English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Baban öldü

Baban öldü Çeviri İspanyolca

488 parallel translation
Zavallı bebeğim. Tanrı'ya şükür ki baban öldü.
Gracias a Dios tu padre está muerto.
Baban öldü, çocuğum ;
Tu padre ha muerto, hijo mío.
- Ama baban öldü.
- Pero está muerto.
Bombardımanda annen, baban öldü mü?
¿ Mataron a tus padres durante los bombardeos?
Baban öldü.
Tu padre ha muerto.
"Marty, baban öldü" dedi.
Y él dijo : "Marty, tu padre ha muerto."
- Baban öldü. Başka kim?
- Ahora está muerto. ¿ Para quién más?
Baban öldü!
¡ Tu padre está muerto!
Baban öldü, hayatının o kısmı da.
Tu padre ha muerto y esa parte de tu vida también.
Baban öldü mü?
¿ Tu padre está muerto?
Baban öldü.
Su padre ha muerto.
Baban öldü.
Muerto.
Baban öldü mü?
¿ Tu padre ha muerto?
- Baban öldü
Tu padre murió.
"Baban öldü." dedi.
"Murió tu papá."
"Yani, senin baban öldü."
"Murió tu padre."
Baban öldü mü?
¿ Tu papá muerto?
Senin baban öldü, evladım!
¡ Tu padre ha muerto, hijo!
Benim büyüklerim öldü. Baban öldü.
Mis padres murieron.
Baban baban yıllar önce öldü.
Tu padre es tu padre murió hace años.
Evet, baban Suudi Arabistan'da öldü.
Si, eso hará.
Baban geçen yıl öldü, gerçi haberini almışsındır.
Tu padre murió el año pasado pero probablemente lo sabes.
tıpkı baban gibi. Bu yüzden fakir olarak öldü.
Eres demasiado emotivo, igual que tu padre.
Ama unutma ki, babanın da babası öldü.
... mas sabed que vuestro padre perdió al suyo,... y éste al suyo.
Baban 1959 da öldü. 48 yaşındaydı.
Tu padre murió en 1959. Tenía 48 años.
Annen babanı terk edince, baban adeta öldü. Etrafta dolanıyordu, ama ölü gibiydi.
pero estaba muerto.
Babanızın öldüğü - yıl ailesi bir baskında öldü.
- En tu casa, con tu madre.
Philippe, baban çalışması yüzünden öldü.
Pues, Philippe, murió por su trabajo.
Baban bugün öldü.
Tu padre falleció esta noche.
- Baban saat kaçta öldü?
- ¿ A qué hora murió tu padre?
Baban mutlu öldü.
Tu padre murió feliz.
Baban nasıl öldü?
¿ De qué murió tu padre?
Bizim annemiz öldü, ama babamız var. Senin baban nerede?
Nuestra mamá se murió, pero tenemos papá. ¿ Dónde está tu papá?
- Baban nasıl öldü?
- ¿ Y cómo falleció?
Senin baban da öldü.
Tu padre está muerto.
Baban şanslıydı O iyi bir yaşamı varken öldü.
Tu padre tuvo suerte murió cuando aún daba gusto vivir.
- Baban erkek gibi öldü.
- Tu padre murió como un hombre.
-.. babanın seni gömmesi gerekebilir. Geçen yıl Küçük Büyük Boynuz Sioux..... tarafından öldürüldü. - Babam öldü.
Mi padre ha muerto.
babanız öldü.
su padre estaría muerto.
Baban aldığı yaradan ötürü öldü.
Tu padre murió de su herida.
İlki, hayatımı kurtardın ikincisi, baban benim yüzümde öldü
Primero, salvaste mi vida. Y después, tu padre murió por mi culpa.
- Babanız mı öldü?
- ¿ Tu padre murió? - Hace mucho tiempo.
Anlaşılan baban, Cezayir'deki bağımsızlık savaşı sırasında bir kahraman gibi öldü.
Pero usted es un buen chico. Parece que su padre murió en Argelia como un héroe, la guerra por la independencia.
Babanız öldü.
Su padre está muerto.
Ve baban sen doğduktan dört ay sonra öldü.
Murió cuatro meses después de que tú nacieras.
Babanız, anneniz, onlar öldü mü?
Su padre, su madre, ¿ han muerto?
Baban yeni öldü.
Tu padre acaba de morir.
Senin baban doktor, benimki öldü.
Tu padre es médico. El mío está muerto.
"Baban vazife esnasında öldü" "O bir öğretmendi" mi diyeyim?
¿ Que su papa murio trabajando de maestro?
Bakın, ah, babanız öldü, Bayan Hastings.
Mire... Su padre ha muerto, Sra. Hastings.
İşte bu olduğunda, senin baban olan o iyi adam öldü.
Cuando sucedió eso, el hombre bueno que era tu padre fue destruido.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]