Gibı Çeviri İspanyolca
137 parallel translation
Askerler peşimizde, her zamanki gib.
¡ Que van a mandar tropas a perseguirnos, lo de siempre!
Emin değilim, sevgili oğlum ama... bir nedeni olmalı, evet tıpkı evrendeki her şey gib, bir nedeni vardır.
Bueno, yo no estoy muy seguro, querido muchacho, pero... debe haber una razón para ello, sí como todo lo demás en el universo, hay una razón para ello.
Sanki benim için dün gib.
A mí me parece que fue ayer.
Dediğim gib, içki ruhsatına sahip biri için çalışıyorum.
Como dije, trabajo para un tipo que tiene licencia para vender licores.
Umarım işler senin için de iyi gidiyordur. Dostun, Gib.
Espero que las cosas te vayan igual de bien.
P.S. Yukarıdakilerin hepsi yalan.
Tu amigo, Gib. PS : Todo lo anterior son chorradas.
- Şu Gib hakkında ne düşünüyorsun?
- ¿ Qué opinas, Gib?
- Sana, Gib.
Es para ti, Gib.
Güney Kaliforniya diyorum, Gib. Dışarısı 80 derece.
Gib, ¡ afuera hacen 25 grados!
Dinle. Duyuyor musun?
Gib, escucha. ¿ Puedes oír eso?
Sana işaret veriyorlar. - "Kaliforniya'ya gel."
"Gib, Gib, ven a California."
- Evet. O kız çantada keklik ahbap.
Está en el bote, Gib.
- Gib sen misin?
¿ Eres tú Gib?
- Alison, bu Gib.
- Alison, este es Gib.
- Ve Gib, bu Alison.
- Gib, esta es Alison.
Gib, iyi misin?
¿ Gib?
İyi geceler, Gib.
Buenas noches, Gib.
Çocuklar, bu, size bahsettiğim Gib.
¡ Tíos! Este es Gib.
Gece, bu gecedir, Gib, dostum.
Esta noche es la gran noche, Gib.
Hadi git al onu, bunu hakettin.
Ve a por ella, Gib.
- Dediğim gib, Kersey aradığımız adam.
Te aseguro que Kersey es nuestro hombre. - Lo siento adentro.
- Tıpkı Attila gib- - - Seni küçük- -
- Como Atila el Huno- -
Önceden olduğu gib
y mi voz se aquiete como estaba antes
Anladım. Jane Goodall ve şempanzeleri gib. - Evet.
- Como Jane Goodall y los chimpancés.
Evet, ben Gib.
Habla, Gib.
Evet, Gib, Harry'yi biliyorum.
Sí. Gib. Conozco a Harry.
Evet, yaşlı kraliçe bunu istediğimiz gib yaptı.
Sí, el marica lo hizo a propósito.
Eski günlerdeki gib.
Como antes.
- Başka bir şey ister misin Gib?
¿ Algo más, Gib?
- Merhaba Gib.
- Hola, Gib.
- Görüşürüz Gib.
- Nos vemos, Gib.
- Merhaba Gib.
- Oye, Gib.
Bana inanmalısın Gib.
Tienes que creerme, Gib.
Nasıl yani? Uğursuzluk getirmeyi istemediğin gib mi?
- Qué decís, es como traer mala suerte?
birbirimize bağlı olacağız, tıpkı iki kardeş gib.
Seremos familia, casi como hermano y hermana.
Artık artistik yeteneklerim Olmadığını kabul ediyorum. Sen veya Harry gib ;
Ahora acepto que no tengo talento artístico... como el suyo o el de Harry...
Biraz senin problemin gib.
Un poco como el problema.
Dünyagerçekliği gib.
Muy similar al Reino de la Tierra.
- Çıkış yolu, Gib.
- En camino, Gib.
Aramıza hoşgeldin, Gib.
Bienvenido a la compañía, Gib.
Artık gerçek bir ajan gib bile hissetmiyorum.
No me siento como un agente de verdad.
Fos çıktın. Vanilla Ice gib.
Octava maravilla, helado de vainilla.
Sen ve Jimmy'nin kemikli sırtına bakarsak, Micheal'ın bu kuş gib vücüdu nerden aldığını söyleyebilirim.
Sólo con tu espalda huesuda y Jimmy... puedo comprender de donde sacó Michael su cuerpecillo de pájaro.
Buranın Mystic Pizza filmindeki gib bir yer olduğunu anlıyorum. Saatlerin yaşamımıza hükmetmesine izin vermiyorsunuz.
Entiendo lo del pueblito tradicional... donde no dejan que el reloj los gobierne.
- Herhalde fanila gib bir şeydir.
- Quizá algo de franela.
Gölgesiymişsin gib. - Uyuduğuna inanmıyorum.
- No puedo creer que estés durmiendo.
- Radar Subayı. Ayrıca GIB de denir.
Oficial de Radar Interceptor, o TDA, una "D".
Kızlar 5 santimlik s.. nin... kıllı kıçının veya yabanmersini gib topların olmasını umursamazlar.
Las chicas no se fijan en si tienes un pene de 5 cm un culo peludo o pelotas como arándanos.
Bu ruhunda bir aynan olması gib bir şey.
Es aterrador. Es como tener un espejo en el alma.
Ban ruhunun rehberiymişim gib bak.
Mírame como tu guía espiritual.
Bilmiyorum bazen herşey çok basitmiş gib gözüküyor ve sonra...
No lo sé. A veces todo parece realmente simple y luego- -