Mit Çeviri İspanyolca
913 parallel translation
Büyük bir zevkle!
Mit grossem Vergnügen!
- Büyük bir zevkle.
- Mit sonderem Vergnügen.
" Büyük bir zevkle.
" Mit sonderem Vergnügen.
"Büyük bir zevkle."
Mit BEsonderem Vergnügen.
"Mama, Setze Dich mit Deiner, Naharbeit da hin."
- Mamá, allí sentada.
"Durch die Beforderung von Gold mit der Postkutsche" "Von einem Land ins andere geht viel Geld verloren."
- Se perdió mucho dinero, pero el oro deberá viajar... de un país a otro.
Örneğin ; MIT'den Profesör Havemeyer, yetersiz bilgilerimiz ışığında, bunun mümkün olduğuna işaret ediyor. "
Por ejemplo, el profesor Havemeyer del mit, señala que es posible, dado nuestro reducido conocimiento.
- Sen hep şakacısın. Bu iyiydi işte.
Siempre "mit" bromas.
Und die Fraulein mit die Glockenspiel und die Bustenhalter - verboten.
Y la "Fräulein" con el "Glookenspiel"
Und die Applestrudel mit die Liederkranz -
Y la "strudel" de manzana con el " Liederkranz
Kuzen Flo mit elma tatlısı ve lager birası.
Primo Flo. Frankfurt y cerveza.
Sanırım hayırseveri oynayıp bir mit yaratmam gerekecek.
Ahora tendré que ser benévolo y crear una leyenda.
Indochina'ya göre, bayağı soğuk değil mit?
Comparado con Indochina hace frío, ¿ verdad?
M.I.T.'nin Bilim bölümünden doktorayla mezun olmuşsunuz.
Se graduó de MIT con un doctorado en Ciencias.
- Schpielt zich mit der Philharmonic.
- Schpielt zich mit der Philharmonic.
Çocuklarla birlikte tatile gidiyor.
Va de vacaciones mit die Kinder.
Çocuklarla mı?
Mit die Kinder?
Tüm techizatı alın.
Mit voller Ausrüstung.
Gehen wir mit dem SchieBgewehr!
Gehen wir mit dem Schießgewehr!
Eins, zwei, drei, vier! Gehen wir mit dem SchieBgewehr!
Eins, zwei, drei, vier, gehen wir mit den Schiegewehr.
Öğleden sonraları, Harward'lı kürekçileri görebilirsiniz. MIT ve diğer üniversiteler yıllık yarışları için antrenman yapıyor.
Por la tarde pueden ver las canoas de Harvard, MIT, y otras universidades, practicando para las competencias anuales.
Baloya gitmek zorundaydım ve o da MIT'te bir eğlenceye gitmek zorundaydı.
Yo tenía el baile y él una celebración.
Ama tüm bunlar sadece birer mit, değil mi?
Pero todo esto es una leyenda ¿ verdad, señor?
Bu felaketlerin var olduğuna dair kesin kanıtlar mevcut. Çok eskiden yaşanmış olmaları birer mit olduklarını düşünmemize sebep oluyor.
Hay pocas dudas que las plagas ocurrieran aunque tan lejanas parecen una leyenda.
- Bu kardeşinin o gece kullandığı yol, değil mit?
Así entró su hermano esa noche, ¿ no es verdad?
Karnstein'in köylüleri için mit ve büyü iç içedir.
Los campesinos de aquí mezclan mucho la magia y la religión.
MIT ten 1942 yılında mezun oldum, şavaş alanında elimden geleni yapmayı istedim, fakat donanma 12 yaşındaki bir çaylakla ilgilenmiyordu.
Me gradué de la MIT en 1942, Quise hacer mi parte en la guerra, pero la Fuerza Naval no estuvo interesada en un recluta de 12 años.
Kont Drakula bir mit sadece.
El conde Drácula es un mito.
Bu da başka bir mit.
Eso es otro mito.
Oxford Üniversitesi, MIT
Graduado de Oxford y del MIT.
Bu eski mit, çalışan sınıfı beyinsiz diye damgalamak için icat edildi.
Eso son cuentos chinos. Querido, los inventan para alienar a los trabajadores.
- Olmaz. O bir mit.
- Esas son tonterías.
- O bir mit! - Ne?
- No una sana como la vida mía.
- Weiße mit Schuss.
- Una cerveza.
Evet, hayır, dinle... o bir mit.
- Sí, er... no... escucha... es...
- M.I.T.'de.
- MIT. - ¿ Lo ves?
berbat, değil mit?
Es terrible, ¿ verdad?
Kötülük yaptılar ama bana mı, yoksa sana mı?
Eine Kugelkam geflogen, giltsie mit order giltsie dir?
Arık MIT yada Stanford bizimle hiç ilgilenmez.
Olviden MIT y Stanford ahora. No nos tomaran.
Bir - mit! Dinamit!
¡ Es dinamita!
- MIT nasıl?
- ¿ Cómo es MIT?
Yani yayıldı bu mitoloji ile ilgili... toprağın gübrelenmesi ile ve bitkinin büyümesi. Kesmek, vücudu öldürmek, onu gömmek ve gündoğumunda bitkiyi görmek Bu mit tarım geleneği ile devam eder.
Y en la aldea había algunos terminados y vimos los cuervos las águilas y los animales que juegan papeles en los mitos.
Peki, mit ve doğadan biliyoruz ki, beden ölüyor.
- Y encontrarás? Las noticias actuales.
- Erken bitti değil mit?
- Terminó pronto, ¿ no?
M.I.T.'ye yazacağım başvuruyu daha bitirmedim.
Aún no he terminado la propuesta del MIT.
Çünkü çok hassassın... yabancısın... M.I.T.'yi bitirmek için çok sıkı çalıştın... iki tane doktoran var ve çok masumsun.
Porque eres sensible... y eres una persona normal, porque trabajaste muy duro para llegar al MIT... y porque tienes dos doctorados y una inocencia deliciosa.
MIT şımarık değildir.
El MIT no es decorativo.
Bu, bir mit.
Son un mito.
Orada temel mit var, gömülen beden ve ondan ortaya çıkan hayat...
Y cuando el animal es el que crea los rituales, ellos le pedían consejos.
Bilirsin bu temel mit... ve onlar bunu canlandırır.
Y este se convierte en un modelo de cómo debemos vivir.
- Fizikçi miydi?
¿ Y otro era un físico de la universidad "MIT."?