Bayılmış Çeviri İspanyolca
1,204 parallel translation
52 yaşında, erkek, bayılmış.
- Varón. 52 años.
Hokey hakemi, maçta bayılmış.
Es árbitro de hockey.
Orada bayılmış. Tansiyon 60 / 40.
Su presión : 60 sobre 40.
Kendi kusmuğu içinde bayılmış erkek.
Varón adulto encontrado desmayado en su propio vómito.
- Bayılmış.
Está inconsciente.
Kaldırımda bayılmış bir serseri mi bakacak? " Nasıl buldun? Yeni aldım
¿ Para que un borracho en el piso me diga que me quedan bien?
Tüccar Pete'den bir sepet almıştık, içinde bayılmış.
Compramos una cesta de Trader Pete's, y él estaba dentro.
Ondan sonra düşüp bayılmış olmalıyım.
Tras eso, debí caer dormido.
Ben bayılmış olmalıyım... ve az önce burada uyandım.
Debo de haberme desmayado. Y me desperté aquí.
Belki de korktuğum için bayılmışımdır.
Me desmayé porque tenía miedo.
Bayılmış.
Se desmayó.
Bayılmış olmalıyım.
Creo que me desmayé.
Sonra dairesine geri dönmüş ama kullanamadan bayılmış.
Entonces volvió a su habitación y se desmayó antes de poder usarlo.
Neden bayılmış?
¿ Se desmayó? ¿ Por qué?
- Annesi bayılmış.
- Su madre está inconsciente.
- Bayılmış.
- Está K.O.
Projesine bayılmış.
Le encanta su estudio.
İyi ki Cubbie'de bayılmış.
Menos mal que en el bar estaba desmayada.
Bayılmış ve kafasını çarpmış.
Se desmayó y se golpeó la cabeza.
Mekiğe ulaşmaya çalışırken bayılmışım.
perdí el conocimiento cuando trataba de llegar al trasbordador.
Oto yıkamacıda bayılmış.
Se ha desmayado en el lavado de coches.
- Küçük Jerry'nin bayılmış gibi yapmasını mı istiyorsun?
- ¿ Quieres que se deje ganar?
Herşeyden önce, bir horoza bayılmış gibi yaptırabileceğini sanmıyorum.
Primero, ¿ cómo se hace para que un gallo se deje ganar?
Yani, oturduğunuz eve her zaman bayılmışımdır.
Siempre me gustó su casa.
- Grabner bayılmış.
- Les ha encantado.
Bayılmış olmalıydı.
Debería haber caído ya.
Kahvaltı toplantısında bayılmış.
Jack Arteburn, 52 años.
Bayan Hutton, Lakewood Mall'da alışveriş yaparken bayılmış.
La señora Hutton se ha desmayado en el centro comercial de Lakewood.
Bayılmış.
Está inconsciente.
Gözlerine de bayılmış.
Y también sus ojos.
Anlatılan bir hikayeye göre, Fransa'da onu çalarken görmüş ve bayılmış.
Se dice que al verlo tocar en Francia, se desmayó.
Daha sonra Almanya'da bir restoranda yine karşılaşmışlar ve yine bayılmış.
Volvió a ver a Django en un restaurante en Alemania... y volvió a desmayarse.
Ama burada Django Reinhardt'la Avrupa'da yüz yüze geldiğinde iki kere bayılmış birinden bahsettiğimizi unutmayın.
Claro que ya se había desmayado 2 veces al encontrarse... cara a cara con Django Reinhardt en Europa.
Bayılmışım. - Evet.
Me desmayé, hago eso a veces
Bitti, Bay Munson. Kırılmış.
Se acabó, Sr. Munson Se rompió.
Radyoyu parçaları evin her yanına dağılmış bir şekilde ortalıkta bırakırdı ve annen de o radyonun sesini açıp, evin içinde deliler gibi dans etmeye bayılırdı.
Desarmó totalmente esa radio... y ella adoraba encenderla... y bailar salvajemente por la casa.
İtiraf ediyorum, Bay Elton hakkında çok yanılmışım.
Admito que estuve completamente equivocada con el Sr. Elton.
Bay Başkan şu anda gezegenin dört bir yanında şimdi ne olacak korkusuna kapılmış karanlıkta bekleyen insanlar var.
Sr. Presidente, hay personas en todo el planeta muertas de miedo por lo que pueda avecinarse.
Anlınızın ortasına yazılmış! Devrimiz artık sona erdi Bay Lebowski!
Su revolucion acabo, Sr. Lebowski!
- Ağırlaştırılmış Ceza Gerektiren Saldırı
- Perpetua Penitenciaría Pelican Bay "
Ben de bayılırım. Hatta, o şarkıyı bir Amerikan tarafından yaratılmış en güzel, en mükemmel şeylerden biri olarak niteleyebilirim.
Hasta me atrevería a decir que... es una de las cosas más hermosas que ha creado un americano.
Tiyatrom salgın yüzünden 12 haftadır kapalı. Bay Burbage ve Chamberlain'in Adamları saraya davet edilirken benim oyuncularım zorla İngiltere'nin han tiyatrolarına gönderildiler. Üstelik onlar, sen hâlen toy ve minnettarken kendi teşebbüsümle benim yazarım tarafından, benim tiyatrom için yazılmış oyunu oynamak için 10 pound alacaklar.
Mi teatro lleva 12 semanas cerrado por la plaga mis actores van a los confines de Inglaterra y el Sr. Burbage y los Hombres del Chambelán van a la corte y reciben 10 libras por representar tu obra escrita para mi teatro, por mi escritor, a riesgo mío cuando era novato y agradecido.
Tahminimce "Ö.U." "ömür uzatma" nın kısaltılmışı olabilir Ama Bay Edgars'ı tanıyor olmak, projemin ismine kaynaklık etmişti... Sonsuz Yaşam.
Me imagino que era una abreviatura para "vida extendida" pero conociendo al Sr. Edgars se referiría al apodo de mi proyecto, Vida Eterna.
Evet, kanıt Bay Tsukamoto'nun vücudunda bulundu, katil tarafından bırakılmış olduğuna inanıyoruz.
Muy bien, hemos encontrado evidencias en el cuerpo del Sr. Tsukamoto, las cuales pueden haber sido dejadas poe el asesino.
Derinden sarsılmış Bay Oakley.
Él está en un profundo shock, Sr. Oakley.
Halkında birkaç kişinin alıntı yaptığına şahit oldum ve Bay Garibaldi çok iyi yazılmış olduğunu söyledi.
He escuchado a tanta gente de su pueblo mencionarlo... y el Sr. Garibaldi dice que está muy bien escrito.
Bay Garrison, görünüşe göre hakkınızda yanılmışız.
- Bueno Sr. Garrison, nos equivocamos.
Bay Garrison, sanırım Bay Şapka sizin bastırılmış eşcinsel yanınız...
Solo le estoy diciendo. Sr. Garrison, creo que el Sr. Sombrero es su lado homosexual queriendo salir.
Sevgili Ophelia, Bay Tetedepiaf'ın görgü bakımından hızlandırılmış bir ders alması gerektiğini düşünüyorum.
Querida Ofelia, Creo que el Sr. Tetedepiaf se beneficiaría de un curso rápido de buenos modales.
- Üç kişi bayılmış.
- Tres dormilones.
Rahatlıkla güvenebilirsiniz ki Bay Lely tasarımlarım itinayla araştırılmış ve otantiktir.
Sobra asegurarle, Mr Lely, que mis diseños están adecuadamente documentados y autentificados.
bayıldım 246
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacağım 23
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılacaksınız 29
bayılıyorum 60
bayıldım buna 17
bayılırım 130
bayıldı 103
bayılıyor 17
bayılacağım 23
bayılacaksın 66
bayıldın 17
bayılacaksınız 29