English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ E ] / Evimde

Evimde Çeviri İspanyolca

5,717 parallel translation
Benim evimde değil.
No en mi casa.
- Hayır, eğer evimde durduk yere bir şeyler kırılsa ve yansımam beni artık yansıtmasa gerçekten ödüm patlardı sarhoş olsam bile korkardım.
No, yo también estaría realmente asustada. si mi casa comenzara a romper cosas. y mi espejo dejara de reflejarme, aún si estuviera borracha.
Evimde bu maymunlarla ne kadar süre takılmak zorundayım?
¿ Cuánto tiempo tengo que aguantar a estos monos en mi casa?
- Ev, evimde var. - Peki.
Están en mi casa.
Peter, bu iş kontrolden çıkıyor kendi evimde güvende hissetmiyorum bence bir süre Quahog'dan uzaklaşmalıyız.
Peter, esto se nos está yendo de las manos. No me siento segura en mi propia casa. Quizá deberíamos irnos de Quahog unos días.
Evimde bu tür konuşmaları hoş görmem!
¡ No voy a tolerar esa clase de palabras en mi casa!
Benim evimde yaşadığın sürece o kadından uzak duracaksın. Duydun mu?
Mientras vivas bajo mi techo, te mantendrás alejada de ella. ¿ Me has oído?
Babamı evimde çıkardım.
Eché a mi padre de mi apartamento.
Ben evimde olacağım, her zamanki gibi.
Yo me quedaré en casa. Como siempre.
Benim evimde yaşamak zorundasın.
Y vienes a vivir a mi casa.
Saat 23.00'e kadar evimde onunla birlikteydim.
Estuve con él en mi apartamento hasta las 11 : 00.
Şey, zayıflıkları konuşmak benim için zor çünkü evimde bu konular artık konuşulmuyor. Bu yüzden...
Bueno, es difícil para mi hablar de mis debilidades, dado que la debilidad no es realmente algo de lo que hablamos mucho en mi casa y eso...
Evimde her saniye her gün aklımda zaten.
Pienso en eso cada segundo de cada día cuando estoy en casa.
Evimde istemiyorum onu.
No lo quiero en mi casa.
Evimde ne işin var?
¿ Qué haces en mi casa?
Kendi evimde bile güvende hissetmiyorum artık.
No, ya ni siquiera me siento segura en mi propia casa.
Evimde sarf ettiğin öfkeli sözler bir ilacın etkisi yüzündenmiş?
¿ Lo que ocurrió en mi casa fue una reacción al exceso de píldoras?
Gecenin bir yarısında evimde ne işin var? Derdin ne senin?
¿ Por qué está bien para usted presentarse en mi casa... en mitad de la noche?
Hadi burdan gidelim ve bunlara evimde bakalım.
Salgamos de aquí y revisemos esto en casa.
Kendi evimde açıkta bırakmıştım.
- Entrometida. ¿ Lo dejé a la intemperie en mi propia casa?
Kitabı kendi evimde açıkta bıraktım.
En mi casa, dejé un libro a la intemperie.
Evimde neler olduğunu biliyorsun.
¿ Tú sabes que ocurre en mi casa?
Cehennemin Kralı ve Winchester evimde ne yapıyor?
¿ Qué están haciendo el Rey del Infierno y un Winchester en mi casa?
Eğer hayatta kalırsanız bana evimde yeniden kaybolmadan önceki son yemeğimde katılabilirsiniz.
Si sobrevives, eres bienvenido a unirte a mí en la última cena que tendré en esta casa antes de desaparecer otra vez.
Dean sana söz veriyorum, evimde güvendesin.
Dean, tienes mi palabra que estás seguro bajo mi techo.
Evimde konuşabiliriz.
Podemos hablar en mi casa.
En berbat tekiladan 30 çekimlik var evimde.
Vale, tengo 30 chupitos del peor tequila de la casa.
Akşam kendi evimde olsun istemiştim ama buraya yatırım yaptım ve görmeni istedim.
Yo por la noche prefiero estar en casa. Pero he puesto dinero aquí, y tengo que verlo. ¿ Qué, te gusta?
Ben kendi evimde kalacağım.
Yo estaré en mi propio departamento.
Ofisimde bulunmanı, evimde yemek pişirmeni hatta Başkan'ın da orada olduğunu konuşmaman gerek.
Que has estado en mi oficina, que has preparado la cena en mi casa, o que el Presidente fue allí.
Evimde bir çatı oluğunu temizliyordum.
Estaba en mi casa, limpiando un canalón.
Geçen gece evimde miydin?
¿ Estuviste en mi casa anoche?
Ayrıca evimde kimseyi sikmezsen iyi edersin.
Y será mejor que no te cojas a nadie en mi casa.
Sağol Mia ama bu gece kendi evimde kalacağım.
Gracias, Mia pero, dormiré en mi casa esta noche.
- Evimde, ailemle birlikteydim.
Estaba aquí en casa con mi familia.
Cinayet, işkence, tutku moda suçlarının cezası olarak ve hep etrafta olup da bir halta yaramayan zavallı bir sürtük olduğundan sonsuza dek burada, evimde olacaksın.
Y como castigo por tus crímenes de asesinato, tortura, pasión, lujuria y haber sido completamente mala, perra miserable pasarás toda la eternidad aquí en mi casa.
Günün sonunda April, kızın haftanın beş gecesi benim evimde.
Pero al final del día, April, tu hija está en mi casa cinco noches a la semana.
Evimde tek başıma öleceğim.
Voy a morir sola en mi apartamento.
Öyleyse evimde ne işin var?
¿ Entonces por qué estáis en mi casa?
Benim evimde yapma lütfen.
En mi casa no, por favor.
Evimde bana içki ısmarlamak isteyen bir kadından bahseden bir mesaj aldım.
Recibí un mensaje en la casa diciendo que una dama quería invitarme un trago.
Keşke evimde neler olduğunu bilme şansın olsaydı.
Si solo hubiera sabido qué estaba pasando en mi propia casa...
Evimde sürtmenizin bir sebebi var mı acaba?
¿ Hay alguna razón por la que ustedes aún vaguen por mi casa? Yo les pedí que vinieran.
Evimde sürtmenizin bir sebebi var mı acaba?
¿ Hay alguna razón por la que hay tantos merodeando por mi casa?
Sırf siz ikiniz evimde kalıp benden otlanabilmek için benim sevgili Delilah'ımı benden alıkoydunuz.
Apartarme de mi amada Delilah para poder seguir viviendo en mi casa, aprovechándoos de mí.
Benim evimde ne işiniz vardı?
¿ Y qué hacían en mi casa?
- Benim evimde yaşıyorsun.
Vives en mi casa.
Kendi evimde bile evimde olduğumu hissedemiyorum artık.
Ya ni siquiera me siento en casa cuando estoy en mi propia casa.
Ne evimde mi?
¿ Qué está en mi apartamento?
evimde.
En mi casa.
- O zaman benim evimde ne işin var?
¿ Entonces qué haces en mi casa?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]