Mı diyorsun Çeviri İspanyolca
5,306 parallel translation
Televizyonları falan mı diyorsun?
¿ Se refiere a las tv y toda esa mierda?
İstediğimizi yaparız mı diyorsun?
Entonces, ¿ puedes hacer lo que quieras?
Dev kulağı mı diyorsun?
La oreja de un ogro, dice usted?
- Bu onu uyandırır mı diyorsun cidden?
¿ En verdad crees que eso lo despertará?
Home Depot'un önüne çekip "Atlayın" mı diyorsun?
¿ Pasas por la plaza del pueblo y les dices que se suban a la furgoneta?
Yani, gitmeyi düşlediği partiden onu alalım mı diyorsun?
¿ Sacarlo de la fiesta con la que ha estado soñando?
Dava dosyalarını mı diyorsun?
¿ Quieres decir los archivos del caso?
Bu aramayı mı diyorsun?
¿ Te refieres a ésta?
Buna yaşamak mı diyorsun?
¿ Llamas a eso vivir?
- Lou'ya olanları mı diyorsun?
¿ Hablas de lo que pasó con Lou?
Tamam, İsa ve Superman aynı mı diyorsun?
¿ Estás diciendo que Jesús y Superman son lo mismo?
Bana mı diyorsun?
¿ Me hablas a mí?
- Sen buna moral konuşması mı diyorsun Dawn?
¿ Esta es tu idea de una charla preoperatoria, Dawn?
- Bunun dışında mı diyorsun?
- ¿ Te refieres a algo aparte de esto?
Berk'te yılanbalığı çiçeği salgını varken buradan ayrılmayı mı diyorsun?
¿ Listos para marcharnos de Berk durante un brote de viruela de la anguila?
Sen bana soytarı mı diyorsun Bruce?
¿ Acabas de llamarme capullo, Bruce? ¿ Sí?
Sen bana sıkıcı mı diyorsun?
¿ Tú me estás llamando aburrido?
- Bana mı diyorsun?
¿ Estás jugando conmigo?
Cinayet suçlamalarını mı diyorsun? Bak, çok iyi bir ceza avukatı biliyorum.
Ah, te refieres a los cargos de asesinato?
Masum bir kadınla yaptığınız Rus ruletine, adaleti sağlamak mı diyorsun?
Así que, ¿ piensas que jugar a la ruleta rusa con una mujer es "hacer justicia"?
Yani fahişelik yaptığında mı diyorsun?
¿ Cuando era tu puta, quieres decir?
Renkli cam mı diyorsun?
¿ Vidrieras, dijo?
Amerika'daki Virgin Adaları'nı mı diyorsun?
¿ Te refieres a las Islas Vírgenes de los Estados Unidos?
En iyi müşterime yalancı mı diyorsun yani?
Parece como que estás llamando mentiroso a mi mejor cliente.
Ben de, Allison, diyorsun sanmıştım.
Pensé que decías Allison.
Hadi canım. Sen buna topluluk mu diyorsun?
¿ Llama a esto una sociedad?
Ben de cinsel organımı diyorsun sandım.
Pensé que te referías a mis genitales.
Yani diyorsun ki, artık bana yardım edemezsin. Tek başıma edemem.
Así que lo que me estás diciendo es que no puedes ayudarme más.
Terfi durumunu diyorsun. Soru sormaya mı başladılar?
Su ascenso ¿ están haciendo preguntas?
Yani şablonuna bağlı hareket etmeye devam mı edecek diyorsun?
¿ Entonces crees que va a seguir con su "modus operandi"?
Biraz geri adım at, ne diyorsun?
Retrocede un poco. ¿ De qué estás hablando?
Ne diyorsun yani? Benden yana mısın?
¿ Qué está diciendo, está de mi lado?
Diyorsun ki ona sokakta rastlarsam güçleri olmayacak mı?
¿ Estás diciéndome que cuando corra tras él en la calle, no tendrá poderes?
Benim hatam mıydı diyorsun yani?
¿ Estás diciendo que fue mi culpa?
- Ne diyorsun bakalım?
¿ Qué opinas?
- Ne diyorsun babacığım?
¿ Qué opinas, papi?
Saçlarımı haftada iki kez yıkamaya karar verdim. Ne diyorsun?
Así que estoy tratando esta cosa nueva donde sólo me lavo el pelo dos veces por semana.
Şey, bebeğim, demek istediğim çocuklarımız olduğunda ve eğer olursa -... bir dakika, ne diyorsun?
Bien, cariño, sólo me refería a cuando tuviéramos y sí tuviéramos- - - Aguarda, ¿ qué estás diciendo?
Yani diyorsun ki ; Artık bir dedektif olmamalı mı?
¿ Estás diciendo que no debería seguir siendo detective?
Ne diyorsun peki? Biri kafasına silah dayayarak bunu yapmasını mı istedi?
¿ Alguien puso una pistola en su cabeza y lo forzó a hacer esto?
Bir fotoğraf tezgâhlayalım diyorsun.
Estás sugiriendo que montemos una fotografía.
Yani diyorsun ki, bu kendine yardım etmeyi amaçlayan göz kamaştırıcı grup insanların hafızasını silebiliyor.
¿ Dices que un grupo de autoayuda puede borrar recuerdos?
Görev yaptığın hapishanedeki esirler, götürülüp - öldürülüyor ve sen buna "görevimi yaptım" diyorsun.
Vistas las personas con el fin de ser sacrificados.
Ne diyorsun peki, profesyonel açıdan bir olumsuzluk var mı?
Entonces, ¿ qué crees? ¿ Es un mal movimiento profesional si lo hace?
- Bir hata yaptığımı söylüyorum. - Ne diyorsun?
¿ Qué estás diciendo?
- Ne diyorsun lan, dalga mı geçiyorsun?
- Maldito imbécil, ¿ estás bromeando?
Zamanla acım diner diyorsun yani.
¿ Estás diciendo que se vuelve más fácil con el tiempo?
Matthew Kellogg ve SadTech tarafından dava edilme olayını diyorsun sanırım.
¿ Te refieres a cómo averigüé que Matthew Kellog y SadTech presentaron una demanda contra ti?
Aaa birlikte karnımızı doyurmalıyız, ne diyorsun sen?
Tienes que compartir las cosas buenas.
Şef yalan mı söylüyor diyorsun?
¿ El Jefe mentiría sobre ello?
Yani pornocu adam hemen önümde birini bıçaklarken en sevdiğim pantolonumu giymeme rağmen altıma ediyordum çünkü sırada ben varım sandım ve sen adamla konuştun mu diyorsun?
¿ Quieres decir mientras el tipo del porno estaba apuñalando a un tipo hasta matarlo a tres metros delante de mí, y estaba teniendo un momento código marrón en mis malditos pantalones favoritos porque pensé que era el siguiente, ¿ le realicé una entrevista de campo?