English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ B ] / Bicak

Bicak Çeviri İspanyolca

75 parallel translation
Seni birakmayacagim Jimmy, elinde bir bicak var.
No lo haré, tienes un cuchillo.
Inan bana su bicak bende olsaydi... O fahise kafani keserdim!
Si yo hubiera tenido el cuchillo te habría cortado la cabeza.
Teo Van Gogh 8 kursun, iki bicak yarasi aldi ve bir radikal Islamci tarafindan bogazi kesildi. Muslumanlara karsi cok saldirgandi.
Que fue profundamente ofensivo para los Musulmanes.
Tirnaklari sivriydi. Bicak gibi parliyorlardi.
Sus uñas brillaban como cuchillos
Sac örgüm bicak agzi gibidir Seni hantal, kaybol
Mi trenza es una cuchilla Tú, armatoste, piérdete...
Kor bicak..
La navaja no tiene filo.
Esmie eline bicak almis.
Esmie tiene un cuchillo en juego.
'Bir suru ceviz yiyin ve pestamalinizi sIkIn... ve ciplak elle dovusun, bicak yok, caki yok!
Come muchas, muchas nueces, ajusta tu taparrabos.. .. y pelea con las manos, sin cuchillos, sin tenedores!
Eh! bir bicak cikartip, sana her bi boku yapabilir.
Pueden sacar un cuchillo y herirte.
Bïcak.
Bisturí.
Sef Kör Biçak tekrar saldiriya geçmis.
El Jefe Cuchillo Romo está de saqueo otra vez.
Biçak, tabanca ve adam öldürmek yok.
Nada de navajas, pistolas ni asesinatos.
- Biçak, tabanca ve adam öldürmek yok.
- Sin navajas, pistolas ni asesinatos.
Biliyorum. Biçak, silah ve adam öldürmek yok.
Ya lo sé, nada de navajas, pistolas ni asesinatos.
SUDAKİ BIÇAK
EL CUCHILLO EN EL AGUA
Bayagi keskin bir biçak tasiyorsun.
Vaya una navaja que llevas.
BADANA VE DUVAR KAĞIDI BÜROSU PORSELEN VE GÜMÜŞ ÇATAL-BIÇAK BÜROSU
DEPARTAMENTO DE CUADROS Y TAPICES DEPARTAMENTO DE VAJILLA Y CUBERTERÍA
Cinayet gece yarïsï olacagïnï ve bïçak yaralarï sayïsïnï bildi.
Predijo muerte se produciría a media noche y número de puñaladas.
Son birkaç saattir agzini biçak açmadi.
Casi no has hablado en las dos últimas horas.
Bogazima biçak dayayip...
Me puso una navaja en el cuello y dijo...
Kimi uyusturucu almis oluyor. Biçak mi tasiyorlar bilemiyorsun.
Algunos van drogados y no sabes si llevan una navaja...
Kafatasina biçak saplanmis gibi olur.
Son como un cuchillo en tu cráneo.
Karnïnda bir bïçak.
Cuchillo en la tripa.
Yok ya. Bïçak.
Con perdón : pincho.
BIÇAK BORİS
BORIS EL NAVAJA
Bu bicak masanin ustunde olmadigi surece burada kalacagiz.
- Baja el cuchillo. - ¡ Sáquenlo de aquí!
ingiliz seferi gücü bir biçak gibi içeri sokuldu.
El Cuerpo Expedicionario Británico sería introducido como una cuña.
Son Bölüm CEBİMDEKİ BIÇAK
ULTIMO CAPITULO EL CUCHILLO EN MI BOLSILLO
Bobby, o biçak nasil bir biçak seytan oldurebilir?
Bobby, ese cuchillo - ¿ Qué clase de navaja puede matar a un demonio?
Nasil bir biçak seytan oldurebilir?
¿ Qué tipo de hoja puede matar un demonio?
Kim tiras köpügü almadan biçak alir ki?
¿ Cómo te afeitas sin crema de afeitar?
- Efendim bu bir kör biçak. Ortada birsey yok.
- Es una hoja sin filo, señor.
Araba olayini nasil açikliyorsun, biçak, kan?
¿ Cómo explicas, el coche, el cuchillo, la sangre?
Harika bir küçük italyan yeri biliyorum. Yabanci restoranlarda asla yemem. Standart olmayan çatal biçak dizilimi riski var.
Porque, francamente, has estado de mal humor desde que me senté.
Biçak ile öldürdüğün onca seytan bedenlere ne oluyor saniyordun?
Todos los demonios a los que cortaste con el cuchillo. ¿ Qué crees que le ocurre al huésped?
Baska biçak var mi?
¿ Algún otro cuchillo?
BIÇAK
CUCHILLA
BIÇAK
PUÑALADA
Ama bizim adamimiz su anda onlari yagi kesen sicak biçak gibi yarip buraya geliyor.
Bueno, nuestro espía está actualmente cortando através de ellos como un cuchillo caliente através de la mantequilla.
Tek tarafi keskin bir biçak, pala gibi bir sey mi?
Una hoja de un solo filo, ¿ algún tipo de sable?
Acil servis kayitlarina göre kalçasindaki biçak yaralari için hastaneye gelmis.
Y de acuerdo con las grabaciones de E.R., le internaron esa noche... por heridas de cuchillo en el culo.
Biçak bilemesini bilen biri.
Alguien que tenia experiencia blandiendo una espada.
Bir biçak bulup o uyurken oradan kaçtim.
Tomé un cuchillo y me escabullí de su presencia mientras dormía.
Adam bana gözlerin kirisiyor derse, direk biçak altina yatarim.
Un hombre me dice que tengo arrugas, me opero enseguida, ¿ ves?
Filmlerdeki, insanlar gibi konusmayan ve sustali biçak kullanan beyazlari mesela.
Como a los pandilleros-navajeros blancos de las películas y la TV que no hablan como la gente.
- Birak beni gideyim. - Elindeki biçak mi senin?
- Deja que me vaya.
- O gerçek bir biçak mi?
- ¿ Es una navaja?
- Evet bu gerçek bir biçak.
- ¿ Una navaja de verdad? - Sí, es de verdad.
- Ne olur biçak çekme!
- ¡ Todo, menos navajas!
Hemen yaninda kanli bir biçak bulduk.
En el asiento de al lado, encontramos un cuchillo ensangrentado.
Parkman cinayetinde kullanilan biçak olabilir mi?
¿ Crees que es el mismo cuchillo que se usó para matar a Parkman?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]