English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ I ] / Işin sırrı

Işin sırrı Çeviri İspanyolca

561 parallel translation
Drago, kabile büyücüsü bir zamanlar ustamdı bu işin sırrını ondan öğrendim.
Neto, el medico brujo. Una vez fue mi maestro. Le arranqué sus secretos a través de la tortura.
Bak bana mesela Sağlığıma dikkat ederim, bol tuz alırım elbette ama işin sırrı zihinsel davranışlarda.
Yo, por ejemplo. Cuido mi salud, consumo mucha sal, por supuesto, pero creo que el secreto está en la actitud mental.
Yeni bir şey yok, peki işin sırrı nedir?
Quizá no sea nada nuevo, pero ¿ qué lo es?
Sadece ihtiyar Dock'u dinle ve işin sırrını çöz.
Hazle caso al viejo Dock y sabrás el...
Hareket, Georges, işin sırrı bu.
Acción, Georges, ése es el secreto.
- Bu işin sırrıdır.
Es pollo Kiev.
Böyle zamanlarda işin sırrı sakin olmaktır.
El truco está en mantener la calma.
Bu işin sırrı, kovalanmadıkça asla kaçmamaktır.
El secreto está en no correr hasta saber que te persiguen.
Atılganlık, özgüven, işte işin sırrı bu.
Agresividad, confianza, ésa es la clave.
Tamam, işin sırrı şu.
Bien, presta atención.
Öyle mi, kahya efendi? Bu işin sırrını bana da öğretirseniz çok memnun olurum. Mutfağın başına da siz geçersiniz.
Por mi fe, Señor Administrador, le agradezco de mostrarme su secreto, de ejercer mi función de cocinero, y por qué no ser el factótum.
Ve kalan herkese : işin sırrı, aklınızı bir araya toplayın.
Y para todos los demás, el secreto está en hacer chocar las piedras entre sí, chicos.
Belki de işin sırrı budur!
¡ Ahí está la gracia!
Bu işin sırrı, aşağıya bakmamaktır.
- El secreto es no mirar hacia abajo.
Bence bütün işin sırrı bu konuda düşünmemek.
Me parece que el truco es no pensar sobre eso.
Bir dostum delegasyondaki kıdemli korucular arasındaydı işin sırrını kendisine izah ettim.
Uno de los guardabosques en la delegación era amigo mío y le expliqué el misterio.
İşin sırrı, kimin kimi konuşarak alt edeceğini anlamakta.
El truco está en argumentar mejor que los demás.
İşin sırrı burada.
Ese es todo el secreto.
İşin sırrı dengede durmakta.
El equilibrio de las cosas.
İşin sırrı, ilgilendiğini hissettirmemekte.
El secreto es que no sepa que la quieres.
İşin sırrı, koruyucunun... Enjeksiyonla değil solunum yoluyla verilmesi.
La solución del problema es que la protección debe ser inhalada, no inoculada.
İşin sırrı görünene değil, görülmeyen şeye odaklanmaktır.
No hay que mirar las cosas visibles, sino las invisibles, que son eternas.
Ondan tamamen kopamam. İşin sırrı bu.
No pueden quitármelo por completo.
İşin sırrı saçında.
Le ha gustado tu pelo.
Her adam seni daha önce bir yerlerde görmüştür. İşin sırrı seni bulmakta.
Todos los hombres la hemos visto alguna vez, la cuestión es encontrarla.
- İşin sırrı ne?
- ¿ Cuál es el truco?
İşin sırrı bu...
Ése es el gran secreto :
İşin sırrı bu.
Esa es la clave.
Sırrın bizimle kalabilmesi için bu işin gerçekleştirilme yöntemine çok kafa yordum.
He meditado considerablemente el método para hacer este trabajo para que el secreto quede entre nosotros.
İşin sırrı ne?
¿ Cómo lo haces?
İşin sırrı, başlığı biraz şişirmek ve ilginç bir kapak bulmak.
El truco es mejorar el título y poner una cubierta interesante.
İşin sırrı zayıf olanı, büyük, sağlam bir şirketle birleştirmekmiş gibi görünüyor.
El gran secreto está en fusionar una empresa enferma con una grande y saludable,
Bu işin bir sırrı var, Ponch.
Esto tiene su truco, Ponch.
Doğru. İşin sırrı bu.
Ese es el secreto.
İşin sırrı iyi davranmakta veya kötü davranmakta... ya da öyle veya böyle davranmakta değil... bütün insanlara aynı şekilde davranmakta.
El gran secreto no está en los buenos... o en los malos modales ni en una manera especial, sino en tratar a todo el mundo de la misma manera.
- İşin sırrı bu mu Bay Rome?
Ese es el secreto, el Sr. Roma.
İşin sırrı bunda.
No hay más truco que ese.
İşin sırrı eşit miktarda dökmekte.
El truco es verter partes iguales.
- İşin sırrı Fletcher, sınırlarımızı sırasıyla ve sabıra aşmaya çalışmaktır.
- El truco, Pedro, consiste en superar las limitaciones en orden, con paciencia.
- İşin sırrı ne?
- ¿ Cómo lo conseguimos?
İşin sırrı bu.
Es mi secreto.
İşin sırrı burada.
Ahí está el secreto.
Sevgili, sevgili Bruno. Canavarı yakalayarak bu işin üstesinden gelen ve son sırrı ifşa ettiğimiz defteri ele geçiren kişi.
nuestro querido Bruno, quien ha conseguido el cuaderno que nos ha brindado el secreto final y lo ha rematado capturando a la bestia.
İşin sırrı, o mektubu okumadan bu zarfa geri koymakta. - Ben varım.
El truco va a ser conseguir que la carta en este sobre sin leerlo.
. İşin sırrı tavırlarda.
Está todo en los movimientos.
- İşin sırrı, yağlı kağıtta.
- El secreto es el papel manteca.
İşin sırrı bu.
Ése es el secreto.
İşin sırrını öğren.
Acostúmbrate.
İşin sırrı budur.
Ése es el secreto.
İşin sırrı, konuşmasında.
Ese es el secreto.
Her seferinde bir adım atmalısın. İşin sırrı bu.
Debes tomar las cosas... de a un paso, esa es la clave.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]