English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ D ] / Diğer taraftan

Diğer taraftan Çeviri İspanyolca

1,769 parallel translation
Diğer taraftan git, David, yoksa o lanet gözlerini yerinden sökerim.
Vete por otro lado, David, o te sacare los ojos.
Diğer taraftan, ay gibi büyük bir nesneyi dünyanın yakalayabilmesi için gerekli oranda yavaşlatmayı sağlamış, bir direnç ortamının ay kadar büyük olmadığından dolayı tüm bu fikirler olasılık dışı gibiydi.
Además, la noción de que la gravedad de la Tierra podía capturar y retener un objeto tan grande era poco probable ya que no existe un medio resistivo obvio para detener un objeto tan grande como la Luna.
Diğer taraftan, bir geçiş yolu. - Motorlar açık.
Por otro lado, es una manera de cruzar.
Ta ki diğer taraftan, bu maldan bize bir sürü satmak isteyen birini bulana kadar.
Al menos hasta que encontramos a alguien del otro bando dispuesto a vendernos cantidades de esta mierda.
Diğer taraftan, ülkenin yarısı antidepresan kullanıyor. Ve semptomlarına mükemmel uyuyor.
Por otro lado, medio país toma antidepresivos, y los síntomas concuerdan.
Ama diğer taraftan "Bahse girerim, ayakkabılarını nereden aldığını biliyorum," deseydim
Pero sin embargo, si te dijera, "Te apuesto que se de donde sacaste esos zapatos,"
Ama diğer taraftan dahil de et, bilmiyorum derin kuytularda bir ışık yanıverebilir, kim bilir.
Pero por otro lado, si la incorporas quién sabe qué conclusión puede surgir desde el fondo.
Ama diğer taraftan, tahrik edicilik yok.
Por el otro lado, no despertó nada.
Diğer taraftan, işe alınacaklar hâlâ belirsizliğini koruyor.
Y por otro, sus empleos penden de un hilo.
Diğer taraftan gelen uydurma mesajlar.
Inventar mensajes del otro lado.
Diğer taraftan, erkeklerden biri gerçek bir doktor değil.
Por otra parte, uno de los hombres no es un verdadero médico.
Ama diğer taraftan, sonuç pozitif.
Pero... por otro lado dio positivo.
Brezilya'da, diğer taraftan, "hascastanhas do para", kelimenin tam anlamıyla,... "yerel kestane"
En Brasil, en cambio, tienen castanhas do para literalmente "castañas de Para".
Kasıkların, diğer taraftan... Nasıl yaptın?
Por otro lado, la entrepierna ¿ cómo lo hiciste?
Diğer taraftan, kameralar insanların rol yapmasına neden olur.
Por otro lado, las cámaras hacen que la gente actúe.
Diğer taraftan, lyme olsaydı, hedef tahtası şeklinde döküntüsü olurdu.
Por otro lado, si tiene la enfermedad de Lyme habría otras pistas sutiles... - Pero gracias por participar.
Diğer taraftan da Chihuahuaların eksik zekalarının kanıtı : Çoğu köpek bir çubuk bulup boş bir alanda onunla koştuğunuzda bilir - - Çubuğu ağzına bölye alacaksın.
Otra forma en la que un chiuahua demuestra que no es inteligente... la mayoria de los perros saben que cuando encuentran un palo en el jardin y lo agarran y lo ponen en su boca para correr con el lo pones de lado.
Bu diğer taraftan bu konuyu kıvırmak için yaptığım yersiz saçma sapan davranışlar.
Es impropio de mí comentar sobre la forma en que la otra parte ha llevado este caso.
Diğer taraftan ışık.
Luz que proviene del otro lado.
Diğer taraftan olanlar dış bölgede mi?
¿ Gente del otro lado en la Zona Exterior?
Diğer taraftan gelen.
La del otro lado.
Ama diğer taraftan ben seni asla terketmeyeceğim.
Sin embargo, yo nunca te dejaré.
Diğer taraftan O.Z.'ye geçmeyi ilk başaran.
La primera en llegar a la O.Z. desde el otro lado.
Ama diğer taraftan, bir şeyler bilmek fazla abartılıyor.
Pero por otro lado, no es conveniente saber algo.
O taraftan değil, diğer taraftan ver.
De ese lado no, saca del otro.
Diğer taraftan eğer bu Barkley'nin parmağıysa dikkatsizler demektir ve benim kan kaybeden isterik oğlumu bir yerde saklıyorlar.
Por otro lado si es el pulgar de Barkley entonces, es descuidado. Y está escondido en algún lado con mi hijo histérico y muy ensangrentado.
Diğer taraftan, Woody'i kızdırırsanız insanların canı yanar.
Por otra parte, Woody, si lo haces enojar, la gente acaba mal.
Diğer taraftan yapışmışsınızdır.
De pronto, te ves atrapado.
Diğer taraftan, başparmak izi katilinin nerede ve kim olduğunu bilen yok.
nadie sabe quién es Thumbprint Killer ni dónde está.
O kargo gemisini, süperkapıya uçurduğunda diğer taraftan canlı çıkamayacağını gayet iyi biliyordun.
Cuando volaste esa nave de carga entre los huecos de la Superpuerta sabías condenadamente bien que podrías no salir viva por el otro lado. No, eso fue diferente.
Bir açıdan sekse bağlı ama diğer taraftan... Hayır... Anlarsın işte...
Bueno, es como el sexo, pero no lo es, no lo es, sabes...
Diğer taraftan eğer hayalin Walmart'ta bir kapı görevlisi olmaksa ona var gücünle sarılabilirsin ta ki, öbür tarafa gidene kadar.
Por otra parte, si sueñas con ser recepcionista de Wal-Mart, aférrate a él hasta el día que mueras.
Şimdi diğer taraftan profil.
Ahora del otro lado.
Gerçekten de diğer taraftan mesaj mı geldi?
¿ Ese fue un mensaje del mas allá?
İnsanlara diğer taraftan umut mesajları getirebilmek çok daha iyi değil midir?
No es mejor comunicarlos con alguien del mas allá?
Demek diğer taraftan.
Del lado de ella, eh?
- Diğer taraftan bu doz...
Esta dosis, por otra parte...
Diğer taraftan Ross'da her şey rahat. Lahana turşusu bile.
Además, en Ross Todo es agradable Incluso el Sawerkraut
Fakat diğer taraftan görebildiğim kadarıyla aşağı kata ulaşmak daha kolay eğer orayı kullanırsak...
Miré a un lado y vi que estamos casi al mismo nivel de un piso.
Diğer taraftan, başkalarıyla olan ilişkilerimi en az düzeyde tutmalıyım.
Y así es que debo minimizar el contacto con los demas.
Diğer taraftan bizim de seksi olma hakkımız var.
Nosotros, por otro lado, ¡ tenemos derecho a ser sexys!
Ama diğer taraftan, Antonius Atia'yı hala seviyorsa, ve onun yakarışlarına boyun eğerse, daha da iyi olacaktır.
Pero, por el contrario si Antonio aún ama a Atia y se rinde ante sus súplicas mucho mejor.
Tekrar aynı hayali gördüm, sadece bu sefer, sonsuzluk işareti dikey olarak göründü, yatay bir şekil yerine,... dikkat edin, bu diğer taraftan, altı sembolü engeller, ve yine de, altı sembol yalnızca veritabanımızdaki tek bir adresle uyuşuyor.
Tuve el mismo sueño otra vez sólo que esta vez, la figura del infinito apareció verticalmente en vez de horizontalmente. Dense cuenta que otra vez, se intersecta con 6 símbolos y que otra vez, los 6 símbolos coinciden con una dirección de nuestra base de datos.
Diğer taraftan bir ışık.
Luz proveniente del otro lado.
Açıkçası gezegenin atmosferi boyunca bir ısı dağılımı olmalı. Bu da demek oluyor ki aydınlık taraftan diğer tarafa termal enerji taşınıyor.
Claramente, algo estaba distribuyendo el calor a través de la atmósfera del planeta llevando energía térmica del lado de cara al sol hasta el otro lado del planeta.
Bu taraftan, diğer taraf çıkmaz yol.
- Por aquí, el otro camino no tiene salida.
Diğer taraftan,
Este tipo es un imbecil.
Bu taraftan. Diğer hastalardan ayrı bir yere konuldu.
Por acá, está en la cámara de aislamiento.
Diğer taraftan, iyi haber kaynakları olan bir vatandaşımızın bizi haberdar ettiğine göre, tüm bu köyün kuruluş yıldönümü meselesinin ki uydurma olduğunu biliyoruz, Başkanımızın yerel bütçe için biraz para kazanmak isteğiyle yakından alakalı olduğudur. Pekala...
Esta bien...
Diğer taraftan ver.
Saca de este lado.
- Diğer taraftan.
- Del otro.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]