro de nada?
Adam alıkoyma, mülteci kaçırma...
... detención y venta de esclavos fugitivos, incendio...
Sizin istediğiniz kişi miyim? Bu bir adam kaçırma değil.
¿ Soy el hombre que usted busca?
Buyurun size bir adam, ya mezat öncesi ya da sonrası öğleden sonra bir zamanda kaçırmayı planlıyor. Ve kaçırma eylemini gerçekleştirdiği günün öğle saatine kadar sürücü belgesi alıp alamayacağını bilmiyor bile.
Planea el secuestro para la tarde antes o después de la subasta y hasta el mediodía del día señalado no sabe si tendrá permiso de conducir.
kaçırma 24
kaçırmam 16
kaçırmayın 27
adam ol 18
adam deli 37
adam haklı 53
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adam ölmüş 24
kaçırmam 16
kaçırmayın 27
adam ol 18
adam deli 37
adam haklı 53
adam kim 19
adam öldü 39
adam nerede 23
adam ölmüş 24