Birşeyler yapın Çeviri İspanyolca
109 parallel translation
Birşeyler yapın!
¡ Haced algo!
Lütfen birşeyler yapın..
¡ Se lo suplico, por favor, sáqueme de aquí!
Birşeyler yapın!
¡ Haz algo!
Birşeyler yapın. Sizler için yapıyordu.
Lo estaba haciendo por ustedes.
Siz de birşeyler yapın!
Venga. ¡ Haced algo!
Lanet olsun, birşeyler yapın.
Haced algo, maldita sea.
Jandarma bizi aramaya devam ediyor. Bela olmaya başladı. Birşeyler yapın.
Ese gendarme sigue fastidiándonos... nos estorba... ocupaos de él
Birşeyler yapın.
Haga algo.
birşeyler yapın!
¡ Hagan algo!
Şimdi, birşeyler yapın!
- ¡ Ahora hagan algo!
Efendim birşeyler yapın yoksa milionlarca zarar ederiz.
Por favor, inténtelo, señor, o vamos a perder un inversion grande...
Birşeyler yapın!
¡ Hagan algo!
- O zaman birşeyler yapın!
- ¡ Entonces haga algo! - ¿ Qué quiere que haga?
Efendim, hemen birşeyler yapın.
¡ Haga algo rápido, señor!
Şimdi gidin ve o bizi öldürmeden onu öldürecek birşeyler yapın.
¡ O haces algo ahora, o pégame un balazo!
Lütfen birşeyler yapın!
¡ Por favor, venga inmediatamente!
Peder, lütfen birşeyler yapın.
Padre, por favor haz algo.
Birşeyler yapın.
¡ Tienen que conseguirlo!
Birşeyler yapın!
Haga algo!
Ve şu protestculara da birşeyler yapın.
Oh, y haz algo con esos manifestantes.
Benden istediğiniz kadar nefret edin tamam, fakat birşeyler yapın!
Ódienme todo lo que quieran, pero actúen!
- Birşeyler yapın.
Y ya está montada.
Birşeyler yapın!
Tiene que hacer algo ahora!
Lütfen oraya gidip birşeyler yapın.
Por favor haga algo! .
İsterseniz siz kaIıp kendinizle oynayın. Hayatınız boyunca da oturun. Ya da kalkıp birşeyler yapın!
Pueden quedarse y toquetearse por el resto de sus vidas o pueden moverse y hacer que suceda.
Bakın ona. Muhteşem bir asker olurdu. Birşeyler yapın.
Mírelo, es un espécimen perfecto.
Hadi birşeyler yapın
Manny, saca esta gente de aquí. Tenemos que abandonar el barco.
- Ona birşeyler yapın!
¡ Atrapen al elefante!
Bak, Bill, iyi bir arkadaş olup O'nu bulacak mısın? Birşeyler yap.
Por favor, sé buen amigo, encuéntralo.
Pekala zeki adam, şu tekneyi çalıştırmak için birşeyler yapmalısın... kıçını kaldır da birşeyler yap, tamam mı?
Está bien, chico listo, puede hacer algo para arreglar lo que está mal... para que podamos salir de aquí ¿ de acuerdo?
- Birşeyler yapın efendim.
- Haga algo, señor.
Önce bir testler yapılsın da, o zaman söylerim birşeyler...
Una vez que termine los exámenes, mucho.
Seni tatmin eden bir şeyler yap, her zaman hoşlandığın birşeyler.
Haz algo que te proporcione satisfacción, algo con lo que siempre disfrutes.
Allah'ını seviyorsan onlar yapmadan önce sen birşeyler yap.
Por el amor de Dios haz algo o nos cancelarán.
Görevinin saygınlığını kazanmak için birşeyler yap.
Tú eres el padrino. Haz algo para merecerte el puesto.
Tamam, madem uyuyamayacaksın neden daha yapıcı birşeyler yapmıyorsun?
Bueno, si no puedes dormir, ¿ por qué no haces algo constructivo?
Şimdi evine git, banyo yap, saçını tara ve lüfen kapından dışarı çıkarken üzerine temiz birşeyler giy.
Ahora, ve a casa, toma un baño, y péinate Ah! , y por favor, ponte una camisa limpia cuando salgas a pasear.
O yüzden söz ver, yüzük ya da çiçek taşıyan çocuklar olmasın, çünkü hep birşeyler yapıp insanların dikkatini dağıtırlar.
Prométeme que no habrá niños en la comitiva. Esos mocosos siempre se portan mal y deslucen a la novia.
Sadece birşeyler yazabilmek için erkeklerin peşine takılmayacağım. Siz seks yapın.
Patas de cordero.
Gördüğüm kadarıyla, onların dikkatini çekmeyecek ve takip edilmeyecek bir plan yapıp, onları meşgul edecek birşeyler bulup, ve teknolojiyi almak üzere uzak takımı göndermeliyiz.
Según veo, planearemos un curso de intercepción que no atraerá su atención, luego creamos una distracción para mantenerlos ocupados, así podremos enviar un equipo de misión para obtener la tecnología.
İblis atın pisliğini temizlemenin dışında birşeyler yapıyor olmak istiyorum!
¡ Quiero hacer lo que sea excepto limpiar caca de caballo demoníaco!
Gerçek yaşamını unutmasına neden olacak birşeyler yapılmıştı.
Le hicieron algo de modo que olvidara su vida real.
Siz de Will ile buna benzer şeyler yaşıyor olmalısın. Hayır, biz hala birlikteyiz. Ev arkadaşıyız, eğleniyoruz, birşeyler yapıyoruz.
Nada menos que el premio más prestigioso, de Manhattan, para espectáculos de homosexuales, que no pertenecen al sindicato de actores.
Ruhlarını kurtarıyorlar yada buna benzer birşeyler yapıyorlar, nedir bunlar?
Salvando almas en esos país es.
Bakın, ikiniz de uzmansınız ama yapılabilecek birşeyler daha olmalı.
Sois los expertos, pero seguro que se puede hacer algo más.
Ama 1916'nın ortalarında birşeyler yapılması için baskılar artmıştı.
Pero para mediados de 1916, la presión para que se hiciera algo era intensa.
Birşeyler yapılmazsa... iç savaş kaçınılmaz olacak.
Si no se hace algo... la guerra civil es inevitable.
Binlerce ev kadınını, yüzünüzü beğenmiyorsanız... birşeyler yapıp, onu değiştirin diye ikna eden de benim.
Sé que soy la que convenció a miles de amas de casa diciéndoles si no te gusta tu cara, haz algo al respecto y cámbiala.
Eğer Albay O'Neill hakkında birşeyler öğrenmek isterseniz, Albay O'Neill ile röportaj yapın.
Si quiere saber del Coronel O'Neill quizás debería entrevistar al Coronel O'Neill.
Öyleyse bana hayal edebileceğim en iyi dondurmayı yap. İçinde yanlış adamların yaşattığı... her acı deneyimi unutturacak birşeyler olsun.
Entonces sírvame el mejor helado que pueda imaginarse... que hará olvidar las experiencias dolorosas... causadas por los hombres.
Haydi, birşeyler yapın!
¡ Vayan! ¡ Vayan!
yapın 121
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115
birşey 36
birşey değil 209
birşey sorabilir miyim 18
birşey olmaz 30
birşey söyle 33
birşey mi oldu 44
birşeyler 19
birşey olmadı 22
birşey yok 115