English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kayıt

Kayıt Çeviri İspanyolca

11,938 parallel translation
İş arkadaşımı aramak için tek bir telefon açtım, ki eminim o da kayıt edilmiştir.
Solo hice una llamada, a mi colega, la que estoy seguro que grabaron.
Parmak izlerini aldık ama bir kayıt bulunamadı.
Envié sus huellas, pero no hay ningún registro previo.
Kayıt olmalarına da gerek yok.
No necesitan registrarse tampoco.
Eski cep telefonlarımı dağıtıyorum, verdiğim biri kullanmış olmalı ve hat hala adıma kayıtlı.
Dono todos mis viejos teléfonos celulares, así que alguien debe haber usado y todavía se registró en mi mi nombre.
Aslında içkisiz Cadılar Bayramı partisi düzenlemeye çalıştım ama kayıt listesine sadece "Evet, olur ve inek" yazmışlar.
De hecho, traté de planear esta fiesta de Halloween sin alcohol, pero dado que los únicos que se anotaron en la lista eran "sí", "claro" y "nerd", decidí venir a pasar la noche con ustedes.
Her şeye kayıt olabiliyor muyuz?
¿ Te puedes inscribir a lo que sea?
Sadece kayıt olun.
Solo regístrate.
İlerleme kayıt ediyoruz.
Esto significa que estamos progresando.
Mürettabatın suya illegal bir şekilde çöp attıklarını kayıt etmiş.
Estaba grabando a trabajadores de un crucero tirando basura ilegalmente en el mar.
Yaptığım konuşma tamamen kayıt dışıydı.
La conversación que tuve era completamente extraoficial.
Tek bir kayıt bile yok.
Ni una alerta de reconocimiento facial.
Kayıt tutsaydım iki kez.
Dos veces si llevo bien la cuenta.
Bu kayıt için iznin yoksa elinde hiçbir şey olmadığını biliyorsun.
A menos que tuvieras una orden para colocar ese micro, que sé que no, no tienes nada.
Güvenliğe kayıt yaptırmanız gerek.
Es necesario comprobar en el sistema en la seguridad.
Kayıt yaptırdı mı?
¿ Tenía el registro todavía?
Meat Cute davasında kayıt tutan ilk dedektif olduğunu fark ettim ama kenara çekilmişsin. Neden?
He averiguado que tú fuiste el primero a quien asignaron el caso del Meat Cute, pero te lo quitaron. ¿ Por qué?
- Çünkü kayıt dışı iş yapıyor.
Sí, porque está trabajando solo.
Kayıt dışı iş yapmaya devam edecekse, izi sürülmesin diye D.I.A veri tabanına erişimini sınırlayacaktır.
Si trabaja solo, limitará su acceso a la base de datos de asuntos internos así no lo podrán rastrear.
Kayıt hırsızlığı ve suç soruşturması hakkında konuşuyorsun.
Estás hablando robo de archivos de la ciudad y una investigación criminal.
Don, eğer beni kaydediyorsan, senden isteğim bunun hakkında bilgilendirmen yoksa kayıt mahkemede kullanılamaz. Beni kaydediyor musun?
Don, si me estás grabando, y pregunto, tienes que avisar o la grabación no podrá ser usada ante el tribunal. ¿ Me estás grabando?
Kayıt aldıranları almıyoruz.
Nosotros no tomamos las transferencias.
Tıbbi kayıtlar.
Los registros médicos.
İyi iletişimim ve birim şeffaflığı konusunda her zaman kendimle gurur duydum yani tahmin edebileceğiniz gibi, Brian Finch'in tıbbi kayıtlarından çıkarılanları öğrenince pek mutlu olmadım.
Verás, siempre me he enorgullecido de mi buena comunicación y transparencia entre las divisiones, así que puede imaginarse que no estaba feliz cuando me enteré de que se había omitido información de los registros médicos de Brian Finch.
Bir kayıt cihazı falan soksanız?
¿ No puedes echar un dispositivo de grabación o algo así?
Olmaz, BM'de Genel Kurul haricinde kayıt alınmasına izin verilmiyor.
No, la grabación no es permitido en cualquier parte de la ONU, excepto la Asamblea General.
Yasağı delmeye çalışan olmasın diye duyum tayfı maskelemesi kullanıyorlar duyamadığınız fakat kayıt cihazlarının yakalayabileceği frekanslardaki beyaz ses odyogramları.
Para mantener a todos honestos, que utilizan espectro auditivo masking- - blanco audiogramas ruido en frecuencias que no se puede oír, pero los dispositivos de grabación de recoger.
Size tüm bunları kayıt etmediğinize dair son bir işlem daha yapacaklar.
Oye, tienen que revisaros una vez más, para asegurarnos de que no lo estáis grabando todo.
Kahramanlar Derneği'ne bağlı kuruluşlardan birinde teste girin. Barajı geçerseniz Kahraman Kütüğü'ne kayıt olacaksınız ve resmi olarak kendinize kahraman diyebileceksiniz.
"Haga un examen en una de nuestras instalaciones Asociación de Héroes y si lo aprueba, será colocado en el Registro de Héroes permitiéndole a usted llamarse un héroe".
Gidelim kayıt olalım!
Registrémonos.
Benimle kayıt olursan seni öğrencim yaparım!
Si te registras conmigo, te haré mi aprendiz.
Kayıt!
¡ Acción!
Şimdi kayıt dışı çalışmak zorundayım.
Ahora tengo que trabajar en negro.
Bugün Eşsiz Müşteriler programımıza kayıt olursanız alışverişinizden % 15 tasarruf edeceksiniz bu da fiyatı 22 sente düşürür.
Si se registra en nuestro programa de Compradores Celestiales, tendrá un 15 por ciento de descuento en su compra, que bajará el precio a 22 centavos.
Tamam. Kameran nereyi kayıt ediyor?
Sí, tu cámara, ¿ a dónde graba?
Hiç bu kadar sessiz bir kayıt almamıştım.
Nunca he visto una película como ésta.
"658 bin kayıt bulundu"
658.000 RESULTADOS APROX.
Gizli kayıt Dr. Fisher'in yaptığı önemli işlere zaten tamir edilemez hasarlar veriyor, Sayın Yargıç.
Esta grabación secreta ya está causando un daño irreparable al importante trabajo de la Dra. Fisher, señoría.
- Duruşmada kararınızı verene kadar. Sayın Yargıç, bu kayıt gün ışığını görmemeli.
Hasta que dictamine sobre nuestra moción, señoría, esta grabación no debería ver la luz del día.
Bu kayıt, sahtekarlığı gösteriyor ve bu nedenle sansürlenemezler.
Las grabaciones demuestran ese fraude y, por tanto, no pueden censurarse.
Gizli kayıt mide bulandırıcı.
Esta grabación encubierta es asquerosa.
8. Cadde Kliniğinin tıbbi kayıtlarını içeren bir duruşmaya...
Necesitamos una audiencia para obtener
İddiamızın doğruluğunu ispat etmek için tıbbi kayıtları üretememizin nedeni dakika dakika prosedür notlarıyla inkar edilmemiz.
La razón por la que no hemos mostrado las historias médicas que corroboran nuestra solicitud es que se nos han denegado el
Sıkıldığımda suç kayıt defterini okurum ve bunlar geçen ay Chelsea'den çalınmıştı.
Estoy re-robarlos. Yo examino el papel secante delincuencia cuando estoy aburrido, y estos fueron robados en el Chelsea el mes pasado. Y tú eres más que va a caminar por ahí con ellos
Her aşamasını kayıt ettim.
Grabé cada paso.
Yıllardır bu işi yapıyorum, hiç böylesine bir kayıt alamamıştım.
En todos estos años de trabajo, Nunca he filmado nada.
Eminim kayıt almıştır.
Apuesto que lo hizo.
Bir sonraki dönem için kayıt yaptırmaya mı karar verdiniz?
¡ Oh, qué decidió inscribirse el próximo semestre, después de todo?
Görünüşe göre, Wesley önümüzdeki dönem kayıt yaptırmayacak.
Wesley no se va a matricular el próximo semestre.
İllaki bir kayıt tutmuştur.
Cabría esperar algún registro.
Eğer böyle düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz çünkü 95 yılında tutulmuş bir kayıt yok.
Pero quien esperara cualquiera de esas cosas se equivocaría... COLBORN RECIBE LLAMADA POR CONFESIÓN DE RECLUSO... porque no hay registro de esa llamada en 1995,
Gerçekten çok ama çok uzakta, ama eğer onları görüyorsa doğrudan bize doğru gelme ihtimali yüksek bu da bizim istediğimiz şey, etkileyici bir kayıt.
Ella está muy, muy lejos, pero creo que si los ve, hay un buen chance de que venga hacia nosotros. Es la toma que queremos, es la toma impactante.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]