Hoşuna gider mi Çeviri İspanyolca
434 parallel translation
Bu hoşuna gider mi?
¿ Que te parece eso?
- Hoşuna gider mi, tatlım? - Evet, efendim.
- ¿ Te complace eso, querida?
Sizce benim resmimi de çekmek hoşuna gider mi?
¿ Creen que quiera filmarme?
- Hoşuna gider mi?
- ¿ Le gustaría?
Hatırlamadığın için kodesi boylamak hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría ir al trullo por no recordar?
Hoşuna gider mi?
- ¿ Tienes ganas?
Bunu anlayacaktır. Ama bu hoşuna gider mi bilemem.
Desde luego que ella lo entiende pero que le guste es otra cosa
Biri senden bir şey koparıp, alsa hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría que alguien pasara por aquí y te arrancara algo?
- Sence şu çanta Eric'in hoşuna gider mi?
- ¿ Piensas que a Eric le gustará esa maleta?
Hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría?
Hoşuna gider mi dersin?
¿ Le gustará?
- Hoşuna gider mi?
- ¿ Te gusta?
- Sence Martha'nın hoşuna gider mi?
- ¿ Crees que le gustará a Martha?
- Bu hanımım hoşuna gider mi acaba?
- ¿ Agrada eso a milady?
Penguenler hoşuna gider mi?
- ¿ Le gusta el pingüino?
Beni eve bırakmak hoşuna gider mi?
¿ Te importaría llevarme a casa?
Benimle yolculuk etmek hoşuna gider mi?
¿ Qué tal si hacemos un viaje juntos?
- Bu hoşuna gider mi? - Seni daha iyi hissettirir mi?
¿ Te gustaría?
Orası daha sessizdir, daha güzeldir. Hoşuna gider mi?
Es más tranquilo y más bonito. ¿ Quieres ir?
- Bu hoşuna gider miydi? Sahi mi?
¿ Te gustaría?
Hoşuna gider mi bilmem.
No sé si te gustará.
- Hoşuna gider mi?
- ¿ Te gustaría?
Kellenin uçurulması hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría que te ejecutaran?
- Duymak hoşuna gider mi?
- ¿ Quieres escucharlo?
- Geriye saymak hoşuna gider mi? - Bayılırım.
- ¿ Le gusta contar hacia atrás?
Cep harçlığının yine bir haftalığına kesilmesi hoşuna gider mi?
¿ Qué te parecería que te volviese a recortar la asignación una semana?
Bu domuz ahırında yaşadığını görmek hoşuna gider mi sanıyorsun?
¿ Crees que le gusta verte viviendo en esta pocilga?
Senin de hoşuna gider mi?
¿ Te apetece?
- Hoşuna gider mi?
- ¿ Le apetece?
Şehirde yaşamak hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría vivir en la ciudad?
Batı tarzı yatak var. Hoşuna gider mi?
Shizuo-san, ¿ una cama occidental?
Bu hoşuna gider mi?
¿ Te gustaría?
Hoşuna gider mi?
Deberías de estar satisfecha.
Bu hoşuna gider mi?
¿ Te gusta esto?
Hoşuna gider mi?
¿ Cómo te suena eso?
Sana "Valadares" demem hoşuna gider mi?
¿ Crees que puedo decirte "Valadares"?
Hoşuna gider mi, Leo?
¿ Te gustaría, Leo?
Hoşuna gider mi?
¿ Quiere que le duela?
Red, haftada 1000 dolar desem, bu hoşuna gider mi?
Red, ¿ qué te parecen mil dólares a la semana?
Sevgili Mildred, Bu küçük kolye dikkatimi çekti ben de hoşuna gider diye düşündüm.
Querida Mildred, esta pequeña medalla llamó mi atención, y pensé que podría gustarte.
- İki mi? - Evet. İki banyo kaptanın hoşuna gider sanırım, öyle değil mi?
Si, Creo que al Capitán le gustaría tener 2 baños, ¿ no cree?
Akşamdan önce dönerim ve umarım bensiz geçireceğin bu kısa tatil hoşuna gider. Maxim.
Volveré antes de la noche y no dudo que estas breves vacaciones de mi persona te vendrán bien.
Bu senin hoşuna gider, değil mi?
Eso le complace, ¿ verdad?
Bu hoşuna gider mi?
¿ Te parece bien?
Karımın hoşuna gider.
A mi mujer le gustaría.
- Onları görmek hoşuna gider, öyle değil mi?
- ¿ Le gustaría verlo?
- Hoşuna gider mi, bir bak.
Si no te viene bien...
Erkeklerle çıkmak hoşuna gider mi?
- ¿ No le gusta salir con chicos?
- Bu hoşuna gider, değil mi?
- Te gustaría eso, ¿ no?
Nasıl, bu hoşuna gider mi?
¿ Qué te parece esto?
Bilmem, film izlemek hoşuna gider, değil mi Paulo?
No conozco las películas. Alguna vez para divertirlo. ¿ Eh, Paulo?
hoşuna gider 18
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88
gider misin 34
michael 2337
michele 109
michèle 40
mina 105
mike 2004
miss 41
mira 52
mimi 88