English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ F ] / Frankıe

Frankıe Çeviri İspanyolca

660 parallel translation
James'ler cinayete teşebbüs etmiştir.
Acuso Frank y Jesse de agresión e intento de homicidio.
Frank'e, oradan yazacakmış, deyin.
Perdona, Bob, dile a Frank que le escribiré desde California.
- Frank'e ne diyeceğiz?
¿ Y qué le decimos a Frank?
- 12 frank 75'e. - 12.75 mi?
- Por 12 francos con 75.
Siyahi Irgat Ulak Ofisi Cinayetine Suç Ortağı Olmaktan Hükümlü. "PINKY" WASHINGTON, FRANK JAMES'E YARDIMCI OLMAKTAN İDAMA MAHKUM EDİLDİ.
Peón Negro Condenado como Cómplice en el Asesinato de la Oficina del Expreso.
Frank James'e, çete toplayıp, daha önce yaptığı gibi hapishaneye baskın düzenleme şansı vermek için mi?
¿ Para dejar que Frank James junte a su banda... y asalte la cárcel como ya ha hecho antes?
Missouri Eyaleti Frank James'e karşı.
El Estado de Missouri contra Frank James.
Ama uyarıyorum, beni Paris'e çağırmanızın doyurucu bir sebebini alamazsam yarım milyon Frank olsa da olmasa da ilk trenle gidiyorum.
Pero le advierto que a menos que tenga esta noche... una explicación de la razón por la que me ha hecho venir a París,... y obtenga un millón de francos, no medio millón, ... sólo así saldré de esta ciudad en el primer tren posible.
Frank bu gece Bay Sackett'e gitmeyecektim.
Frank no iba a ver a Sackett.
Frank, seni Sackett'e ihbar edemem.
Frank, yo no podría delatarte.
Haydi, Frank'e söyle.
Anda, díselo.
Neden Quantrill'e katıldın, Jesse? Sen ve Frank?
¿ Por qué se han unido a Quantrill usted y Frank?
- Frank'e gereken bu kadar, çünkü...
- Es lo que Frank necesitará, yo...
Beni buraya çağırdın çünkü Frank'e olan inancımı sarsmak istedin.
Me has traído aquí porque querías debilitar mi fe en Frank.
- Frank'e bir şeyler olmuş.
Algo le pasó a Frank.
Frank ve Chick'e sinirlendim.
Estoy furiosa con Frank y Chick.
Frank'e ne oldu?
¿ Qué ha ocurrido con Frank?
Ben Frank'i arayım.
Llamaré e Frank.
Juliette'e 100 Frank ver.
¡ Dale 100 francos a Juliette!
Sana sormadım, Bay Frank'e sordum.
No te pregunto a ti, le pregunto al Sr. Frank.
Şimdi sen 1000 frank istiyorsun ya 500'e razısındır ama 300 lazımdır.
- Si me pides 1000 fr, esperas 500. Luego, necesitas 300.
kağıdın ilk 5'e girerse sana 1000 frank, evet 1000 frank veririm!
Entre los 5 primeros, te daré 1000 fr. ¡ Mil francos!
Dün gece Bayan Lane'e neden Frank'in peşine düştüğünü anlattın, duydum.
Anoche te oí contarle a la Sra. Lane por qué perseguías a Frank.
Bazen, sabah uyanıyorum ve "Frank'e kahvaltı hazırlamalıyım." diye düşünüyorum.
A veces, incluso hoy en día, me despierto pensando : "Tengo que hacerle el desayuno a Frank".
Aslında pezo da değildin geceleri halde çalışıyordun. Çünkü istediğinde para vermeden sevişebileceğin kız arkadaşınla..... sevişebilmek için 500 frank kazanmak zorundaydın. Ama kazandığın parayı sana vermesi için, lrma'ya vermek üzere Lort X'e vermekten çok yoruldun.
Pero no eras un chulo, trabajabas en el mercado, para poder pagar por hacer el amor a tu propia chica, podrías haberlo hecho gratis, pero estabas demasiado cansado por trabajar para pagar a lord X, que pagaba a Irma, y ella a ti.
Hazır söz açılmışken Frank, kız kardeşin Edith'e 50 bin dolar vasiyet etti.
A propósito, Frank le legó 50.000 $ a tu hermana Edith.
Sana 10.000 Frank vereyim de çeneni sıkı tut e mi?
¿ te gustaría ganar 100 frs.?
Frank'e haber vereyim.
Debería comentárselo a Frank.
Frank'e ver.
Dásela a Frank. Le basta con una rebanada.
Frank, Dean ve Sam'e söyle, biraz daha dişlerini sıksınlar.
Que Frank, Dean y Sam se esperen.
Frank'e hazır olduğunu söyledim. - Olacağım.
- Frank cree que ya tienes uno.
Hiç kimse Frank Wayne'e hüküm veremez.
Nadie va a juzgar a Frank Wayne.
Frank'e aşık mısınız?
¿ Está Ud. enamorada de Frank?
Bunu onlara nasıl yaparım? Bunu Frank'e nasıl yaparım?
¿ Cómo puedo hacerles esto a ellos y a Frank?
Frank'e söyle onunla şahsen pazarlık yapmak istiyorum.
Dígale a Frank que quiero negociar con él. En persona.
Yetkililer, Madam Guérin'e çocuğun bakımı için yılda 150 frank verecek.
Madame Guérin recibirá 150 francos al año por cuidarlo.
Frank'e bir daha görüşemeyeceğimizi söyledim.
Le dije a Frank que no podía verle más.
Filmi Frank'e göstermeyecektin.
No debiste enseñarle la película a Frank.
Tıpkı kardeşime... Frank'e yaptığınız gibi.
Igual que hiciste... con mi hermano Frank...
Frank'e sadık kalmalıydım. Frank mi?
- Debí haberle sido fiel a Frank.
- Ağzından çıkanı kulağın duysun. Frank'e hakaret edilmesine izin vermem.
Escucha esto ¡ No permitiré que insulten a Frank!
Yetenekli bir işçi, 4.45 + 0.90 frank yapar. Daha da yetenekli bir işçi, 5,37'den 6,04'e kadar yapar.
445F + 090F un O.H.Q. ( obrero altamente cualificado ) coeficiente 170 de 537F a 604F.
Frank, Müdür Delaney'e bana anlattığın her şeyi bildirdim.
Le notifiqué al Comisionado Delaney sobre todo lo que me dijiste.
Ve Frank Adams'ı Fresno'da ara.
E intenta dar con Frank Adams, en Fresno.
Frank'e İngiliz usulü pişmiş yumurtalı ve Kanada usulü... domuz pastırmalı sandviç... ve büyük bir bardakta taze sıkılmış portakal suyu getir.
Tráigale a Frank un par de huevos con tocino, pan y un vaso de jugo de naranja.
Ben gidip Frank'e neler olduğunu anlatayım.
Iré a contarle a Frank lo que sucede.
Oraya dön ve Frank'e... aramızdaki meseleyi çözeceksek, fazla vaktimiz olmadığını söyle.
Regresa a la cabaña y dile a Frank... que, si quiere arreglar esto entre nosotros, no nos queda mucho tiempo.
- Peder Frank'e ne söyledin? - Ne?
- ¿ Qué le dijiste a tu hermano?
Frank'e projeksiyon makinesini hemen çalıştırmasını söyle. - Salonun ışıklarını da kapat.
Dile a Fred que encienda el proyector y que apague las luces.
Bay Frank'e bir mesaj iletebilir misiniz lütfen?
¿ Puede darle un recado al señor Frank?
... Los Angeles Koçları. Koçlar, Korsanları uzatmada 13'e 10 yendi. Frank Corell'in 45 metredeki...
Los Rams ganaron a los Buccaneers en el tiempo extra, 13 a 10, y Frank...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]