Evdeyim Çeviri İspanyolca
862 parallel translation
Örneğin Paris'te bir restoranda gittiğimde... gözlerimi kapatır ve kendi kendime, "Garson Godfrey" derim. Mesela evdeyim ve o bana akşam yemeği servis ediyor.
Por ejemplo, si entraba en un restaurante, en París o donde fuera, cerraba los ojos y decía que el camarero era Godfrey, que yo estaba en casa y que era usted quien me servía.
- Kalmak için evdeyim!
- No volveré a irme jamás.
Elbette, evdeyim bugün.
Había mucha gente.
Diyorum ki evde değilken bana evdeyim diye söylemişsen eğer...
No, cariño, no digo que mintieras, digo que si mintieses... que me dijeses que estabas en casa y en realidad no...
Evdeyim.
He vuelto.
Gel beni al. Eski evdeyim.
Ven a buscarme, estoy en la casa vieja.
Zaten evdeyim. Burası benim evim. Ait olduğum yer burası.
Estoy en mi casa, ésta es mi casa, aquí está mi lugar.
Tamam, anne. İki dakika sonra evdeyim.
Bueno, llegaré en dos o tres minutos.
Giorgio'yu görürsen, ben evdeyim.
Si ves a Giorgio, estoy aquí.
Sonunda evdeyim.
" Al fin regreso a casa.
Bugün öğleye kadar evdeyim.
Hoy no me voy hasta la tarde.
"Ernst, beni görmek istersen 7'den sonra evdeyim."
'Ernst, si quiere usted verme, estaré en mi casa a las siete'.
Biraz kalıp, sonra hemen evdeyim. Hemen sonra geliyorum.
Iré a casa pronto, me quedaré un rato... y enseguida iré a casa.
Sadece yaz dolayısıyla evdeyim.
He venido a casa sólo para el verano.
Bütün gün burada dikiliyorum. Bütün gece evdeyim.
Me paso el día cosiendo y las noches en casa.
Evdeyim.
Estoy en casa.
Frannie, evdeyim ve...
ya llegue y es...
Evdeyim ama ölüyüm.
Estoy en casa, pero muerta.
- Ben evdeyim.
- Me quedo.
- Çok uzun zamandır bu evdeyim.
Son años que sirvo en esta casa, ahora...
Neden bu evdeyim?
¿ Qué hago aquí?
Evdeyim, kale!
¡ Castillo, he llegado a casa!
Şimdi evdeyim. Hallederim.
Me las arreglaré, no te preocupes.
Dünya kadar paramız var. Yarından itibaren haftada üç gün evdeyim.
A partir de mañana, voy a ir a casa tres días a la semana.
- Hayır. Yanlış evdeyim herhalde.
Debo haberme equivocado de casa.
- Tam 6 : 30'da evdeyim.
- Estaré en casa a las 6 : 30 h.
Bütün gün evdeyim.
Estoy en casa todo el día.
Evdeyim.
Estoy en mi apartamento.
Bugün evdeyim, o oldu.
He vuelto a casa, eso es lo que hay.
İşte, evdeyim.
Ya he llegado, vete.
Sürekli evdeyim.
Paso todo el tiempo en casa.
Kimi zaman akşam beşte evdeyim, yapacak hiçbir şeyim yok.
A veces estoy en casa a las 5 : 00 sin nada que hacer.
Bütün gün evdeyim. En azından çocuklar okula gidene kadar.
Estoy todo el día encerrada en casa, hasta que las crías no vayan al colegio...
Artïk evdeyim.
Ya estoy en casa.
Evdeyim.
Ya estoy en casa.
Saatlerdir evdeyim.
Llevaré un par de horas.
- Merhaba bebeğim, evdeyim.
- Hola, cariño. Estoy en casa.
Evdeyim.
Estoy en la casa.
Ben evdeyim çete.
Estoy en casa, pandilla.
- Bana ihtiyacınız olursa evdeyim. - Keyfine bak.
- Bueno, si me necesitas estaré en casa.
Ben evdeyim...
Estoy en casa :
Şu anda evdeyim.
Cuando regrese...
Tanrıya şükür, evdeyim.
¡ He vuelto!
Ben evdeyim.
Estoy en casa.
Artık evdeyim. Her şey düzelecek.
Todo irá bien.
Hayır, evdeyim.
No, estoy en casa.
Evdeyim.
Estaba en casa.
Evdeyim.
Bien.
Evdeyim, Maria.
Estoy en casa, María.
Anne, evdeyim.
Mamá, he vuelto a casa.
Evdeyim!
- Hola, papá.