English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ H ] / Hoşuna gitti

Hoşuna gitti Çeviri İspanyolca

3,366 parallel translation
Gece çerezin hoşuna gitti mi?
¿ Disfrutaste tu pequeño... aperitivo de medianoche?
Hoşuna gitti mi?
¿ Te divertiste?
- Hoşuna gitti mi?
- ¿ Te gusta?
- Hoşuna gitti mi?
- ¿ Qué te parece esto?
Hoşuna gitti mi gitmedi mi?
¿ Te gustó o no?
- Onunla konuşmak hoşuna gitti mi? Evet.
- ¿ Te agradó charlar con él?
Evet, yarın, hoşuna gitti mi?
Si, mañana, te parece?
Baltalı kız mı hoşuna gitti?
¿ Te gusta la chica del hacha?
- Hoşuna gitti!
- ¡ Oh, te gusta!
Hoşuna gitti mi?
¿ Qué te parece?
İtiraf et! Danny'nin başının zorda olması hoşuna gitti.
¡ Lo admito!
- Hoşuna gitti değil mi?
- Se siente bien, ¿ no?
Demek çıktın hücreden. Hücre hoşuna gitti, değil mi?
¿ Te han soltado?
Kokain bağımlısı oldu çünkü ona hissettirdikleri çok hoşuna gitti.
Desarrolló una desagradable adicción a la cocaína, porque le gustaba la manera que la hacía sentir.
Nasıl hoşuna gitti mi?
Bueno, podrían cogerte. ¿ Qué te parecería?
- Hoşuna gitti mi?
- ¿ Te gustan?
- Hoşuna gitti mi?
- ¿ Te gustó?
Dövüş hoşuna gitti mi?
¿ Le gustó la pelea?
Hoşuna gitti mi? Evet.
Sí.
Hoşuna gitti.
Le gusta.
Hoşuna gitti mi?
¿ tu quieres eso?
Evet, hoşuna gitti.
El quiere eso.
Beklediği ilgiyi gördü ve hoşuna gitti.
Él cierto gusto por la atención ahora.
Hoşuna gitti mi?
¿ Te gusta?
Ve o zamanlar Steve Jobs bilgisayar animasyonuyla pek de ilgilenmiyordu ve gelin görün ki oradakilerin ne yaptıklarını gördü ve bu Jobs'ın hoşuna gitti.
Steve Jobs, en ese momento no estaba interesado en la animación por computadora Pero observó lo que el equipo de trabajo hacía y le gustó
"Hoşuna gitti, değil mi Harry?"
Te gusta eso, ¿ no, Harry?
- Elemanlarla takılmak hoşuna gitti mi?
¿ Te divertiste con la vieja pandilla? Sí.
- Hoşuna gitti mi?
Shhh! ¿ Cómo te sienta?
- Hoşuna gitti.
- Creo que le gusta.
Bu hoşuna gitti mi elma arabalı ördek?
Cómo te gusto ahora, manzana-pato de carreta?
Hoşuna gitti mi?
¿ Puedes guardarlo?
- Hoşuna gitti mi?
¿ Te parece bien?
Hoşuna gitti.
Te gusta eso.
Senin hoşuna gitti mi?
¿ Qué te parece?
Hoşuna gitti mi?
¿ Te gustó ese?
Hoşuna gitti mi, Kato?
¿ Te gusta eso?
Hoşuna gitti mi?
¿ Te gustó?
- Senin hoşuna gitti mi Katrina? - Evet.
¿ Lo disfrutaste, Katrina?
Benim yaptığım pisliklerde tecrübeli olmayabilirsin. Ama dinlemek hoşuna gitti, değil mi?
Tal vez no hayas vivido las cosas que yo viví pero bien que te encantó escucharlas, ¿ no?
Kıçındaki aletim hoşuna gitti mi?
¿ Qué se siente tener mi pito en tu trasero? ¿ Qué se siente?
Hoşuna mı gitti, içi dolu turşucuk?
Te gusta? tetas grasosas?
Manzara hoşuna gitti mi?
¿ Disfrutando de la vista?
Hoşuna gitti mi?
¿ Le gusta?
Hoşuna gitmiyorsa, gidebileceğini söyledim o da gitti ve ben onu durdurmadım.
Prácticamente le dije que se fuera. Y eso hizo. Y no lo detuve.
Hoşuna gitti mi?
- ¿ Te gustó?
Aslında hoşuma gitti. Hoşuna gideceğini biliyordum.
Suponía que te gustaría.
Hoşuna mı gitti?
¿ Te estás divirtiendo?
Sürpriz hosuna gitti mi?
¿ Te gustó la sorpresa?
Gördüğün şey hoşuna mı gitti, ince belli?
¿ Te gusta lo que ves, delgado?
- Müzik hoşuna gitti mi?
Bueno.
- Hoşuna mı gitti?
- ¿ Te gusta?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]