Ben haklıyım Çeviri İspanyolca
473 parallel translation
Söylüyorum, ben haklıyım, Hirth. Satranç oynamalılar!
Tengo razón, deben jugar.
Ben haklıyım.
Sé lo que hago.
Görülüyor ki ben haklıyım.
Parece que estoy en lo cierto.
Çünkü ben haklıyım.
Porque tengo razón.
Ben haklıyım, onlar haksız.
Yo tengo la razón, ellos no.
Onlar haksız, ben haklıyım.
Ellos no tienen razón y yo sí.
İnanın bana. Ben haklıyım.
Créeme, Anne, tengo razón.
Ben haklıyım, Komutan!
¿ No es así, comandante?
Kate haklı, ben haklıyım, ama sen yanılıyorsun.
Kate tiene razón... Yo tengo razón y tú estás equivocado.
" Sadece ben haklıyım.
" Sólo yo tengo razón.
- Şu an sen haksızsın, ben haklıyım.
- Esta vez lo estás.
Alexander, ben haklıyım ve sen bunu biliyorsun.
Alexander, tengo razón y tú lo sabes.
- Gerçek bu ve ben haklıyım.
- Es la verdad, y tengo razón.
Haklısın ve çok yakında buraların patronu ben olacağım.
Sí. Y pronto, yo seré el dueño del mundo por aquí.
Burada böyle dikilmekten, sabrınızı zorlamaktan nefret ediyorum. Ama ben ya haklıyım, ya da delinin tekiyim!
¡ Odio estar aquí acabando con su paciencia pero o llevo razón o estoy loco!
Her zamanki gibi haklıydın, Tarzan. Ben hatalıydım.
Tarzán, tenías razón, como siempre y yo estaba equivocada.
Köprü konusunda haklısınız, ben de varım.
Tienes razón con lo del puente y ahora estoy de tu parte.
Ama eğer ölü değilsen... O halde ben gerçekte Adele ile evli değilim, haklı mıyım?
Entonces, si no está muerto, yo no estoy casado con Adele, ¿ no es cierto?
Ben her zaman haklıyım.
Siempre tengo razón.
Sen haklıydın. Ben yanıldım.
Vd. tenía razón, y yo no.
Ama ben yine de bir hayli kuşkulanıyorum ondan. Aksi gibi de hep haklı çıkarım kuşkulanmakta.
Pero lo temo mucho... y mis sospechas siempre han sido acertadas.
Onun için beni asmak istiyorsan General, haklısın... çünkü ben onu herzaman yapardım... ve memnun olurdum.
Si quiere colgarme por eso, general, adelante... porque volvería a hacerlo otra vez... y sin dudar.
Ben yanlışım ve sen haklı.
Me equivoco y tú tienes razón.
Başlattığın şeyi durdur ben de senin tamamen haklı benim ise tamamen yanıldığımı halka ilan edeyim.
Detenga lo que ha empezado... y declararé públicamente que yo estaba equivocado y que usted tenía razón.
Dün bu savaşın haklı bu yüzden de gerekli olduğunu söylemiştiniz ben de katılıyorum ama herkes düşüncemi paylaşmıyor demiştim. Hatırladınız mı?
¿ Recuerda, coronel, que me dijo que esta guerra era justa y yo le dije que opinaba lo mismo pero que no todos opinan como yo?
Söyle, ben mi haklıyım, onlar mı?
¿ Quién tiene razón, ellos o yo?
Yaptığım iş haklı bir nefreti doğuruyorsa, ben razıyım ama reklam uğruna tokat yemek haksızlık.
Acepto que me odien, pero que me den un tortazo por publicidad no es justo.
Yani ben haksızsam ve de sen haklıysan o zaman nasıl oluyor da yaptığım her hareket yanlış oluyor? Buna ne diyorsun ha?
¿ Y si siempre tienes razón, cómo es que me ha ido tan mal?
Sen haklıydın baba. Ben yanıldım.
De seguro el cebo y los anzuelos no cuestan mucho.
Siz haklıydınız, ben haksızdım.
Usted tenía razón y yo no.
Rahatsız etmek istemezdim ama... yapımcımın kaygıları var, belki de haklıdır... ısrarına göre ben...
Yo no quería, pero mi productor estaba inquieto, quizás con razón, y me insistió para que...
Haklı olduğu doğru. Ben de elimden geldiği kadar yardım edeceğim.
De acuerdo, tiene razón y yo lo ayudaré...
- Tabii kesin! Ama ben de haklıyım.
- ¡ Claro, también yo tengo razón!
Bunu ben başlattım. Haklısın.
Y es allí cuando entra el libre albedrío.
Neyse ne, ben haklıyım. "Kötü yaptın" demiyorum.
De todos modos tengo razón.
Haklıyım ben ve yine söyleyeceğim.
Estoy bien y lo diré de nuevo.
Haklı olabilirsiniz, ama ben de Frieda ile beni ilgilendiren meseleleri bize bırakmanızı istemekte haklıyım.
Ud. tiene sus razones como yo tengo las mías cuando le dije que nos dejara hacer a Frieda y a mí.
Hem haklısın, aptalım ben! İki evimiz var ama bir kamyonun arkasında yatıyorum!
¡ Somos propietarios de dos casas, y estoy durmiendo en la parte trasera de un camión!
Tek söylemek istediğim senin haklı olduğun. Ama ben de haklıyım.
Sólo quiero decir que creo que tienes razón... pero yo también la tengo.
Haklıydın Ben rüya görmüş olmalıyım
Tienes razon he debido soñarlo
O bir tabloya baktığı zaman - bir Matisse olsun, bir Chagall olsun - tek bakışta "bu benim eserim, ben yaptım" diyebilir ve daima da haklıdır.
Cuando mira una pintura de Matisse o de Chagall y dice, "es mío, yo lo hice", siempre está en lo correcto.
Ben her zaman haklıyım.
Siempre la tengo.
O daima varisi olduğu puslu ibadethanesinde... ve ben bulutların sütunları boydan boya parçaladığı Dorik bir tapınaktayım. Kartalların, gökyüzündeki kehanetleri haklı gösterdiği bir tapınak.
Ella está en una capilla de su propia creación y yo en algún templo dórico, con nubes sobre los pilares y águilas conjurando profecías.
"Haklısın, ben çok kırılganım, çok hassasım."
"Quizás sea demasiado débil y sensible, usted tiene razón".
Bunlar doğru mu, yoksa ben mi haklıyım, Bay Meck?
¿ Tengo razón o no, Sr. Meck? ¿ Qué dice Vd.?
O da : " Albert, sen haklısın, ben haksızım.
Y dijo : " Albert, tienes razón y yo no.
Haklısın. "Eleman aranıyor. Kasiyer, garson ve bulaşıkçı" Ben garson olacağım.
"Se necesitan cajero, camarero y lavaplatos".
Ben de haklıyım.
También tengo razón.
Ve ben... Ben haklıydım!
¡ Y yo... yo tenía razón!
Ben iyi bir polistim ve bu konuda haklıyım.
Yo era un buen policía y estoy en lo cierto.
Sen tümüyle haklısın ve ben tümüyle haksız mıyım?
Tienes toda la razón y yo me equivoco completamente.
haklıyım 81
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hastayım 37
ben hala 17
ben hazırım 348
ben hallettim 28
ben helen 20
ben hep 23
ben hallederim 867
ben hamileyim 39
ben her zaman 32
ben hastayım 37
ben hala 17
ben hazırım 348
ben hallettim 28
ben helen 20