Gidebilirim Çeviri İspanyolca
2,681 parallel translation
Ben gidebilirim.
Puedo irme.
Yemeği karşılıyorlar, otel de ucuz. - Gidebilirim, değil mi?
Incluye la comida, y los hoteles son bastante baratos, así que, digo, puedo ir, ¿ cierto?
İstersen gidebilirim.
Puedo irme.
147 ve Graham'in köşesi. Hemen oraya gidebilirim.
147th y Graham - yo podría estar allí en un instante.
İstersen gidebilirim.
Puedo irme si quiere.
Alaska'ya gidebilirim de, gitmeyebilirim de.
Puede que vaya a Alaska y puede que no.
Yarın Venezuela'ya gidebilirim.
Podría irme a Venezuela mañana.
O zaman öğle yemeği için Grill'e gidebilirim. Belki Jenna teyzeyi ısırabilirim.
Entonces pasaré por el Grill y almorzaré... tal vez Tía Jenna esta libre para una mordida.
- Başka nereye gidebilirim ki?
- ¿ Adónde más podría ir?
Sanırım bu artık benim evim ve istediğim yere gidebilirim!
Supongo que ahora es mi casa, ¡ y puedo ir donde quiera!
Hala kovboy düğünlerine gidebilirim.
Aún podré ir a bodas vaqueras.
Sizi öldürüp polisler gelmeden gidebilirim.
Podria matarte e irme antes que los policias entren aqui.
Eğer bekarsam, çıkıp partilere gidebilirim!
¡ Si estoy soltero, eso significa que puedo salir de fiesta!
Artık gidebilirim.
- No, quédense.
Torino'ya nasıl gidebilirim?
¿ Cómo ir a Turín?
Oscar törenine gidebilirim.
Yo podría ir a los Premios de la Academia.
- Örümcek'in üstüne gidebilirim.
Puedo trabajar sobre Spider.
Örümcek'in üstüne gidebilirim.
Puedo trabajar sobre Spider.
- Buraya senin için geldim ama eğer istersen, senin paranı da alıp gidebilirim.
- Bien, vine aquí por ti, pero me iré con todo tu dinero si es lo que prefieres.
Hiç dert değil. Gidebilirim!
¡ Me la suda, puedo irme!
Biraz çabuk olabilirsen güneş batmadan Santa Barbara'ya yüzmeye gidebilirim.
Y si puedes apurarlo un poco, quizá llegue a Santa Bárbara a tiempo para nadar un poco antes de que caiga el sol.
Doktor, evime ne zaman gidebilirim?
¿ Cuándo iré a casa, doctor?
Baze, gerçekten okula yürüyerek gidebilirim.
Baze, sinceramente, podría haber caminado hasta la escuela.
Herhangi birine yaptığım işi söylersem hayatımın geri kalanında Leavenworth'a gidebilirim.
Si le digo a alguien lo que hago, puedo ir a Leavenworth el resto de mi vida.
Gidebilirim de sanki, anasını satayım.
Bueno, eso será muy fácil.
Yani kim bilir yine de güneşe gidebilirim.
¿ Pero quién sabe? Puede que acabe bajo el Sol de todas formas.
Onun için her yere gidebilirim.
Dónde vaya es lo de menos.
Meksika'ya gidebilirim.
- Me voy a México
İki gündür ot kullanmıyorum, ve sorunsuz birkaç gün daha gidebilirim.
No fumé hierba en dos días... y puedo seguir un par más sin problemas.
Evet, gidebilirim.
Sí, puedo.
~ Sensiz nereye gidebilirim?
¿ Dónde puedo ir sin ti?
Sensiz nereye gidebilirim? ~
¿ Dónde puedo ir sin ti?
~ Sensiz nereye gidebilirim? ~
¿ Dónde puedo ir sin ti?
Ne kadar hızlı gidebilirim deniyorum Biraz daha, Biraz daha, Biraz daha
Tienes que confiar en que sabes a donde giran las curvas y cuan rápido puedes pasar por esa curva para conseguir ir rápido, así que aún estoy experimentando cuan rápido puedo ir, un poquito más, un poquito más, un poquito más.
Virajlarımı nasıl geliştiririm sarsıntıları azaltmak, daha iyi apex, grid umarım biraz daha hızlı gidebilirim
Cómo ir rápido y acostumbrarme a las curvas y los baches y los desniveles y los puntos de inflexión y las parrillas y todo, y con suerte, voy a ir un poquito más rápido
Hala tek parçayım Başımı alıp evime gidebilirim düşüncelerimi alıp gelecek yıl
Todavía estoy de una pieza. Voy a encaminarme al ferry y volver a casa y conservar mis pensamientos conmigo y ver que puedo conseguir para el año que viene, o si nada me lleva al barco,
Ütopya'da olduğumuz sürece uzaklara gidebilirim.
Podría ir más lejos como llamarla Utopía.
- O zaman gidebilirim.
- Entonces puedo ir.
Sonunda eve gidebilirim!
Por fin Puedo Volver a casa.
Ettore, istersen şimdi gidebilirim, bir daha da beni görmezsin.
Ettore, dígame qué hago... Si me voy, no volveré.
İstiyorsan gidebilirim.
Puedo irme si quieres.
Buralardan uzağa gidebilirim.
se puede ir lejos de aquí.
Söylediğime göre artık gidebilirim.
Ya lo dije, ahora me voy.
Ne anlama geldiğini tam bilmiyorum. İki gündür uyumadığıma göre artık yatmaya gidebilirim.
No sé muy bien qué significa eso pero... como no he dormido en dos días, me voy a la cama.
Ve yarın gibi ben de gidebilirim.
Y el día de mañana, Yo puedo haberme ido, también
Hayır, eğer özel bir programın varsa ben daha sonra da gidebilirim.
No, si tienes programado algo especial puedo ir más adelante también.
Başka nereye gidebilirim ki? - Benim için neyin var? - İki kişi, silah yarası.
Pero ¿ a dónde voy a ir? ¿ Qué tienes?
İstediğim heryere gidebilirim.
Puedo ir donde quiera.
Bağışlanmayla birlikte, Her yere gidebilirim.
Con un perdón, puedo ir a donde sea.
Bir süre Jersey'e gidebilirim.
Podría irme a Jersey un tiempo.
Nereye gidebilirim ki?
¿ A dónde voy a ir?