Fark etmez Çeviri İspanyolca
6,479 parallel translation
Fark etmez, Hanna.
Eso no importa, Hanna.
Fark etmez. Onları durdur yeter.
Solo detenlos.
O listedeki herkesi, ölüm havuzundaki herkesi wendigo, kurt adam ya da başka bir şey olması fark etmez hepsini kurtaracağım.
Todos en esa lista. Todos en esa apuesta de muerte. No importa si son wendigos, hombres lobo, o lo que sea.
Bu akşam, elinde liste olan herkesin profesyonel suikastçı olsun olmasın avcı ya da eline silah almış herhangi bir amatör olması fark etmez bizi para için avlayabileceğini düşünen herkesin başka bir listede yer alacağını açıkça belirtelim.
Dejemos algo muy en claro para cualquiera que tenga una copia de esa lista. No importa si son asesinos profesionales, cazadores, o un aficionado que consiguió un arma. Cualquiera que piense que puede cazarnos y matarnos por dinero, va a ser puesto en otra lista.
Bu akşam, elinde liste olan herkesin profesyonel suikastçı olsun olmasın avcı ya da eline silah almış herhangi bir amatör olması fark etmez bizi para için avlayabileceğini düşünen herkesin başka bir listede yer alacağını açıkça belirtelim.
Dejemos algo bien claro con una copia de esa lista. No importa si son asesinos profesionales, cazadores, o aficionados que acaban de coger una arma. Cualquiera que crea que puede cazarnos y matarnos por dinero, va a ser puesto en otra lista.
Al götür şunu. Çenesini kapat ya da bağla, bana fark etmez.
Llévatelo, hazle callar, apágale, no me importa.
Dert değil, fark etmez.
Está bien, no importa.
Tamam mı? Fark etmez.
No importa.
Onun için fark etmez.
No le importa.
Fark etmez.
No importa.
Ne olduğu fark etmez.
No importa.
Bana fark etmez.
No hay problema.
- Fark etmez.
Cualquiera está bien.
Fark etmez.
No va a importar.
- Hiç fark etmez.
Que no importa para nada.
Fark etmez silahlı soygundan hapse giriyorum.
No importa de todos modos, voy... voy a ir a prisión. Robo a mano armada. Puede que no.
Vallahi, hiç de fark etmez, çünkü Donna bana söyledi.
Bueno, no importa, porque Donna me lo dijo.
Ne yapsam fark etmez.
Nada de lo que hago importa.
Her neyse, fark etmez.
- Sí. Lo que sea, no importa.
Nereden aldığım fark etmez.
No te importa donde la saqué.
- Fark etmez.
No importa.
Fark etmez.
Como sea.
Hiç fark etmez.
Esto no es una tontería, tío.
- Fark etmez.
- No importa.
Fark etmez, tamam mı?
No importa, ¿ de acuerdo?
Marks ya da Moses hiç fark etmez.
Con él o con Moses, es igual.
Marks ya da Moses hiç fark etmez.
Él o Moses, no importa.
- Eksikliğini fark etmez mi?
Bueno, ¿ no lo echará de menos?
- Yaraların iyileşmesi zaman alır kazara veya çatışma esnasında olması fark etmez.
- Las heridas tardan en curar... sean por accidente o en momentos de conflicto.
Fark etmez zaten. Anahtarlarımı çaldı.
No importa. ¡ Robó mis llaves!
- Benim için fark etmez.
- No me molesta.
İsa arıyor olsa bile fark etmez.
Como si me lo pregunta el mismísimo Cristo.
"İster vajinama sok, ister kıçıma. Fark etmez."
"Ponlo en mi vagina o trasero I don y apos ; t cuidado.".
Açık, kapalı... Hiç fark etmez.
Abierta, cerrada... no importa.
Öyle ya da değil fark etmez.
En este momento eso ya no importa.
- Fark etmez.
- No lo hará.
- Fark etmez.
No me importa.
Bizim için fark etmez, çoktan konuştunuz bile.
No hace ninguna diferencia, ya ha hablado.
Hiç fark etmez, evlenmekmiş, boşanmakmış...
No importa... casados, divorciados, lo que sea.
Zaten fark etmez.
De todos modos ya no importa.
Ölü bir Delta, eski veya yeni fark etmez tek bir anlama gelir değil mi?
Un Delta muerto... nuevo o antiguo miembro solo significa una cosa, ¿ verdad?
Annem bir arada olduğumuz sürece Noel'in yeri fark etmez der.
Ya sabes, mi madre siempre decía que la Navidad estaba donde estuviésemos siempre que estemos juntas.
- Birisi ötmüş. - Fark etmez.
- Alguien ha hablado.
Polis olup olmamanız fark etmez.
No importa si eres poli.
Haklı. Dönüşmüş olsa da fark etmez.
Incluso si ya se ha convertido.
Benden başka birinin seçileceğine dair yanlış bir izlenime kapılan varsa kadın ya da erkek fark etmez, kendini aptal duruma düşürmeden önce onu doğru yola sokacağıma emin olabilirsin.
Y si alguno de ellos tiene la impresión equivocada de que hay otra opción en absoluto en este asunto voy a poner a esa persona en el camino correcto antes de que él o ella pueda revelarse como un imbécil.
Hallediyorum. Birçok insan fark etmez...
- La mayoría de la gente no se da cuenta...
Evet. Yani, kız, erkek fark etmez.
Quiero decir, él, ella, no importa.
- Fark etmez.
¿ Crees que les ha hablado de nosotras?
Fark etmez, video yerini gösteriyor bana.
No importa.
- Fark etmez. Tanıştık işte.
No importa.
etmez 34
fark ettim 138
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21
fark ettim 138
fark eder 16
fark ettiniz mi 20
fark eder mi 94
fark ettin mi 69
fark etmedim 46
fark ettim ki 18
fark etmedin mi 48
fark etmemişim 21