Gibi mi Çeviri İspanyolca
57,431 parallel translation
Sana kek yapmışım gibi mi müteşekkirsin?
¿ Lo agradeces como el que te haga una tarta de café o algo así?
"Şişko kancık" gibi mi?
¿ Porque te digo "puta gorda"?
Kedi gibi mi kavga ediyorsunuz?
¿ Es una pelea de chicas?
Gibi mi?
¿ Te pareció?
- Onun gibi mi giyinmişlerdi?
- ¿ Estaban vestidos como él?
Hiçbir şey gibi mi?
¿ Nada? ¿ Nada de... nada?
Bu sana bir şey ifade ediyor mu? Yoksa sadece bir şey gibi mi geldi?
¿ Significa algo para ti o es... algo que inventaste?
Duşta olduğu gibi mi
Mientras te duchas.
Tuvalete gitmek gibi mi?
O yendo al baño.
Beni lanet olası bir makine gibi mi programladın?
Me programado ¿ como una máquina de follar?
- Logan'la önceden tanışmış gibi mi?
¿ Cómo que conociste a Logan de antes?
Çalmak, yalan söylemek ve kavga etmek gibi mi?
- ¿ Cómo robar, mentir y pelear?
Her şey hayal ettiğimiz gibi mi?
¿ Es todo justo como lo imaginamos?
- Sevgili olmak gibi mi?
¿ Cómo novio y novia?
Belki de bazen en iyi arkadaşım gibi ama... Ben kızınım ve sen de annemsin.
Quizá a veces una mejor amiga, pero... soy tu hija y tú eres mi madre.
En azından burası cennet gibi, değil mi?
Y al menos esto es el paraíso, ¿ no?
Neden mi ölüymüşüm gibi davranıyorum?
¿ Y por qué finjo estar muerta?
Şans verirsen çok sevinirim. Ve söz veriyorum projeyle kendi çocuğumla ilgilenir gibi ilgileneceğim.
Si me das el proyecto, prometo cuidarlo como si fuera mi propio hijo.
Irkçıları sevmediğim için geldim ve tıpkı annem gibi ben de konformizme karşıyım.
Vine porque no me gustan los racistas, y porque soy no conformista como mi mamá.
Oğlum da benim gibi ateisttir.
Mi hijo, como yo, es ateo.
Tıpkı diğerleri gibi beni terk mi edeceksin?
¿ Vas a abandonarme? ¿ Como todos los demás?
Ve şimdi oğlum için taht benim kardeşimin oğlu için vasiyetiymiş gibi veriliyor!
¡ Y ahora el trono destinado a mi hijo está siendo legado al hijo de mi hermano!
'Kadınlar tarafından kutlanan festival.''istediğiniz gibi ayarlayın, hiç birşeye karışmıyorum.'
Mi reina, es una fiesta de damas. La harás como creas conveniente.
Baahubali aptal bir adam gibi davranıyor.
Baahubali está fingiendo ser un loco, mi señor.
Onun gibi beyinsiz biriyle, sadece ben değil krallığımızdaki köpekler bile evlenmez!
Alguien tan sin cerebro como él, no sólo a mí... ¡ Incluso los perros de mi reino no se casarán con semejante cobarde!
Devsena'nın artık köle olmadığını gördüğümde kafatasımdaki damarlar patlayacakmış gibi akıyor, baba.
Cuando veo a Devsena ya no está esclavizada... Las venas en mi cráneo estallan para estallar, padre.
Onu bir hayvan gibi kilitleyerek mi?
¿ Encerrándola como un animal?
Beni gerçekten benim gibi gören tek kişi babamdı.
Mi padre fue el único que me vio como realmente soy.
Babam beni olduğum gibi gören tek kişiydi.
Mi padre fue el único que me vio como realmente soy.
Seninle olan ilişkime tepki göstermeye başladıkları zaman ki bunu sadece zerre kadar etkilenmiyormuş gibi yaparak yatıştırabileceğimi biliyordum. Onu da yaptım.
Y cuando después vino la reacción en contra, el resentimiento por mi relación contigo, el cual yo sabía que solo podía aplacarse si yo fingía no tener ninguna influencia en absoluto, lo hice también.
Sarah'ya evliliğimizi resmen bitirme niyetinde olduğumu söylediğim zaman ne gibi sonuçları olacağını bilmiyordum.
Cuando informé a Sarah de mi intención de acabar formalmente con nuestro matrimonio, no sabía cuáles serían las consecuencias.
Kargo sürücüsü gibi görünmek mi?
¿ Vernos como choferes de UPS?
Kargo sürücüsü gibi görünmüyoruz. Değil mi?
No parecemos choferes de UPS.
Ben... Söz verdiğim gibi, tıbbi desteği kardeşimin kamyonetinde...
Traía suministros médicos en el camión de mi hermano.
Şu anlama geliyor, saygıdeğer Başkomiserim akşamımı, lıkır lıkır şampanya içen ve yanında ağız dolusu füme somon yiyen ve bana en iyi Staffordshire çinisini nereden alabileceğimi söyleyen oda dolusu ordu subayını ve aşırı süslenmiş eşlerini gözetleyerek geçirme gibi bir niyetim yok.
Significa, mi querido Superintendente, que no tengo ni la más mínima intención de pasar la noche viendo una sala llena de oficiales del ejército con las finolis de sus mujeres engullendo champán entre bocados de salmón ahumado, diciendo que el mejor sitio para comprar vajillas es Staffordshire.
Onların hayatı bizimkinden çok daha kolay gibi görünüyor, değil mi?
Sus vidas parecen mucho más sencillas que las nuestras ¿ eh?
Veya karım gibi.
O mi esposa.
Kafamda bir balta varmış gibi hissediyorum.
Siento como si hubiera una puta hacha encima de mi cabeza.
Şu bir iyi bir kötü haberim var şakalarından biri gibi değil mi?
Esto es como una de esas bromas de malas noticias o buenas noticias, ¿ no?
Sana gagamdan sıcaklık sunuyorum ama sen ananı sikmişim gibi bakıyorsun!
¿ Te ofrezco el gusano que hay en mi pico y me miras como si me hubiera tirado a tu madre?
Meslektaşlarınız, keşfettiğiniz gibi, Övgülerimi söylemek için tam kapımı dövmüyorlar.
Mis compañeros de trabajo, como has descubierto no van a llamar a mi puerta para cantar mis alabanzas.
Özgürlük Oğulları suçlamaları düşürdü, ölümümü sahtekar gibi gösterdi. Ve araştırmamı devam ettirmek için bana boş bir çek yazdı.
Hijos de la libertad había las cargas cayeron, fingió mi muerte, y me escribió un cheque en blanco para continuar mi investigación.
- Tam bir pislik gibi göründüğünün farkındasın, değil mi?
Haciendo ver como el mayor imbécil del mundo... en este mismo momento, cierto?
Sana anahtarları veremeyeceğimi bal gibi biliyorsun, değil mi bebeğim?
Sabes que no puedo darte las llaves, ¿ cierto bebé?
Eskisi gibi çalışmıyorlar değil mi?
¿ No tienen el entrenamiento que solían?
Kusacakmış gibi hissediyorum. Öyle mi?
- Me siento como si fuera a vomitar.
Doğum günümde tek başıma monte etmeme izin verilen bir model tren gibi.
Solamente puedo compararlo con un tren de juguete que me dejaste ensamblar en mi cumpleaños.
Buradan, çalışmalarımı artık onaylamadığın için ayrılmış gibi yapmaya devam edebilirsin.
Puedes fingir todo lo que quieras, pero la razón por la que te fuiste es porque ya no aprobabas mi trabajo.
Beynimin pelte gibi olduğunu hissettim çünkü sektörde en başarılı porno yıldızı olmak kolay çünkü tek yapmam gereken birkaç basit direktifi uygulamaktı.
Y siento como si mi cerebro, comenzará a funcionar. Porque fue muy fácil, ser la estrella porno mas éxitosa del mercado. Porque lo único que hacia era seguir reglas básicas.
Bu onların geçim kaynağıydı. Herkes gibi biz de hayat mücadelesi veriyoruz.
Era mi único ingreso, como todos los demas, nos ganabamos la vida.
Çoğu erkek gibi başka taraflarını tutmak yerine mi?
¿ En lugar de otras zonas como otros chicos?