Babana Çeviri İspanyolca
6,180 parallel translation
Babana ne yaptığını biliyorum, Seth.
Sé lo que le hizo a tu padre, Seth.
- Öncelikle babana.
- Primero tu papá.
Kalia, benim göklerdeki tanrıçam, babana biraz sevgi göster.
Kalia, mi diosa y princesa, dale un poco de amor a tu padre.
Babana neler olduğunu ve nogitsunenin onu ele geçirmesini.
A su padre y al nogitsune poseyéndolo.
Ama babana silah doğrulttuğunu gördüm.
Pero yo lo ví apuntando esa arma a tu padre.
Sana söylemediğim şey babana neden denizciliği öğrettiğim.
Lo que no te he contado es por qué le enseñé a navegar.
- Babana söyledin mi?
¿ Se lo has dicho a tu padre ya?
Babana kötü haberi vermeden önce onu daha olumlu bir şeye odaklamalıyız.
Vale. Bien, ayudará si podemos conseguir que tu padre se centre en algo positivo antes de darle las malas noticias. ¿ Tienes algo?
Sen seninkini istediğin gibi kullanabilirsin ama önce o hakkı elde etmen gerek. Hayatının geri kalanını babana bağırarak geçirmek istemiyorsan.
Tú podrías utilizar la tuya como quieras, pero hay que encontrarla primero, a menos que quieras pasar el resto de tu vida gritándole a tu padre...
Yakınlaşırsan babanın kayboluşu konusunda biraz huzur bulursun sanmıştım ama amcanla çalışmak seni babana dönüştürdü.
Pensé que te traería un poco de paz con la pérdida de tu padre, pero en su lugar, trabajar para tu tío te convirtió en tu padre.
Bizim için orada çalışıyor ama açığa çıkmak ve işkence görmek üzere ve ona yardım etmenin tek yolu babana istediği şeyi vermek.
Él estaba trabajando como infiltrado pero está a punto de ser descubierto, y la única manera de ayudarlo es dándole a su padre lo que quiere.
Ve sen hürmet ettiğinde Tanrı'na mı yoksa babana mı ediyorsun?
¿ Y cuando pagas un tributo... es para tu Dios o para tu padre?
Bu, beni sana ve babana götüren sanat eserlerinin çalınma düzeni ile aynı düzen.
Es el mismo curioso patrón de artefactos robados, el mismo patrón que me llevó a tu padre y a ti.
- Babana bakacağım.
- Yo sólo voy a ver cómo papá.
Ve unutma, saat 3'te seni babana bırakıyoruz.
Y recuerda, te dejaremos en casa de tu padre a las tres.
Babana gel bakalım.
Ven con papá.
Annene ve babana gösterdin mi?
¿ Le mostró a mamá y papá?
Ben babana İngiltere'yi fethetme hakkını verecek Kraliçe'yim.
Yo soy la reina que va a darle a tu padre el legado de la conquista de Inglaterra.
Bunu babana onlar yaptırdı.
Ellos le obligaron a hacerlo.
Bu seni eve götürür, annene ve babana kardeşlerine, kışın çimlerin üzerindeki bahar nergislerine av köpeklerinin yanına götürür.
Esto te lleva a casa con tus padres, tus hermanas, narcisos en primavera, escarcha sobre la hierba en invierno, perros de caza a tus pies.
- Babana söyle.
Pídeselo a papá.
Babana olan saplantın mı?
¿ Tú obsesión por tu padre?
Sonra babana yardım etmek için geri dönebilirsin.
Puedes volver más tarde a ayudar a tu padre.
Balıkçı babana elinden gelen en iyi yardımı yap, tamam mı?
Da lo mejor de ti para ayudar a tu padre a pescar, ¿ está bien?
Vaftiz babana biraz saygı duy.
Muestra un poco de respeto por tu puto padrino.
Babana.
Con tu padre.
Seninle konuşabilirim canım ama bence babana da haber vermen gerekir.
Puedo hablar contigo, cielo, pero creo que papá lo querría saber.
Tamam, eve gidip pijamalarını alır babana getiririm.
Vale, bueno, iré a casa a coger tu pijama y te lo llevaré a casa de tu padre.
- Tezahür Şöleni için babana gidiyorum.
Voy a la casa de tu padre para la fiesta de la Epifanía.
Babana kızdığının farkındayım ama bir de onun acısını düşün.
Sé que estás molesto con tu padre, pero piensa en su dolor.
Bu yüzden, Babana veya bana, bir iyilik yapıp, fuhuşu bırakmalısın. Sokak hayatından uzaklaşmalısın.
Así que, como favor a tu padre, o incluso como favor hacia mí tienes que dejar esta vida.
- Babana saygı duyuyorum ama o yok artık.
- Mi padre- - - Respeto a tu padre pero él no está aquí.
Bunları babana anlat.
Dile eso a tu padre.
Ayrıca babana bu kardeşliğin iki lideri olamayacağını da söyle.
Y dile que esta hermandad no tendrá dos líderes.
Hele ki babana yani papaza.
Especialmente con tu padre, el reverendo.
Ve söylemezsen babana peşinde olduğun her haltı anlatırım.
Y si no lo haces, voy a decirle a tu padre cada cosa que has estado haciendo.
Babana bir şey olmayacak.
Él va a estar bien.
Babana merhaba de.
- Dile hola a tu papá.
Böyle yapma. Babana karşı iyi ol.
No deberías hablar así. ¡ Es tu padre!
Dedenle içki içtiğimiz gün babana hamile kaldım.
¡ Tu padre aprendió a beber por mí y tu abuelo bebía como si no hubiese mañana!
Annem ölmeden önce babana göz kulak ol diye vasiyet etti!
¿ Por qué tuviste que morir... y hacerme responsable de papá?
Gel babana. Kral, oğlum!
Venga con papá.
Babana denediği için teşekkür ettiğimi söyle.
Dile a tus padre que gracias por intentarlo.
Dagur şimdilik babana zarar vermeyecek.
Dagur no le hará daño a tu padre, todavía no.
Babana buraya gelmesini söyle, tamam mı?
decirle a tu padre que salga?
Lütfen geri dön ve babana de ki, eski arkadaşı John Russell halden anlaması için ona yalvarıyor.
Por favor, vuelve y dile a tu padre que su viejo amigo John Russell le suplica que sea comprensivo.
Babana söyle, William Goffe onu hatırlıyor.
Dile a tu padre que William Goffe se acuerda de él.
Babana olanları anlat!
¡ Dile a tu papá lo que pasó!
Babana engel olmaya çalışmadığını anlattı.
Dijo que no hizo nada para intentar detenerlo, para protegerte.
- Babana biraz saygı göster.
Oye, muéstrale un poco de respeto a tu padre.
Savaşımızı ve bu kızın çok istediği kurtuluşu verirken bize katıl ki, onun kanı hayatın fedakarlık olduğu mesajını babana versin.
Únete a nosotros para que libremos nuestra guerra santa y darle la salvación a esta chica que tanto se merece, para que su sangre pueda servir como mensaje para tu padre de que, ¡ la vida es sacrificio!
babana gel 41
babana söyle 17
baban 353
baban geldi 26
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
baban nasıl 84
babanı 20
baban nerede 88
baban burada 26
babana söyle 17
baban 353
baban geldi 26
baban ne iş yapıyor 27
babanız 58
baban nasıl 84
babanı 20
baban nerede 88
baban burada 26