Gus Çeviri İspanyolca
5,789 parallel translation
Gus, telefon çalıyor. Bu adam nerede? Alo?
Gus, el teléfono está sonando. ¿ Dónde está este tío? ¿ Hola?
Gus para ödemeye bayılıyor.
Gus disfruta pagando las cosas.
Gus.
Gus.
Tamam, Gus.
Bien, Gus.
Gus. - Gus?
Gus.
Gus, kimse benim kadar bunun cinayet olmasını isteyemez, ama baksana.
Gus, nadie quiere que ésto sea un asesinato. más que yo, pero míralo.
- Gus.
- Gus.
- Gus?
- Gus.
Öfkeyle kalkıp zararla oturma. O adamlar 20. yüzyıla yelken açmalılar, Gus.
A pesar de tu cara.
Gus!
¡ Gus!
- Gus, bu iyi bir şey.
- Gus, esto está bien.
- Neyi kanıtlar, Gus?
- ¿ Probar el qué, Gus?
Bak, Gus, bazen, insanlar kendini öldürür, böyle şeyler oluyor.
Mira, Gus, a veces, la gente se suicida, eso ocurre.
Gus, lanet olsun, dostum, başardın.
Gus, Dios santo, lo hiciste.
Bizim niye resmimiz var, Gus?
¿ Por qué hay una foto de nosotros?
- Bunu yapma, Gus.
- No hagas eso, Gus.
Gus ilaç satış temsilcisidir.
Gus es un vendedor farmacéutico.
Gus, o eski bir kızarmış patates değil mi?
Gus, ¿ eso es una vieja fritura francesa?
Hey, Gus, dikkatli ol.
Gus, ten cuidado.
Niye bizim resimlerimiz var, Gus?
¿ Por qué hay ahí una foto nuestra, Gus?
Artık kendi işimi yapmanın zamanı geldi.
Es tiempo de que haga lo de Gus.
Gus, hemen eski işine geri dönmelisin.
Gus, necesito que recupereres tu trabajo de inmediato.
Gus, aklımızdan komik isimler uyduramayız.
Gus, no podemos inventar un nombre divertido.
Gus, bu doğru değil.
Gus, eso no es cierto.
- Hey, Gus. Yardım eder misin?
- Oye, Gus. ¿ Puedo recibir su ayuda?
Motosikletime el koymuşlar, Gus.
Han incautado mi moto, Gus. Eso es lo que hicieron.
Ama bu oldu, değil mi, Gus?
Pero eso sucedió, ¿ o no, Gus?
Yeniden çevrilen filmlerden nefret ediyorum.
Odio los remakes. Es irritante, Gus.
Bu çok rahatsız edici, Gus. The Dukes of Hazzard filmini yeniden çekemezsin.
No hagas un remake de Dukes of Hazzard.
- Hem de pasta yapıyormuş.
- Para... - Es una repostera, Gus.
- Pastacıymış, Gus.
Para...
- Gus, bana kravatını ver.
- Gus, dame tu corbata. - ¿ Qué?
İki yüz yıl, Gus.
200, Gus.
Shawn, Gus!
¡ Shawn, Gus!
Morty evinde bile kalmıyor.
Morty ni siquiera está en casa, Gus.
Gus da aynı şeyi yapar, videoda bir tek o görünür.
Gus hace lo mismo, pero él es el único en los vídeos.
- Gus, burada her çanak için bir kapak var.
Supongo que hay una tapa para cada olla.
Gus, ay siyah olsaydı, burası ayda yürüyormuşuz gibi hissettirirdi.
Gus, esto es exactamente lo que se siente... al caminar sobre la luna si la luna fuera negra.
Bak, Gus!
¡ Gus!
Gus.
- Bueno. Gus.
Gus'ın bekar olduğunu ve iç içe geçmeye hazır olduğunu söylemiş miydim? - Bu doğru.
¿ He mencionado que Gus está soltero y listo para dejar de serlo?
A-u, Gus.
Gus.
Sandra'nın katilimiz olmadığını kanıtlar.
Esto demuestra que Sandra no es nuestro asesino. Gus tiene razón.
Gus haklı.
Ella está bajo custodia.
- Hey, bu Gus'ın ki kadar.
Oye, eso es lo que Gus tiene.
Ne, çıkmaz sokaktayız, dostum.
Ese chico necesita pasar página al siglo veinte, Gus. ¿ Qué? Es un callejón sin salida, tío.
Gus, kesinlikle haklıymışsın, dostum.
Woody, encontro evidencia de que John Russell fue forzado a tomar esas píldoras. Gus, estabas en lo correcto.
- Fikrini sun, Gus.
- Sopesa aquí, Gus.
Koklamak mı?
- Y Gus ni siquiera sabe leer.
Gus'ın okuması bile yok.
- ¿ Qué?
Bu Gus.
Este es Gus.