English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ N ] / Nın annesi

Nın annesi Çeviri İspanyolca

4,584 parallel translation
Alan'nın annesi benim kaşar olduğumu düşünüyor.
La madre de Alan piensa que soy una ramera.
Nina'nın annesi.
La madre de Nina.
Evet, öyle olduğunu biliyorum fakat Tamara'nın annesi, herkesin sevimli olduğunu düşünür, bu yüzden o,.. ... üç kere evlenmiş ve boşanmış.
Sí, lo sé pero la madre de Tamara cree que todo el mundo es mono... por eso se ha casado y divorciado tres veces.
Nina'nın annesi de genç bir gazeteci.
La madre de Nina era una joven periodista.
Nina'nın annesi hayattayken onu görmek isteyebileceğini hiç düşünmedin mi?
¿ No crees que Nina habría querido saber que su madre estaba con vida?
Bu Havana'nın annesi.
Es la madre de Havana.
Tan'ın annesi borçları olduğunu söyledi.
La madre de Tan me dijo que tenía deudas.
Şu an Tan'ın annesi olarak özür diliyorum.
Me estoy disculpando como la madre de Tan.
- Kızınızın annesi sonuçta.
Madre de su hijo.
Onu annesi ispiyonlamış. İddiaya girerim ki o gammazın evinden kurtulabilmek için düzenli bir maaşının olmasını çok isterdi.
Su madre le delató, así que apuesto a que estaría encantado con una paga fija para salir del hogar de esa chivata.
Bir annesi olmasını hakediyor.
Se merece tener una madre.
- Şu kadın Ye Sol'ün annesi değil mi?
¿ No es la madre de Ye Sol?
Eun Sang'ın annesi ne dedi peki?
¿ Qué dijo la madre de Eun Sang?
Choi Young Do'nun babasıyla Yoo Rachel'ın annesi evleniyormuş.
¡ El padre de Young Do y la madre de Rachel se van a casar!
- Eun Sang'ın annesi misiniz?
! ¿ Es usted la madre de Eun Sang?
Vali annesi olmanın belli başlı avantajları var,... ama yalnızca...
Ser la madre del gobernador tiene ciertas ventajas, pero no solo...
- Ve annesi midesine kelepçe taktıracağını söyledi. - Iyy!
Y su madre dijo que se va a poner una banda gástrica.
Annesi babasını aldattı ve evden kovuldu.
Su madre tuvo una aventura, la echaron.
- Ne? Yalnızca Kim Tan'ın annesi olmak sana yetiyor mu?
¿ Ser la mamá de Kim Tan no es suficiente para ti?
Tan'ın annesi olduğum için.
Porque soy la madre de Tan.
Benim bildiğim Tan'ın annesi Yönetim Kurulu Başkan'ı.
La madre de Tan que conozco es la presidenta.
Eun Sang'ın annesi, bugün senden aldığım telefon beni gerçekten şaşırttı.
Madre de Eun Sang. Yo estaba muy sorprendido cuando recibí esa llamada esta tarde.
Çocuklarımın annesi.
Esta es mi esposa.
Sanığın annesi eve dönmeyen oğlunu iki ay boyunca bütün Busan'ı aradı.
La madre del acusado... Ella buscó en la ciudad por meses por su hijo desaparecido.
Bu John'un annesi ve gerçek babasının gençlik fotoğrafı.
Esta es una foto de los verdaderos padres de John, cuando eran jóvenes.
Baban ve Harry'nin annesi arasında ki ilişkiyi araştırmalısın.
- Tu padre y la madre de Harry... debes revisar su relación primero.
Harry'nin annesi, Kang Hyeon Joo, Su Yeon'ın evinde.
¿ Conseguiste algo? La madre de Harry, Kang Hyun Joo... Ahora mismo está en casa de Soo Yeon.
Dan, ben onların annesi değilim.
¡ Dan! No soy su mami.
Ayrıca annesi Vicki de tanıklığını geri çekti.
Su madre, Vicki, también se retractó de su testimonio.
- Kadın onun annesi sonuçta.
Ella es su madre.
Kızınız... Jimmie Lee'nin annesi burada mı Bay Lee?
¿ Es tu hija... ls Jimmie Lee y s madre, señor Lee?
Tyler'ın arkadaşlarından birisinin annesi.
Una de las madres de la clase de Tyler.
Bay du Pont'un annesi hayatını kaybetti.
La madre del Sr. Du Pont murió.
Ailemin kızı, kocamın karısı ve kızımın annesi oldum hep.
Yo era una hija y luego una esposa y luego una madre.
Annesi ve babası iyi insanlardı. Ama babasının işleri bozulmuştu.
Su madre y su padre eran amables, pero los suyos eran malvados.
Bence annesi onun mutlu olmasını istiyor, o kadar.
Creo que su Ma'sólo quiere que sea feliz. Sí.
Phoenix'e inip hastaneye vardığımızda annesi odasını iyice düzenlemişti...
Cuando aterrizamos en Phoenix y cuando llegamos al hospital donde su madre había arreglado la habitación muy linda...
Dünyanın en iyi annesi olacağım.
Seré la mejor mamá de todas ".
Annesi ve kardeşleri karınlarını doyurabilsin diye o aç kalırdı.
Dejaba de comer para que pudieran hacerlo su madre y sus hermanos
Karımın annesi de bizimle geliyor.
- Pero mi suegra viene con nosotros.
Hepimizin annesi ve babasını.
Padre y madre de todos nosotros.
Bazen hamsterların annesi, yavrularının tehlikede olduğunu hissettiğinde başkasının yapmasıyla katlanacakları acıyı yaşamasınlar diye onları öldürür.
Algunas veces cuando la madre siente que sus bebes están en peligro ella los mata para que no pasen por el dolor de que otro lo haga.
Elliot'ın annesi hakkında sana ne dediğini merak ediyorum.
Me pregunto qué te contó Elliot de su madre.
Annesi ölmüş, babasını yakınında istiyor.
Su madre falleció, ella lo quiere cerca.
Sean'ın annesi çok endişelendi.
La madre de Sean está muy preocupada.
Sean'ın annesi kalede benimle beraber güvende olacak, yeni bölge karargâhında.
Sean, tu madre estará a salvo conmigo en el castillo. - Esperaremos noticias tuyas.
Oliver'ın annesi.
- La mamá de Oliver.
- Delikanlının babası yoktu ve annesi... - Keşke. -... ne yapacağını bilmiyordu. Keşke oğlum aptalın teki olmasaydı.
El niño no tenía padre, y su madre... ♪ Desearía ♪... bueno, estaba desesperada.
Jack sevgili ineğiyle yeniden bir araya gelmişti. Ayrıca annesi altın bir yumurtanın alabileceği en iyi elbiseleri giyiyordu.
Jack se reencontró con su querida vaca y su madre se vestía con lo mejor que podía comprarle un huevo de oro.
Ben de "Yılın Annesi" sayılmam.
Yo tampoco soy del estilo de la Madre del Año.
Yılın annesi sayılmazdı.
Mi mamá no era perfecta.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]