Diyorsun Çeviri İspanyolca
34,037 parallel translation
- Giren diğer beyazlara ne diyorsun peki?
Así que, ¿ cómo llamas a todas las plazas para blancos?
Sanırım Kermit'e diyorsun yine de ben borcumu ödemeye hazırım.
Supongo que te estás refiriendo a Kermit, pero estoy listo para conciliar mi deuda. Dime el total.
- Ne diyorsun sen ya?
- ¿ Qué dices?
Aynı şeyi defalarca yapıyorsun ve diyorsun ki bu bok gibi bir şeye benziyor.
Cuando haces las mismas cosas un millón de veces y estas como, "Esto siempre apesta."
Buna ne diyorsun?
¿ Como la llamas?
Bana düşüncesiz mi diyorsun? Vay canına.
¿ Me estás llamando impulsiva?
Ne diyorsun sen?
- No, espere. ¿ De qué está hablando?
Sen ne diyorsun?
¿ De qué hablas?
- Rick ve ben de böyle olabiliriz diyorsun? - Evet.
¿ Rick y yo podemos ser eso?
Yani ne diyorsun?
- ¿ Qué estás diciendo?
Ne diyorsun, uh, Sen ve ben sadece arabayı alıp göle gidelim mi eski günlerdeki gibi?
¿ Qué me dices de coger el coche tú y yo e ir al lago tal y como solíamos hacer?
- Ne diyorsun?
- ¿ Qué dices?
Ne diyorsun sen?
¿ De qué estás hablando?
- Ne diyorsun sen?
- ¿ De qué estás hablando?
Benden sonraki tepki sevgilini mi diyorsun?
Ah, te refieres ¿ La miss Segundo Plato de mí? Por supuesto.
- Ne diyorsun?
- ¿ Te importaría comentar?
Ne diyorsun lan sen?
De qué demonios estás hablando?
- Ne diyorsun sen?
De qué hablas?
Ne diyorsun lan sen?
¿ De qué coño estás hablando?
- Lee'yi mi diyorsun?
- Te refieres a Lee.
Bunu bana sen mi diyorsun?
¿ Me hablas a mí de ego?
- Öyle diyorsun da...
Bueno, yo...
- Şefin eşini mi diyorsun?
¿ La mujer del chef?
- Geri vermeyelim mi diyorsun?
¿ Estás sugiriendo que nos los quedemos?
- Şey sahnesini mi diyorsun? - Evet.
- Te refieres a esa escena donde...
Öyle diyorsun da...
Bueno, me refiero...
Öyle mi diyorsun?
¿ Qué decías?
Fonso'yu diyorsun.
Hablas de Fonso.
Yani odaklanmak kolaylaştı diyorsun?
Sí. ¿ Te es más fácil concentrarte?
Sevdiğimizi iddia ettiğimiz kişilere bu kadar çok zarar veren insanlar olmamıza ne diyorsun?
¿ Qué es lo que nos para a ti y a mí para que hagamos tanto daño a los que afirmamos querer?
Onu nazikçe kovmayı mı diyorsun?
¿ Espantarle amablemente?
Çoklu görev diyorsun ha!
¡ Hablando de multitareas!
Hayatını harcadığın şeyler yüzünden sana laf etmiyorum. Ama ne zaman sana bir şey anlatmaya çalışsam gözlerini devirip, bana deli diyorsun.
Nunca me meto con lo que haces con tu vida pones los ojos en blanco y me llamas loca cada vez que intento explicarte algo.
- Tabancana "Babacık" mı diyorsun?
- ¿ Llamas "Papi" a tu pistola?
- Sen tabancana ne diyorsun?
- ¿ Cómo llamas a tu pistola?
Teşekkür ederim. Ne diyorsun?
Gracias.
Ben diyorum Ankara, sen diyorsun götüm kara.
tío.
Yani sen diyorsun ki...
Entonces lo que... estás diciendo es que...
Rüzgar eken fırtına biçer diyorsun sürekli.
Estás llorando como los pollos - cuando los van a cocinar.
Tam olarak ne diyorsun?
¿ Qué dices?
Her seferinde daha sonra gideriz diyorsun. Yine beni kandırıyor musun?
Siempre me mientes diciéndome eso.
- Neyi diyorsun?
- ¿ Hacer qué?
Sahibi olduğum başka bir bilgisayar mı diyorsun?
Dice, ¿ Si tengo otro computador?
Birileri seçim bölgelerini ekin çemberi gibi ayarlıyor diyorsun.
Dices que alguien está dividiendo los districtos de votación en círculos de cultivos.
Hepsine Pork diyorsun.
Y a todos los llamaste puerquito.
Sen inceledikten sonra birisi yerleştirdi mi diyorsun?
¿ Dice que alguien lo puso en su archivo después de que lo revisara?
Komik sahneyi diyorsun yani.
Te refieres a la parte divertida.
Ne diyorsun yani?
¿ Qué estás diciendo?
Pastayı Mindy sipariş etti mi diyorsun?
¿ Que Mindy ha pedido la tarta?
Ne diyorsun?
¿ Y bien?
- Ne? Ne diyorsun...
¿ De qué estás hablando...?
diyorsunuz 82
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
diyorum 468
diyor 1008
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorlar ki 68
diyorsun ki 51
diyorsunuz ki 20
diyorum 468
diyor 1008
diyorum sana 34
diyorum ki 259
diyorlar 355
diyor ki 279
diyorlar ki 68