English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kayıtlar

Kayıtlar Çeviri İspanyolca

16,420 parallel translation
Ve çalışan kayıtlarını çizelgeye göre araştır tamam mı?
Sí, y contrastar el registro de los empleados con los horarios, ¿ de acuerdo?
Maura'nın kaçırıldığı yerin yakınında... sinyal veren telefonların kayıtlarını aldım, bu arada bizim suçlumuz kendi telefonunu taşıyormuş.
He sacado los registros de todos los teléfonos móviles que se conectaron a la torre cerca del secuestro de Maura, por si acaso nuestro asaltante llevara su propio teléfono.
Joe Harris'in arama kayıtlarını... almak için zaten istekte bulunduk ; böylece onun son günlerdeki hareketlerini takip edebiliriz.
Ya he solicitado los registros de Joe Harris a su compañía telefónica para que podamos rastrear sus últimos movimientos.
Hala üzerinde geçmemiz gereken kayıtlar var,
Aún tenemos un montón de registros que comprobar
Bizim bu binaya ait kayıtlarımız yok.
No tenemos registro de ese edificio.
Sanırım kayıtlarını biliyorsunuz.
Creo que te sabes su historial.
Bunlar 911 kayıtları mı?
¿ Son estas las cintas del 911? Los medios de comunicación las pidieron, y algún idiota en el Condado las liberó. Sí.
911 kayıtlarından nasıl kurtulacağım?
Pero, ¿ cómo deshacerse de estas cintas al 911?
Kayıtlar gelip geçici.
Esas cintas son lo de hoy.
O.J., ortalıkta dönen 911 kayıtlarını gece gündüz bütün kanallarda yayınlıyorlar. Kayıtlarda bütün dünya karını dövdüğünü...
O.J., estas cintas del 911 que han estado circulando, las han estado pasando día y noche en todos los canales, se trata de una grabación de audio, en el que el mundo puede oírte...
Belki öyledir, ama Barbara mahkeme kayıtlarına göre Johnnie sana saldırmış...
Tal vez sea así, pero, Barbara, los registros de la Corte nos dicen que Johnnie te atacó en...
Barbara ile aranda geçen her şey mahkeme kayıtlarında var.
Todas tus cosas con Barbara, todo está en los registros de la Corte, Johnnie.
620 numara ankette yalan söyledi. Polis kayıtları hakkında yalan söyledi.
620 mintió en su cuestionario.
Kaset Kayıtları. Fuhrman'in kendi sesi. Zenci kelimesini kullanıyor.
CINTAS CON LA VOZ DE FUHRMAN INCULPANDO A LOS " NIGGERS
Telefon kayıtları var.
Tengo registros telefónicos.
Ben yeni üstat olacağım da. Kayıtlarımıza göre Lord Kumandan Jeor Mormont.
Deseo ser un maese.
Little Jimmy'den sonra yaptığımız kayıtları hatırlıyor musun?
¿ Recuerdas las sesiones que hicimos, luego de grabar lo de Little Jimmy?
Lester, neden Clive'e lanet kayıtları rahat bırakmasını söylemiyorsun?
Lester, ¿ puedes decirle a Clive que deje los discos en paz?
Kayıtların dışında tutulan bir programdı.
De esos que no aparecen en los libros.
Şunlar annemin dişçi kayıtları mı?
¿ Son esos sus registros dentales?
Biri bu kayıtları izlerse diye havalı bir ses çıkarmalıyım, kapiş? - Kameraya çorba döktüm!
Tengo que parecer duro por si alguien ve esta grabación, ¿ capisce? ¡ Me acabo de echar encima la sopa!
Dostum, o kayıtları kimse asla izlemeyecek.
Escucha, tío, nadie va a ver la grabación.
Uyuşturucuların kayıtlarını girdim.
He registrado las drogas.
- Geçen haftanın tüm kayıtlarını almamız gerekecek.
Necesitaremos todas las grabaciones de la semana pasada. Esto es un trabajo de amateur.
Şirketin ilk 10 yılına ait bütün kayıtlar burada.
Todos los archivos de la compañía de los primeros 10 años están aquí.
Arama kayıtlarına baktık.
Que él lo llamó. Revisamos sus registros telefónicos.
Kamera kayıtlarını izleyeceğim! Birinin yüzüne et atılmasının komik olduğunu sanan kişi kimmiş göreceğiz!
Veré los videos y sabremos quién se ríe de que me lancen carne en la cara.
Şimdi, Doktor Brown, Bayan LeBlanc 25 yıldır ilçemizde görev yaptı ve kayıtları örnek niteliğinde başka bir şey olmuştur.
Dra. Brown, la Srta. LeBlanc ha enseñado 25 años en nuestro distrito y tiene un historial ejemplar.
Bunlar Lance Corkoran'ın yani Roper'ın paravan adamının cep telefonu kayıtları.
Son los registros telefónicos del móvil de Lance Corkoran. El testaferro de Roper.
- Bu kayıtları nasıl ele geçirdin?
¿ Cómo coño has conseguido esto?
Peki ya tüm hastane kayıtları?
¿ Y qué pasó con los archivos del hospital?
5. Sakinlerin sosyal güvenlik ödemesi makbuz kayıtları.
Cinco... registros de los cheques de la seguridad social de los residentes.
Banka kayıtları için mahkeme emri göndermek zorunda kalabiliriz. Teşekkürler Erin.
Podemos solicitar una orden judicial sobre sus registros bancarios, gracias, Erin.
Hakim bey, savunma olarak, davacıların elindeki tıbbi geçmişleri veya en azından imzalı HIPAA raporlarını talep etmemiz kayıtları incelememiz açısından gayet makuldür.
Señoría, la defensa ha hecho una petición muy razonable. Que los demandantes presenten sus historiales médicos o si no, que firmen un consentimiento para que nosotros podamos examinar sus historiales.
O zamanlar katiplik yapıyordum ama kayıtlarını bir düzene sokmak için eve döndüm, işleri yoluna koymak için.
Yo era oficinista, pero volvía a casa para ayudarle a organizar sus libros a mantener todo al día.
Bu olaydaki kayıtlarımın muntazam olduğunu düşünüyorum.
No creo que nadie reproche mi postura.
Telefon kayıtlarına baktım.
Así que busqué sus registros telefónicos.
Telefon kayıtlarına baktın ve...
Buscaste en sus registros telefónicos y...
Bu kayıtların hepsine baktım.
Revisé esos archivos.
Benden, Stephanie'nin... erkek arkadaşının bilgisayarını hacklememi ve varsa derneğin kuruluşu hakkında... kayıtları bulmamı mı istiyorsun?
¿ Quieres que hackee la computadora del novio de Stephanie y revise si hay registros de que abrió una fundación?
Şuna bak, bu onun banka kayıtları.
Sus estados de cuenta bancarios.
David, bu görüşme kayıtlarına baktığımızda cinayetin nasıl işlendiğinden haberin bile yok sanki.
Verás, David, cuando leo esta entrevista... me doy cuenta de que... no tienes idea de cómo se cometió el homicidio.
Yoksa dokuz başka cinayetin kayıtları mı?
¿ O son un registro de nueve asesinatos más?
Başka kayıtlar da var Bay Spector.
Hay otras grabaciones, señor Spector.
Video kayıtları var.
Hay registros en video.
Tıbbi kayıtlarınızı istettik.
Hemos solicitado su historia clínica.
Sabıka kayıtlarına ulaşabiliyorum.
Puedo conseguir los expedientes criminales.
Kredi kartı kayıtlarına ulaşmak zor.
Pero las tarjetas de crédito, son difíciles.
Nihayet Pentagon'daki doğru memur kayıtlarına ulaştım.
Pero al final conseguí el expediente necesario del Secretario del Pentágono.
Telefon kayıtları için hızlandırılmış izin talep ettim ama yine de birkaç gün alır.
He pedido una orden para sus registros telefónicos, pero aún va a tardar unos días.
Basın kayıtları istemiş ve salağın teki onlara vermiş. İlk olarak, girmek için arka kapıyı kırdı.
En primer lugar, rompió la puerta trasera para meterse.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]