English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ M ] / Mini

Mini Çeviri İspanyolca

3,425 parallel translation
Bir arkadaşınızı veya sevdiğiniz birini nefis ufak çöreklerden, çikolata kaplı keklerden karamel tereyağlı krakerlerden, leziz kurabiyelerden oluşan üzerinde selafondan yapılmış fiyonk olan ve ağzına kadar dolup taşan bir teselli sepetinden daha iyi hatırlatacak bir şey var mıdır?
" ¿ Qué mejor manera de recordar a un amigo o persona amada que con esta cesta de sentido pésame rebosante de riquísimos mini muffins, decadentes brownies de chocolate, galletas de caramelo y de canela, envueltas en celofán y atadas con un lazo negro de buen gusto?
İkinci mini kekine dokunmadın bile neredeyse.
Apenas has tocado siquiera tu segunda mini tarta.
Modemden mini fırına kadar her şeyi üretiyorlar.
Hacen de todo, desde módems hasta tostadoras.
Fırına mini çörekler koymuştum.
Sí. He metido los mini quichés en el horno.
# Oh, oh mini kız.
♫ Oh, oh, pequeña ♫
- Küçük bir muz...
Mini banana!
Ona e-posta gönderip mini golf'e davet ettim.
Así que le mandé un email, invitándola al mini golf.
- Mini golf mü?
- ¿ Mini golf?
Kim ilk randevuda mini golf'e gider?
¿ Mini golf? ¿ Quién va en una primera cita al mini golf?
Pekala, ben ve Owen küçükken hokey oynuyoruz burada.
Vale, estos somos Owen y yo jugando al mini-hockey.
Makine, belgeleri dikey ve yatay olarak mini minnacık parçalara ayırıyor.
Destruye los documentos tanto horizontal como verticalmente, hasta convertirlos en estos diminutos pedacitos.
Aferin Luke. Bu iyi.
Una mini guerra de comida.
Mini barda ne olduğunu sorsun.
Que describa lo que hay en el minibar.
Ben de Lisa'nın elinde "The Notebook" ile gelip "Mini bar nerede?" diye sormasını istemiyorum.
Y no quiero que Lisa llegue con una copia de The Notebook preguntando por el minibar.
Sanırım oda servisini çağırır ve mini-bar'ı boşaltırdık yada... bu bir gizem.
Yo... yo me imagine que íbamos a pedir un montón al servicio a la habitación. y vaciar el mini bar. o... es un misterio.
Hayır ama mini-barıma dokunmayın.
Si, y no toquen mi minibar.
Elemanlarımdan birisi bile mini minnacık aynasızlarından daha iri yarı.
Sólo uno de mis muchachos es más grande que todos ustedes pequeños polizontes juntos.
Mini Cooper veya MG marka bir araç bunu yapabilir mi?
¿ Podrían haber hecho esto el MG o el mini?
Buraya geldiği an, mini eteklerle Ed Hunt'ın kucağına atladı.
Al instante que llegó aquí, brincó en la cama con Ed Hunt.
Mini Cooper ile aynı ağırlıkta ama 520 beygir gücü daha fazla.
Pesa lo mismo Como un Cooper Pero tiene 520 más caballo de fuerza.
Bu da diğeri gibi, aynı tarz küçük bir sürücüye mi kayıt yapıyor?
Y ¿ eso graba en la misma mini unidad, que el otro?
Orada çıplak bir kadın göreceksiniz. Mini bir trambolinin üstünde zıplayıp duruyor. Tam caddenin karşısındaki dairede.
Hay una, esto... mujer desnuda que... está saltando arriba y abajo en un mini-trampolín... en el piso del otro lado de la, esto... calle.
Mini golfte neler oldu?
¿ Qué pasó con el mini golf?
Aa, açıkça görülüyor ki mini goolf artık havalı değil.
Aparentemente mini golf ya no está de moda.
İlk seçmelerde gelenler için takıma bir dosya veririm. Aldıkları ilk nefesten denemeler sırasında otel odasının mini barından içtiklerine kadar her şeye o dosyada olur.
Los de primera ronda, le doy al equipo un dossier... con todo desde la primera vez que respiraron hasta lo que se llevaron del mini bar de su habitación del hotel a las pruebas.
Ve söz veriyorum ki Fransa'dan minibüs gelir gelmez sizin tüm küçük çapkınlar cinsel ne var ne yok öğrenecek.
Y puedo prometer, al momento en que ese mini-autobús llegue de Francia, todos sus pequeños Casanovas sabrán lo que tienen.
Küçük siz.
es un mini tú.
Şaşalı vücudu ve mini eteği saymazsak.
Excepto la falda corta y el brillo de cuerpo.
Mini buzdolabında da büyük ihtimalle bira var.
Seguramente haya cerveza en la neverita.
Ufak virüsler yerleştirmek için kütüphanedeki kitapları kullanmış.
Usó libros de la biblioteca para insertar mini programas en realidad, virus. ¿ Cómo?
Ufacık, mini minnacık bir köstek.
Una pequeña y simple piedra.
Yirmi dördüncü adım! - Kapın bir margarita ya da mini sosisli.
* Paso 24 * * toma un margarita virgen o un mini perrito caliente *
Ona e-posta gönderip mini golf'e davet ettim.
Así que le envié un correo electrónico invitándola a jugar mini golf.
Kim ilk randevuda mini golf'e gider?
¿ Quién lleva a alguien a una primera cita al mini golf?
Aaa! Langırta bayılırım.
Me encanta el mini-fútbol.
- Bütün AVM aynı çöpü kullanıyor.
- Todo el mini mercado usa ese basurero.
Bahse girerim mini elbisenin içinde harika gözükür.
Apuesto a que te mata en la cama.
Mini bir fotostim.
- Es un mini estimulador fótico.
Mini bir fotostim kontrol cihazı.
Es un controlador de un mini estimulador fótico.
Sadece git ve striptizci çizmelerini, ve mini eteğini giyde buradan gidelim.
Vete a poner las botas de gogo y la minifalda y vámonos de aquí.
Antibiyotik bez, mini lavaj * seti, turnike bandajı, yeniden ayakta olursun..
Algodón antibiótico, mini equipo de lavado, venda de presión, estarás fresco como una rosa.
Ne mini minnacık bir rüya.
Qué sueño mas adorable.
O uzun, kıvrak bacaklar, o mini minnacık şortundan dışarı fırlamış... Bizimle dalga geçiyor.
Esas piernas largas y ágiles saliendo de esos pantaloncitos, solo bromeo.
Ya da nakliye kapsülleri, içlerinde küçük robotlar vardır belki.
O cápsulas transportadoras, quizás con un mini robot dentro.
Kek isteyen?
¿ Mini magdalena?
Wade, kek?
Wade, ¿ mini magdalena?
George, kek?
George, ¿ mini magdalena?
Blake, senin şu mini dans hareketlerine bayıldım.
tu pequeño baile.
Mini pelerin.
Mini-capa.
Mini fare.
Es Minnie Mouse.
Kimse Willie'nin süpürgesini alamaz!
¡ Quédate con la mopa! ¡ Un mini agujero negro! ¡ Oh, no! ¡ Nadie quita la mopa a Willie!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]