English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kayıt dışı

Kayıt dışı Çeviri İspanyolca

906 parallel translation
Şimdi sizden siz gazetecilerin tabiri ile kayıt dışı olmasını rica edeceğim.
Por ahora, le pediré que sea extraoficial... como dicen los periodistas.
İhtiyacın olan kayıt dışı yardımı alabileceğini söyledi.
Dijo que se te diera extraoficialmente todo lo que necesites.
Bir kaç soru sorsam kayıt dışı cevap verir misiniz?
¿ Respondería unas preguntas extraoficialmente?
Sadece kayıt dışı konuşuyoruz.
Estamos hablando extraoficialmente.
Bunu asla kayıt dışı tutmamalıydık.
Nunca mantendremos esto lejos de los diarios.
Feragatnameyi imzalarsan bu olayı kayıt dışında tutabiliriz.
Podemos evitar que conste en el registro si usted firma esta renuncia.
Başka bir deyişle, ilk 2,000 oy kayıt dışı olacak.
O sea, los primeros 2.000 votos no se van a contar.
Arada kayıt dışı 2000 dolar var.
Hay un déficit de $ 2.000.
Hayır, bu kayıt dışı değil.
No, no es extraoficial.
Kayıt dışı konuşmam gerekirse, neyle karşı karşıya olduğumu bilmem işimi yapmamı kolaylaştırır.
Hablando extraoficialmente, me sería mucho más fácil hacer mi trabajo si supiese contra qué nos enfrentamos.
Söyle bana dostum, kayıt dışı, elbette.
Dime algo. Extraoficialmente.
Size kayıt dışı bir şey diyeyim :
Y esto es extraoficial :
Her şey kayıt dışı, iz sürülemez.
Con estas reservas, no dejarás huella.
Kayıt dışı konuşabilir miyiz, efendim?
¿ Podemos hablar extraoficialmente, señor?
Yüzlerce binlerce dolarlık kayıt dışı para.
Cientos de miles de dólares en metálico sin justificar.
- Üzgünüm. Göçmen bürosunun, gelişinizi kayıt dışı tutmasının daha iyi olacağını düşündük.
Consideramos mejor que no pasase por la aduana.
Kayıt dışı.
Fuera de la sala.
Tüm olay kamera kayıt dışıyken gerçekleşmiş.
El drama tuvo lugar durante el corte.
Kayıt dışı mı?
Extraoficialmente.
Biz buna "kayıt dışı" deriz.
"Off the record", como decimos.
Bu kayıt dışı.
Este es confidencial.
Tamamen kayıt dışı olacak.
Que quede sin registrar.
Ben boşlukları göstermekte ustayım. Ama kayıt dışı 1,3 milyon doları... bir video kameranın burnuna sokmuşsan... jüri o parayı takside bulduğuna inanmaz ki.
Yo soy un experto en plantear dudas, pero con 1.300.000 $... sin declarar y filmados por una cámara de vídeo, es difícil convencer a un jurado de que te los encontraste en un taxi.
Pekala kayıt dışı konuşalım.
No daré tu nombre.
Kayıt dışı ama, tamam mı?
¿ Extraoficialmente?
Pekala. Tamamen kayıt dışı olacak, tamam mı?
Escuche, estrictamente confidencial.
- Sana kayıt dışı pek çok bilgi verebilirim.
- Le puedo dar datos extraoficiales.
Kayıt dışı.
Sólo entre usted y yo.
Peki, bunu kayıt dışı. Gerçekten ne oldu Bo'nun babasıyla?
Y, entre nosotros, ¿ qué pasó realmente con Bo y su padre?
Şef Sterns, acaba size... kayıt dışı bir kaç soru sorabilirmiyim.
Jefe Sterns, me imagino si podría preguntarle... unas pocas preguntas más fuera de cámara.
Bayan O'Neil, Kayıdım, Kayıtta... açıkça gösteriyor ki Kayıt dışı olan kayıdım yok
Señorita O'Neil, mi grabación, en vivo... muestra claramente que no hago grabaciones fuera de cámara.
Özel olarak ve de kayıt dışı.
A solas... y fuera de sumario.
- Kayıt dışı mı sayın başkan? - Elbette.
- Esto es confidencial.
Kayıt dışı hayatımı kurtardığın için sağol.
Extraoficialmente gracias por salvarme la vida.
Bak. Şu an sana söylediklerim kayıt dışıdır.
Lo que voy a contarte ahora es extraoficial.
Şimdi, size uğramak istedim Bay Ireland, çünkü kayıt dışı gelirlerle ilgili... Çok fazla ihbar alıyoruz.
Pasé por aquí ya que estamos revisando algunos casos... de ocupaciones con gratificaciones intensivas.
- Yazmayı bırakın, bu kayıt dışı.
Deje de escribir. Esto es extraoficial.
Bu kayıt dışı, arkadaşın olarak konuşacağım, kıdemli subayın olarak değil.
Es extraoficial, se lo digo como amigo, no como superior.
- Bu... kayıt dışı değil mi?
- Esto es extraoficial, ¿ verdad?
Biliyorum belâ olduğumu düşünüyorsun ve tanıştığımız güne lanet ediyorsun ama kayıt dışı olarak ben böyle düşünmüyorum.
Tú piensas... que causo problemas y lamentas haberme conocido. Pero, "off the record", yo no pienso eso de ti.
Kayıt dışı olarak Peterson. Ben de senin hakkında böyle düşünmüyorum.
"Off the record"... yo tampoco pienso eso de ti.
Ama ikimiz de kayıt dışı bahislerin oynandığını çok iyi biliyoruz.
Pero ambos sabemos que hay un entorno ilegal de apuestas, ¿ no es cierto?
Kayıt dışı olarak önce sana sormak istedim, onunla hiç ticari bir ilişkin var mı diye.
Pensé en preguntarte, informalmente, si tienes negocios con él.
Kayıt dışı, oldukça problemi var.
Confidencialmente, ella tiene muchos problemas.
Bir kere, üsse telefon açtığınızda, karşınıza sürekli hatların geçici olarak hizmet dışı olduğunu söyleyen bir kayıt çıkıyor.
De entrada, cuando uno llama a la base, responde una grabación la cual repite que las líneas telefónicas están fuera de servicio.
Ölçü dışı bir kayıt aldım, sonra da bir ters kutupluluk ve... Şimdi hiçbir şey alamıyorum.
He detectado una lectura de gran magnitud, luego una inversión de polaridad y... ahora ha desaparecido.
Kayıt dışı, eh?
Extraoficialmente.
Kayıt dışı.
- Yo podría ser su amigo
Sana kayıt dışı bir şey sorabilir miyim?
Extraoficilamente
Kayıt dışı, tabii ki.
Extraoficialmente, por supuesto.
Tıbbi kayıtlarına göre duyu dışı algılama kapasitesi çok yüksek.
Según su perfil psicológico, tiene una gran percepción extrasensorial.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]