Niye soruyorsun Çeviri İspanyolca
454 parallel translation
Ona karşı hislerim mi? Bunu niye soruyorsun?
¿ Umekichi tiene una hermana tan guapa?
Niye soruyorsun?
- ¿ Porqué me preguntas eso?
Niye soruyorsun ki?
¿ Porqué preguntas?
Öyleyse niye soruyorsun?
Entonces, ¿ porqué me preguntas?
- Bana niye soruyorsun?
- ¿ Por qué me lo preguntas a mí?
Bana niye soruyorsun?
¿ Por qué me lo preguntas?
- Niye soruyorsun?
- ¿ Por qué lo dices?
- Charles, niye soruyorsun bana?
- Charles, ¿ por qué lo preguntas?
- Niye soruyorsun ki?
- No es asunto tuyo.
- Niye soruyorsun
- ¿ Por qué?
Bunu niye soruyorsun?
¿ Por qué lo pregunta?
- Niye soruyorsun Johnny?
- ¿ Por qué, Johnny?
- Niye soruyorsun?
- ¿ Por qué lo preguntas?
- Niye soruyorsun?
- ¿ Por qué preguntas?
- Bizi duyduysan niye soruyorsun?
- Si Io has oído, ¿ por qué preguntas?
Niye soruyorsun?
¿ Por qué pregunta?
Şimdi, bana bunu niye soruyorsun?
¿ Por qué lo preguntas?
Niye soruyorsun?
¿ Por qué me lo preguntas?
İyi, niye soruyorsun?
- ¿ Por qué lo has preguntado?
Niye soruyorsun, meraktan mı işin yüzünden mi?
¿ Qué es esto, una entrevista o simple curiosidad?
Bunu niye soruyorsun?
¿ Por qué lo preguntas?
- Niye soruyorsun bunları?
¿ Por qué lo preguntas?
- Kimse yok, niye soruyorsun?
No quedo con nadie, mamá.
Niye soruyorsun? Umurunda mı gerçekten?
¿ Qué pasa, te interesa?
O zaman niye soruyorsun?
- ¿ Por qué te interesa?
Niye soruyorsun ki?
¿ Por qué me preguntas éso?
Niye soruyorsun?
¿ Por qué?
Niye soruyorsun ki?
¿ Por qué lo preguntas?
Niye soruyorsun?
¿ Para qué quiere saberlo?
- Niye soruyorsun bunu?
- ¿ Te pasa algo?
Bütün bunları bana niye soruyorsun?
¿ Por qué me haces todas estas preguntas?
- Adımı biliyorsan niye soruyorsun?
- Si lo sabe, ¿ por qué pregunta?
- Niye soruyorsun?
¿ Por qué quieres saber? Sólo estoy preguntando.
Niye hep böyle sorular soruyorsun?
¿ Porqué te empeñas en hacer esas preguntas?
Nasıl biri olduğunu niye bana soruyorsun?
¿ Por qué me preguntas cómo era?
- Niye soruyorsun?
Yo no pregunté.
- Niye onu soruyorsun?
- ¿ Por qué pregunta por él?
Patlatıldı mı? Niye bana soruyorsun?
¿ Por qué me preguntas a mí?
Mark mı? - Bunu niye soruyorsun?
- ¿ Por qué lo preguntas?
Lütfen Bay Kameda, söyleyin. Niye soruyorsun?
Por favor, Sr. Kameda, dígame.
Chuck-A-Luck'ı nereden duydun, Niye onun hakkında sorular soruyorsun?
¿ Dónde has oído hablar de Chuck-A-Luck? - ¿ Por qué preguntas por él?
Niye sorular soruyorsun?
¿ Por qué haces preguntas?
Aptal gibi niye, "Nereye gidiyorsunuz?" diye soruyorsun?
¿ Qué clase de idiotez es esto de quién vive?
- Niye bana bunu soruyorsun?
- ¿ Porqué me preguntas eso?
- Öyleyse niye soruyorsun?
Entonces, ¿ por qué preguntas?
Niye bana soruyorsun?
Por que me pregunta?
- Öyleyse niye ona soruyorsun?
- ¿ Por qué se lo preguntas?
Niye her seferinde soruyorsun? Biliyorsun işte...
Por qué lo preguntas todo el tiempo?
Niye böyle sorular soruyorsun?
Qué preguntas.
Niye bana soruyorsun ki o zaman?
¿ Por qué te molestas en preguntarme todo?
- Niye bana soruyorsun?
- ¿ Por qué me lo preguntas?
niye ki 276
niye sen 17
niye biliyor musun 47
niye ben 33
niye sordun 123
niye peki 16
niye mi 59
niye sordunuz 17
niye buraya geldin 16
niye ağlıyorsun 43
niye sen 17
niye biliyor musun 47
niye ben 33
niye sordun 123
niye peki 16
niye mi 59
niye sordunuz 17
niye buraya geldin 16
niye ağlıyorsun 43