Amerikalı mısın Çeviri İspanyolca
313 parallel translation
Amerikalı mısın?
- ¿ Es americano?
- Amerikalı mısın?
- Sí, ¿ eres americano?
İyi günler, beyler. Amerikalı mısınız?
Buenos días, señores. ¿ Son americanos?
Tipik bir Amerikalı mısın?
¿ Es usted el típico americano?
Amerikalı mısın?
¿ Es usted americano?
- Amerikalı mısın?
- ¿ Es usted americano?
Amerikalı mısınız?
¿ Es Vd. americana?
Amerikalı mısın?
¿ Americano?
Amerikalı mısınız?
¿ Es americano?
- Amerikalı mısınız?
- ¿ Americano?
Amerikalı mısın?
¿ Es norteamericano?
Amerikalı mısın?
¿ Eres americano?
Amerikalı mısın?
¿ América? ¿ Eres americano?
- Amerikalı mısın?
¿ Abajo de los Estados?
Sen... Amerikalı mısın?
Tú... ¿ americano?
Amerikalı mısınız?
¿ Es usted americano?
- Gerçekten Amerikalı mısınız?
- ¿ Es verdad que es americano?
- Amerikalı mısınız Herr Troper? - Susamış bir Amerikalıyım.
- ¿ Estadounidense, señor Troper?
Aşağıdan gelen Amerikalı mısınız.
Camarada, ya está aquí el americano.
Amerikalı mısın?
Eres americano?
- Bay Lewis, Amerikalı mısınız? - Evet.
- ¿ Sr. Lewis, es usted Americano?
- Amerikalı mısınız? - Evet.
¿ Americanos?
Amerikalı mısın?
- Así que eres norteamericana.
Amerikalı mısınız?
Uds. son americanos?
Amerikalı mısın?
- ¿ Es norteamericano?
Ben Amerikalı sıradan bir işadamıyım..... ve bugünlerde yüksekten uçan ama aslen Zenith'li bir bira yapımcısının kızıyla evlendim.
Yo, un vulgar hombre de negocios, casado con la hija de un cervecero de Zenith... con aires de grandeza.
Mösyö Ziegfeld Amerikalı bir yapımcı. Mösyö Billings'i tanır mısınız?
Sus orquídeas son las más bellas que nunca he visto.
Amerikalı mısınız?
¿ Sois americanos?
Amerikalımısın, değilmisin?
Es norteamericano, ¿ no es así?
- Hanımefendi, siz Amerikalı mısınız?
¿ Es usted una mujer americana?
Hey, bayım, bir Amerikalıya yemek ısmarlar mısınız?
Señor, ¿ le daría algo para comer a un paisano americano?
Bir Amerikalıya yemek ısmarlar mısınız?
¿ Puede darle algo para comer a un paisano?
Bir Amerikalıya yemek ısmarlar mısınız?
¿ Le daría algo para comer a un paisano?
Hey, ahbap, bir Amerikalıya yemek ısmarlar mısın?
Eh, amigo, ¿ le daría algo para comer a un paisano americano?
Uzun zamandır rastladığım ilk Amerikalısın.
Es el primero que me encuentro en mucho tiempo.
Washington Mahkemesi Amerikalıların vatandaşlık haklarını ellerinden almış... bizim haklarımızı, sizin haklarınızı... ve aynı yerde sessizce oturan Yargıç Bay Jackson'ın.
El Tribunal de Washington se lavó las manos con respecto a los derechos de los estadounidenses... nuestros derechos, vuestros derechos... y sentado en silencio en el banco estaba el mismo Sr. Jackson
Ben de Amerikalıyım, bana bir ayrıcalık yapar mısınız?
¿ Y si complace al amigo americano, Sra. Emery?
O Amerikalıya aşık mısın, sorabilir miyim?
Si puedo preguntarlo, ¿ te enamoraste del americano?
John'ın karısını, açık tenli Amerikalı hanımı tanıyorsun, öyle değil mi?
¿ Conoces a su cuñada, la mujer de John? Es americana. Pelo rubio, piel clara, inconfundible.
Sen bir Amerikalı mı, Kızılderili mi yoksa Meksikalı mısın?
Y usted es, ¿ gringo, indio, o mexicano? Ese si qué es un problema.
Amerikalı mısın?
¡ Un americano!
Ancak eğer başarısız olursak eğer savaş vakti gelirse bana açıkça söyle, Donanma'nın görüş açısından... Belki. Amerikalılar'a karşı şansımız nedir?
Pero si fallamos y se declara la guerra, ¿ la Marina cree que hay posibilidades de ganar a los americanos?
Fransa'nın düşüşünden sonra birçok Amerikalı, İngiltere'ye bir şekilde yardım edilmesi gerektiğini düşünmeye başlamıştı. Yine de buna muhalefet edenlerin sayısı oldukça fazlaydı.
Cuando Francia cayó, muchos acuerdo para ayudar a Gran Bretaña, pero aún más a los que se negó entrar en la guerra de su lado.
Boy boy resimleri çıkardı gazetelerde, bu kadın da onun gibi olmalı biraz münzevi bir kişilik tabii bu arkadaşımın halkın gözünde biri olduğu gerçeği dışında. Evet, Amerikalının biri...
Sí, un americano, es lo mismo... que está en los periódicos.
Amerikalı Bayan Witers'i hatırlar mısınız?
¿ Se acuerda usted de la Sra. Winters, la americana?
Dondurma. Amerikalı mısın?
"Helado."
kalp atışı ve kan dolaşımı yönetip yaşam ritmimizi devamlı kılıyor. Amerikalı biyolog Paul MacLean beynin gelişmiş fonksiyonlarını 3 temel aşamada başardığını saptadı.
Las funciones cerebrales superiores han evolucionado en 3 fases sucesivas, de acuerdo con una idea provocadora de Paul MacLean, biólogo de EE.
Sanırım hala kafir Amerikalıların yarışına girmeye niyetin var.
¿ Y supongo que aun pretendes competir en esa carrera... con los infieles americanos?
Siz Amerikalılar, sınırımızın ötesinde 260 bin askere... ve 7 bin nükleer silaha sahipken... buna provakatif bir tavır mı diyorsunuz? Elçi Karajin? Provakatif mi?
Provocativa?
Kuzey Amerikalı yerlilerinden ( Alganquin ) ödünç aldığı hikayeyi anlatır mısın?
Por eso nacen los ritos, porque era doloroso. - Que tipo de ritos?
Sınıfta Amerikalı bir kadınla tanıştım.
He conocido a una americana en clase.
amerikalı mısınız 19
misin 24
mısın 19
amerika 2119
amerikalı 196
amerikalılar 135
amerikan 72
amerika birleşik devletleri 72
amerika mı 23
amerikan ordusu 21
misin 24
mısın 19
amerika 2119
amerikalı 196
amerikalılar 135
amerikan 72
amerika birleşik devletleri 72
amerika mı 23
amerikan ordusu 21