Oldunuz Çeviri İspanyolca
3,687 parallel translation
Bana göre başarılı oldunuz.
Es una misión exitosa para mí.
Panayırda kendimi aptal yerine koymama engel oldunuz.
Usted evitó que yo hiciera el ridículo en la feria.
Oraya gittiniz, hepiniz "Thunderdome" oldunuz ve tutuklandınız mı?
¿ Solo fueron ahí, hicieron una "cúpula del trueno" y los arrestaron?
Ve sonra Lacey ve Nolan oraya gittiler ve hepiniz sarhoş oldunuz polise laf ettiniz ve tutuklandınız öyle mi?
¿ Y luego vinieron Lacey y Nolan y todos se emborracharon, se lo dijeron a un policía y fueron arrestados?
Böyle bir şeye tanık oldunuz mu?
¿ Viste algo de eso?
Oh, Nelson, şimdiden sevgili mi oldunuz?
Oh, Nelson ¿ En serio? ¿ Tu novio?
Bir sey hakkinda tedirgin mi oldunuz, efendim?
¿ Está nervioso por algo, señor?
Üzgünüm, diskalifiye oldunuz.
- Lo siento. Estás descalificada.
Yeom Jae Hee'nin ölümüne tanık oldunuz değil mi?
¿ Presenció usted la muerte de Yeom Jae Hui?
- Çok hoş oldunuz, hanımefendi.
- Se ve encantadora, señora.
Hayran duyulacak kadar güzel oldunuz, hanımefendi.
Creo que se ve adorable, señora.
Kendi patronunuzun ölmesine neden oldunuz.
Provocasteis la muerte de vuestro propio jefe.
Komedi ikilisi mi oldunuz?
Cambias de bando, ¿ no?
Artik kanka falan mi oldunuz yani?
Vaya, ¿ así que ustedes son como camaradas ahora?
İzninizle, çok yardımcı oldunuz Bayan...
Si me disculpan, fueron muy amables, señoritas...
Siz çok zahmetli oldunuz.
Estos niños causan muchos problemas.
Her zaman çok dürüst oldunuz. Evet.
Usted siempre ha sido muy honrado.
- Yarın akşam. Memnun oldunuz mu?
- Mañana por la noche. ¿ Contentos?
Siz benden sonra hep normal oldunuz.
Y vosotros siempre estáis detrás de mí para que sea normal, así que...
Nasıl arkadaş oldunuz ki siz?
¿ Cómo os hicisteis amigos?
Tatmin oldunuz mu?
¿ Satisfechos?
İkiniz atın üzerinde, gelin damat gibi oldunuz.
Los dos juntos en ese caballo, parecéis la novia y el novio.
Peki, ama satis tarihini erkene aldigimizdan dolayi konferans görüsmeleri maratonuna girmis oldunuz.
Bueno, como adelantamos la fecha de venta se ha metido en una maratón de llamadas en conferencia.
Bankacılarla iş yapmaya alışkın olmayan birine göre konuya hemen hakim oldunuz, Bay Savino.
Para ser un hombre que no está acostumbrado a tratar con banqueros aprende rápido,
Önce Rufus ve sen birlikte oldunuz bu yüzden Dan ve ben birlikte olamadık, ve şimdi de seninle birlikte olduğunu bile hatırlamayıp bana aşık olan adamı kıskanıyorsun.
Primero estuviste con Rufus por lo que nunca pude estar con Dan, y ahora estás celosa de que un hombre que no recuerda haberse acostado contigo esté enamorado de mí.
En sonunda "Evet" dedi ve üç ay birlikte oldunuz.
Finalmente dijo que sí. Salistéis durante tres meses.
- Buna siz sebep oldunuz.
¡ le hizo esto a ella!
Çok yardımcı oldunuz.
Ha sido de gran ayuda.
Peki ne zaman kriz yöneticisi oldunuz?
¿ Antes cuando era gestor de crisis?
Sadece bir kaç ay birlikte oldunuz.
Solo sois pareja desde hace un par de meses.
Sen ve Darrin adamı soymak..... için birlik oldunuz, birlikte çalışırken...
Así que... Tú y Darrin unieron fuerzas para ir por este hombre ; estaban juntos en esto...
- Sorun değil. Taburcu mu oldunuz?
¿ Ya te han dado el alta?
Masum olmanız sayesinde mi birlik oldunuz?
Déjame adivinar... ¿ se hicieron amigos porque los dos eran inocentes?
Kayıp mı oldunuz yoksa? Hayır, mola verdik.
- No, solo estamos... haciendo un descanso.
Evet, Charlotte King'i tamamen tanımış oldunuz.
Vale, eso es todo lo que necesitamos saber de Charlotte King.
Şimdi aslanlar oldunuz.
Ahora sois leones.
Aman çok yardımcı oldunuz.
Bueno, eso fue de gran ayuda.
- Kendiniz oldunuz, Majesteleri.
- Ser tú misma, Su Alteza.
Dost mu oldunuz yani?
¿ Es tu amigo?
Zaten oldukça yardımcı oldunuz.
Avísenme lo que necesiten de nosotros.
Peki. Fakat neden birden partiyle bu kadar ilgilenir oldunuz?
Sí, pero no había mostrado ningún interés en la fiesta...
Patronum, ne zamandan beri düzenlemelerle uğraşır oldunuz? Hemen gidin.
Tu nunca haces retoques.
Yargıcın buraya kadar gelmesine neden oldunuz. Bunun açıklamasını nasıl vereceğinizi düşünün.
Por traer al magistrado hasta aquí... deberías pensar en la forma de deshacerte de él.
Ve bu bağlamda başarısız oldunuz.
Y en ese sentido, habéis fracasado miserablemente.
Siz hiç aşırı bir kontrole sahip oldunuz mu?
¿ Sintió una excesiva abundancia de control?
Üçüncü Darbe'nin oluşmasına sen ve Birim 01 birlikte sebep oldunuz.
El resultado del Tercer Impacto, que sucedió cuando te fusionaste con el EVA-01.
Çok özür dilerim, benim yüzümden uykunuzdan oldunuz.
Perdón por mantenerlos despiertos.
Şimdi birden evin arkasında yatıp ölen yorgun iki yaşlı köpek gibi oldunuz.
Y de repente, están como dos perros viejos... arrastrados a la parte de atrás de la casa para echarse y morir.
Nasıl Louise'in bakıcı ailesi oldunuz?
¿ Cómo se convirtieron en familia de acogida para Louise?
Gelin ve damat mı oldunuz?
¿ La novia y el novio?
- Başkan oldunuz.
- Usted pasó a ser presidente.