Her ne olduysa Çeviri İspanyolca
607 parallel translation
- ( BETTY ) : Stanley, her ne olduysa söyle?
- Cuenta lo que ha pasado.
Kardeşler arasında doğadan gelen bir rekabet vardır. Artık her ne olduysa, o olaydan beri ondaki rekabet duygusu gittikçe büyüyerek anormal bir hal almış.
Existe una fuerte rivalidad natural entre vosotras provocada quizá por aquel incidente, que se ha ido agigantando en su interior hasta crear en ella una anormalidad.
- Bea... O adama her ne olduysa, seninle hiçbir ilgisi yok.
- Bea lo que le pasara a ese hombre no tiene nada que ver contigo.
Şey, her ne olduysa, görünüşünden anladığım kadarıyla günler önce doktor tarafından tedavi edilmeliydi.
Bueno, fuera lo que fuera, debería haber sido curado hace días por el médico y mirarle el aspecto de la misma.
Her ne olduysa, tek bildiğim bize kederden başka bir şey getirmediğiniz.
Pase lo que pase, sólo sé que nos traes dolor.
Eğer ait olduğun yerde, evinde olsaydın, her ne olduysa, o olmayacaktı.
Si hubieras estado donde tenías que estar, nada hubiera pasado.
Her ne olduysa bir şeyler onu çok kötü etkilemiş gibiydi. Neredeyse kendinden nefret ediyormuş gibi görünüyordu.
Sea lo que fuere, ella parecía estar dominada por... por algo, bueno... que la convertía en algo aborrecible
Babama her ne olduysa bana olmayacak.
Lo que le ocurriera a mi padre no tiene por qué ocurrirme a mí.
Belki diğerleri değil, ama her ne olduysa, eminim yapacaktı.
Los otros puede que no, pero por lo que ocurrió, seguro que él...
Ama her ne olduysa oldu... aklımı kullanamadım!
Pero lo que pasó fue que no estaba usando mi cabeza.
Her ne olduysa, uyarısız olmamış.
Lo que pasó, les cogió desprevenidos.
Burada her ne olduysa bu çocukların içinde kilitli duruyor.
Los niños han visto lo ocurrido.
Kaptan'a her ne olduysa Dr Lester'la yalnız kaldığı kısa süre içinde oldu.
Lo que le ocurrió al capitán tuvo lugar en el rato que pasó a solas con la Dra. Lester.
Evet, her ne olduysa annemi çok üzdü.
Sí, es cierto y mamá está triste.
Çünkü ona her ne olduysa sadece kötü bir talihti.
Porque lo que le ocurrió fue sólo mala suerte.
Her ne olduysa Fay Wray'a
¿ Qué paso Con Fay Wray?
Her ne olduysa... AIan'ın yüzünden oldu.
Lo que ha hecho Alan ha sido cosa suya.
- Bana daha önce her ne olduysa yeniden olabilir.
- Lo que me pasó antes podría pasarme de nuevo.
Her ne olduysa içeridekiler çok korktular.
No importa lo que haya sido, estaban todos muertos de miedo.
O tankın içinde her ne olduysa çok fazla enerji ortaya çıktı.
Sea lo que sea, lo que pasó dentro del tanque soltó una cantidad enorme de energía.
Her ne olduysa oldu, o iyi bir taşıyıcı ve iyi bir çocuktu.
Como sea que haya pasado, era un buen caddy y un buen chico.
Her ne olduysa birlikte yaptık.
Pensé que lo habíamos hecho juntos.
Şu sendikacı kaybolduğu zaman. Ya da her ne olduysa...
Cuando ese tipo del sindicato desapareció o lo secuestraron o lo que sea.
Her ne olduysa, sen ve kayınbiraderin Bernie, hisse senetleri ve sigorta poliçelerinizi paraya çevirdiniz. Ve gidip, bir kuru temizleme şirketi satın aldınız.
Lo que ha pasado es que tu cuñado Bernie y tú vendisteis vuestras acciones de bolsa y vuestro seguro y comprasteis una tintorería.
Her ne olduysa kendi bildiğin gibi anlatır mısın? Haber için değil.
Lo que ocurrió en tus propias palabras, nada del otro mundo.
Her ne olduysa oldu.
Pero, de todos modos, eso fue lo que sucedió.
Bak dün gece her ne olduysa her noktasında numara yaptım.
Sobre lo que pasó anoche, lo fingí todo.
Orada her ne olduysa, sence neden oldu... Neden sadece sana oldu da bana olmadı?
¿ Por qué piensas, lo que sea que te haya pasado dentro... solo te paso a ti y no a mi?
Ne var Jim, her ne olduysa korkunç görünüyorsun.
Oh, Jim, sea por lo que sea, te ves terrible.
Her ne olduysa bunu bulmalıyız Watson..
Ocurra lo que ocurra, Watson, debemos encontrarlos.
Bakın, her ne olduysa, sonuna kadar araştıracağız.
Miren, lo que sea que esté pasando, vamos a llegar al fondo de esto.
Öyleyse girin içeri. Oraya o aptal robottan başka birinin girmesini istiyorum. Bakın, her ne olduysa, sonuna kadar araştıracağız.
- Solo me reflejan
- Evet, anlıyorum, ama her ne olduysa bir çoğu bakanlığın emriyle nakledilmiş.
- Si, yo entiendo, pero con lo que ha pasado... Algunos detenidos han sido trasladados por orden del ministro. Para prevenir.
Her ne olduysa sonuçta soygun engellendi ve para kurtuldu.
¡ No importa lo que haya pasado! ¡ Arruinaron el robo y salvaron el dinero!
Her ne olduysa oldu ama sanırım hâlâ hayattayız.
No sé que ha pasado... pero supongo que seguimos con vida.
Kolonistlere her ne olduysa bile, o, onun sinyaline ilk yanıt veren mürettebat tarafından bulunacaktı.
Aunque les pasara algo a los colonos a Data le encontraría lo primera nave que respondiera a su señal.
O odada her ne olduysa onlarda iz bıraktı.
Lo que pasó en esa habitación, los marcó.
Her ne olduysa, bunu Yamato kendi kendine yapmış.
Fuera como fuera, el Yamato se autodestruyó.
Şey, babama her ne olduysa,... olağanüstü diye düşünüyorum.
No importa lo que le suceda a papá, creo que se siente estupendamente.
Burada başka her ne olduysa, hepsi gerçekti.
Pase Io que pase hoy, esa es la verdad.
Her ne olduysa, bunu bildirmeliyiz.
Fuera lo que fuera, desapareció.
Her ne olduysa senin hatan değildi.
Lo que sea que pasó no fue tu culpa.
Brittain'de her ne olduysa, burada da başlamış olabilir.
Lo que ocurrió en el Brittain se está repitiendo aquí.
Her ne olduysa, o sey durdu.
No sé que había pasado, pero dejó de pasar.
Her ne olduysa, canını fena sıkmışa benziyor.
Sea lo que sea, lo perturbó mucho.
Her ne olduysa öğrenmek zorundayız.
De todos modos, hay que encontrarlos.
Her ne olduysa umarım onları meşgul eder.
Lo que haya pasado, espero que los mantenga ocupados.
Konuş. Her ne olduysa hemen söyle.
Mira, lo que sea, dímelo.
Her ne olduysa bana anlatabilirsin.
Sea lo que sea puedes contármelo.
Her ne bulduysa veya kulak misafiri olduysa, bunu bir banta kaydetti. Ortadan kaybolmadan hemen önce de, bantı bir kasaya kitledi.
Todo lo que él averiguó o escuchó fue grabado en una cinta... que él escondió en un casillero justo antes de desaparecer.
Şöyle özetleyeyim. Gerçek şu ki, ne yazık ki, Garthe Knight, yani Wilton'ın tek oğlu, her nasıl olduysa yeniden ortaya çıktı. Hem de Afrika'da çarptırıldığı üç ayrı müebbet hapis cezasına rağmen.
Por desgracia parece que Garthe Knight, el único hijo de Wilton... se las ha ingeniado para evadir una condena de tres cadenas perpetuas en África.
her neyse 2842
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne istersen 16
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her nasılsa 83
her ne ise 107
her ne olursa olsun 80
her ne istersen 16
her ne kadar 48
her neredeyse 27
her ne olursa 33
her neyse işte 22
her ne haltsa 24
her nasılsa 83