Hall Çeviri İspanyolca
2,959 parallel translation
Dave Hall.
Dave Hall.
O benim uzun süredir dostum olan Dave Hall'du.
Fue mi viejo amigo Dave Hall.
Hall ve Oates'in gitar penasına 500 dolar ödediğinden bahsettiğini hatırla.
También me gustaría que le contaras que has pagado 500 dólares por una pulla de Hall and Oates.
Bu önümüzde 30 yıl içerisinde olmayacak! Ayrıca, onlar Hall ve Oates!
No morirán antes de 30 años y de todas maneras es Hall and Oates!
Sıradışı zamanlar ve ortaya çıkanlar Çok daha fazlası.. bişeyleri ortaya çıkaranlar
Fue durante este tiempo incierto que un escritor, autor de novelas de ficción populares, Hall Baltimore, llego a Swamm Valley en un tour promocional para su libro, otro en una serie de novelas.
Baltimore gerçeğini okudun mu?
¿ Ha leído los éxitos de Hall Baltimore?
Baltimore Gerçeğini okudun mu?
¿ Has leído los éxitos de Hall Baltimore?
- Hayır. Baltimore da ne?
No. ¿ Quién es Hall Baltimore?
Hall Baltimore.. alsana
¡ Aquí está Hall Baltimore!
Hall uyan.. orda mısın?
¡ Hall, despierta! ¿ Estás aun en la cama?
Hall uyan diyorum.. ordasın kalk hadi benim
Hall, despierta. Sé que estás ahí. ¿ Qué es eso?
Selam benim Baltimore.. şu zavallı ölü kız aklımdan çıkmıyor
Bobby, es Hall Baltimore. No puedo sacar esa historia de la niña muerta de mi mente.
Hall Baltimore burda
Baltimore Hall y Bobby LaGrange. " Qué lindo.
Hall Baltimore'un bi fikri var
O "Hall Baltimore, con una idea de Bobby LaGrange".
- Selam Sam, sana demiştim ya
¿ Cómo te puedo ayudar, Hall? - Hola, Sam.
Bence bu sıradan değil ama Hall Baltimore vampir hikayesi yapıyor
Sabes, pienso que la historia no es grandiosa. Si no Hall Baltimore, Maestro de la Brujería escribiendo una historia acerca de Vampiros.
Vampir istilasını Hall Baltimore ve Bobby LaGradge olarak yayımlıycam
"Las Ejecuciones de Vampiros por Hall Baltimore y Bobby LaGrange."
Hall Baltimore artık efendisin sen
Hall Baltimore, Maestro de la Brujería, ya no mas.
Kitap 30 bin saat.. iyi işti
"Las Ejecuciones de Vampiros" de Hall Baltimore vendió 30.000 copias, lo cual no fue un resultado malo.
Denise Baltimore, Hall'un nadir bulunan kitabını satmadı.
En adición al asesinato de su alguacil asistente, Arbus.
Flamingo'yu bi daha gören olmadı
de Walt Whitman, propiedad de Hall. Están todavía casados.
Fenway Parkı, Faneuil Salonu ve Lola.
Fenway Park, Faneuil Hall... y Lola.
Bingo gecesi için davetiyenin olması ne güzel.
Es bueno que tienes un hall pass para la noche de bingo
Dave Hall burada mı acaba?
¿ Hay aquí algún Dave Hall?
Dave Hall?
¿ Dave Hall?
Ayrıca, maçı da hamle hamle takip edebiliyorlardı.
El público estaba en el hall y seguía cada movimiento.
Dahası, Birleşik Krallık'ta yapılan WhiteHall Study adlı çalışma sosyoekonomik düzeyde en tepeden aşağıya doğru inildikçe hastalığın sosyal bir dağılımı olduğunu doğruladı.
Además, un estudio realizado en el Reino Unido, llamado el "White Hall Study", confirmó que hay una distribución social de enfermedad a medida que vas desde la cima de la escalera socioeconómica hacia abajo.
Şehir merkezinde belediyenin yakınındayız.
Estamos en el centro, cerca de City Hall.
Top, ilk olarak mezarımı açmak istemeyen vârislerime, ikici olarak Baseball Hall of Frame müzesine, üçüncü olarak da- - " Liste böyle devam ediyor, ama sanırım kazanan belli.
"a cualquiera de mis herederos que no quiera desenterrarme. " segundo al Hall of Fame de Baseball, tercero a la... " Sigue y sigue, pero...
Ana salonda yaklaşık 50 tane rehine var başlarında da 6 tane adam.
Hay aproximadamente 50 canarios en el hall custodiados por 6 cuervos o así.
Hiç kimse sormaz ki, Hall ve Oates'tan Hall'u çağıran var mı diye?
En ningún momento ¿ nadie le preguntó quién invitó a Hall de "Hall and Oates"? ( es un duo )
Hadi canım.
Kim Peterson, estás con el Dr. Hall...
Travis Hall.
- Travis Hall.
Dosyalarımızda katilin parmak izi kaydı yok. Osgoode Adliye Sarayını aradım. Arthur H. Frumm 20 yıl önce burada, Toronto'da, aile avukatıymış.
Señores, no hay coincidencias de las huellas de nuestra víctima, me temo, pero he llamado a Osgoode Hall y Arthur H Frumm practicó derecho de familia en Toronto hace unos 20 años.
Audley Hall golf kulubu uyesi ve Troon Hunt'a katilmak icin 5 yillik bir siraya basvurdu.
Miembro del club de golf Audley Hall, lleva cinco años esperando para unirse al club de caza.
Evet. Koridorun sonunda.
Abajo en el hall.
Lobi, personel girişi, otopark.
Hall, sala de personal y parking.
Keşke Farley Hall'dan daha yakın bir yer olsaydı.
Si tan sólo hubiera algo más cerca que Farley Hall.
Calder Hall. Çarşamba açılıyor.
El miércoles inauguraron Calder Hall.
Macaristan ve Süveyş programı sırtlayabilir. Calder Hall yedekte.
Hungría y Suez pueden llevar el peso.
John, Freddie'yi gördün mü?
El C. hall de reserva. ¿ John, has visto a Freddie?
Kraliçe hazretleri tarafından açılışı yapılan Calder Hall nükleer enerji santrali, nükleer enerji tarihinde yeni bir çağa imza atıyor.
La inauguración de la central nuclear de Calder Hall... por su majestad la Reina marca un hito en la historia de la energía nuclear.
Calder Hall, dünyada nükleer elektrik üreten ilk enerji santrali.
Calder Hall es la primera central del mundo en generar electricidad nuclear.
sen sadece bu kadar değilsin ellerin küçücük ve bir defasında da koridora kusmuştun, hazırlanman zaman alır ama hazırlandığında iyi görünürsün oh, Vicky
No eres tan alta tus manos son pequeñas y una vez te vomité en el hall Tomaté tu tiempo para estar lista pero cuando lo hagas te verás bien Oh, Vicky
Dr. Yang, sizinle koridorda görüşebilir miyim?
Dr Yang, puedo verla un momento en el hall?
Koerner Hall'da bir açılış töreni ve basın toplantısı varmış.
Concierto inaugural y conferencia de prensa en el Koerner Hall.
Birinci Takım, toparlanın!
Equipo uno, todos. Vamos a Koerner Hall.
Acord Hall'da yüksek bir lorda şarkı söylüyordum o sırada elini bacağıma koydu ve sikimi görmek istedi.
Estaba cantando para un noble, en el Salón Acorn, cuando me puso la mano en la pierna y quiso ver mi verga.
Sir Peter hall doiHamlet ile. Her gece bilet gişesine gider o geceki performansın kaç bilet sattığını öğrenirdi.
Con Sir Peter Hall haciendo de Hamlet y cada noche, el se acercaba a la taquilla y preguntaba por los recibos para la actuación de esa noche.
Pelerin, bu patronum Travis Hall.
- Cape, este es mi jefe, Travis Hall.
- Kim Peterson, Dr.Hall'lasın. - Selam, dostum.
Doctora Yang,
hallelujah 92
halloran 28
hallie 73
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
halloran 28
hallie 73
hallederiz 84
hallet 25
hallettim 108
halledeceğim 67
halledeceğiz 34
hallediyorum 27
hallederim 113
hallettik 38
halledebilirim 49
hallettin mi 27
halledildi 23
halloldu 31
halledebilir misin 31
hallet şunu 16
hallenbeck 85
halledebilirim 49
hallettin mi 27
halledildi 23
halloldu 31
halledebilir misin 31
hallet şunu 16
hallenbeck 85