English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ K ] / Kaç yaşındaydı

Kaç yaşındaydı Çeviri İspanyolca

952 parallel translation
Kaç yaşındaydı?
"¿ Cuántos años tenía su hijo?"
Hapse girdiğinde kaç yaşındaydın?
¿ Qué edad tenías cuando te metieron preso?
Kaç yaşındaydı?
- Sesenta y nueve. - No era muy anciano.
Bu kadar küçük bir şapka giydiğinde kaç yaşındaydın?
¿ Cuánto tiempo llevamos en esto?
- Kaç yaşındaydı?
- ¿ Qué edad tenía? - Diez.
O öldüğünde kaç yaşındaydım, baba?
¿ Cuánto tenía cuando se murió?
- Kaç yaşındaydın, Daniel?
- ¿ Qué edad tenías, Daniel?
Kaç yaşındaydınız?
¿ Qué edad tenías cuando murió?
- Bunu anladığında kaç yaşındaydın?
- ¿ Cuándo se enteró usted? - A los ocho años.
Kaç yaşındaydı?
¿ Cuántos años tenía entonces?
- O sırada kaç yaşındaydın, Petra?
- ¿ Qué edad tenía?
- O çocuk kaç yaşındaydı?
- ¿ Qué edad tiene ese niño?
Ona söylediğinde, o da senin sözünü dinlediğinde kaç yaşındaydın?
- ¿ Estuviste mirando cada segundo? - Tal vez aparté la vista una o dos veces.
- Kaç yaşındaydı?
¿ Qué edad tenía?
- Kaç yaşındaydın?
- ¿ Qué edad tenías?
- Abiniz kaç yaşındaydı?
- ¿ Qué edad tenía su hermano?
O zaman kaç yaşındaydın, Ayako? On sekiz.
Taguchi decía, y es lo que le pedí hacer al monje.
Kaç yaşındaydı?
¿ Qué edad crees que tenía esa pobre chica?
Öldüğünde kaç yaşındaydın?
¿ A qué edad quedó viuda?
- O zamanlar kaç yaşındaydınız?
- ¿ Qué edad tenía entonces?
- O zamanlar kaç yaşındaydı?
- ¿ Cuántos años tenía él entonces?
Tutuklandığında kaç yaşındaydı?
¿ Y qué edad tenía en el momento de su arresto?
- Kaç yaşındaydı?
- ¿ Qué edad tenía?
Sen kaç yaşındaydın?
¿ Y usted?
- O sırada kaç yaşındaydın?
- ¿ Cuántos años tenías tú?
Kaç yaşındaydı?
¿ Qué edad tenía?
Kaç yaşındaydı?
¿ Cuántos años tiene?
- Haklısın. Ben doğduğumda kaç yaşındaydın?
Es cierto. ¿ Cuántos años tenías tú cuando nací?
- Annem öldüğünde kaç yaşındaydım?
- ¿ Qué edad tenía yo cuando murió mamá?
- Sen kaç yaşındaydın?
- ¿ Y qué edad tenías tú?
İlk silahını edindiğinde kaç yaşındaydın?
¿ Qué edad tenías cuando tuviste tu primera pistola?
Lagny'de ziyaret ettiğin çocuk kaç yaşındaydı?
- ¿ Qué edad tenía el bebé que le trajeron en Lagny?
Öldüğünde kaç yaşındaydı?
¿ Qué edad tenía cuando murió?
- Kaç yaşındaydı demiştin?
- ¿ Qué edad dijiste que tenía?
Dur bir dakika. Kaç yaşındaydın bu dersleri alırken?
Espera un minuto. ¿ Qué edad tenías?
Kaç yaşındaydı?
¿ Cuantos años tenia?
Söylesene Meursault, annen kaç yaşındaydı?
Dígame, Meursault, cuántos años tenía su madre?
Çocuk kaç yaşındaydı?
¿ Cuantos años tenia la niña?
- Kaç yaşındaydınız?
- ¿ Cuántos años tenía?
Kabalığımı maruz görün lakin siz kaç yaşındaydınız?
Perdonad la pregunta... ¿ cuántos años tenéis?
- Henry'le ilk savaşında kaç yaşındaydım?
¿ Cuándo fue la primera vez que te vi pelear con Henry?
Kaç yaşındaydın?
¿ Qué edad tenías?
- Evet. - Kaç yaşındaydı peki?
- ¿ Cuántos años tiene?
Kaç yaşındaydı.
Entonces, debió ser importante.
Châteldon'daki bu beyefendiler işgal üzerine bir film çekiyorlar. - Savaş başladığında kaç yaşındaydınız? - Yirmi beş yaşındaydım.
Y luego, tras algunos momentos difíciles, como un favor del Presidente, el Sr. Laval, tuve el privilegio de ser repatriado a Châteldon.
Fransa'daki savaş öncesi siyasi çekişmenin geçmişinde önemli bir tarih olan Şubat 1934'te kaç yaşındaydınız?
Hablaban de revolución. Para gente como nosotros, realmente no había elección. No íbamos a elegir a los Comunistas, así que tuvimos que elegir al otro partido revolucionario, que era el fascismo.
O vakitler oğlun kaç yaşındaydı.
¿ Qué edad tenía tu hijo?
Sigaraya başladığınızda kaç yaşındaydınız?
¿ Cuántos tenía cuando empezó a fumar?
- Kaç. yaşındaydı? - Otuz-üç.
- ¿ Qué edad tiene?
- O zaman kaç yaşındaydın?
¿ Cuántos años tenía?
Peki, o kaç yaşındaydı?
¿ Qué edad tenía él?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]