English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → İspanyolca / [ Ö ] / Öldün mü

Öldün mü Çeviri İspanyolca

194 parallel translation
Öldün mü?
¿ Muerta?
Yaşıyor musun yoksa öldün mü?
¿ Estás vivo, o qué?
Öldün mü kaldın mı bir göreyim dedim!
Vine a ver si estabas muerto.
- Hiç öldün mü?
- ¿ Has muerto alguna vez?
Albert, öldün mü?
¿ Qué ha pasado? - ¿ Estás muerto, Albert?
- Öldün mü?
¿ Está usted muerto?
Hey, öldün mü?
Eh, ¿ estás muerto?
Öldün mü?
¿ Habéis muerto?
- Sen öldün mü?
¿ Estás muerta?
Pepito! Öldün mü?
Pepito... estás muerto.
Öldün mü?
Estoy muerto.
Öldün mü Danny?
Danny, ¿ estás muerto?
Öldün mü yoksa?
¿ Estás muerto o estás fingiendo?
Öldün mü yoksa?
¿ Estás muerto?
Hiçbir zaman öldün mü, kaldın mı bilecek kadar bile haber alamadım senden.
Ni siquiera te mantenías en contacto para decirme si estabas vivo o muerto.
Ricky, öldün mü?
Ricky, ¿ estas muerto?
Öldün mü?
¿ Estás muerto?
Walter, öldün mü?
Walter, ¿ estás muerto?
Öldün mü, sızdın mı?
- ¿ Estás muerta o sólo borracha?
- Öldün mü Sanka?
¿ Sanka, estas muerto?
- Öldün mü Sanka?
Sanka, ¿ estas muerto?
- Derice, öldün mü?
Derice, ¿ estas muerto?
Onu hayata geri döndürdü. - Daha önce öldün mü?
¿ Qué castigo es ése?
Hasta mısın, öldün mü merak ettik de.
Sólo quería saber si estabas enfermo, muerto o lo que sea.
Jack, öldün mü?
Jack, ¿ estás muerto?
Ben de, dedikleri gibi öldün mü, diye merak ediyordum.
Me preguntaba si estabas tan muerto como decían.
- Bekleyin bir dakika. Sen öldün mü?
- Espera un minuto. ¿ Te moriste?
Öldün mü, uyuyor musun?
¿ Muerto o dormido?
Yoksa, öldün mü, söyle!
¿ Cómo, muerto, pichón mío?
- Frankie? Öldün mü?
Frankie, ¿ estás muerto?
Öldün mü?
¿ Un muerto?
William? Öldün mü?
¿ Estás muerto?
Doğdun mu? Öldün mü? Hayatta mısın?
¿ Naciste vivo o muerto?
Öldün mü? Kodiak saltanatından Tyr Anasazi.
Tyr Anasazi de la manada Kodiak.
- Öldün mü sen, Bay Punch?
¿ Ha muerto, Sr. Punch? ¡ Sí!
Mektubun babana ulaşması bile iki hafta sürer. Ardından da yaşıyor musun, öldün mü tartışmaları.
Pero la nota tarda dos semanas en llegar y habrán discusiones interminables sobre si ya te matamos.
Taylor, öldün mü, duyabiliyor musun beni?
¡ Taylor, estás muerto! ¡ Vete al infierno, desgraciado!
Nihayet öldün mü ihtiyar?
¿ Estas muerto del todo, viejo?
Jakes, öldün mü?
¿ Estás muerto, Jakes?
Hiç öldün mü?
¿ Ha estado muerta alguna vez?
O kalp krizi yüzünden öldün mü?
¿ Murió de un ataque al corazón?
- Sen gerçekten öldün mü?
- ¿ Estás muerto de verdad?
Neden, öldün mü?
¿ Qué, estás muerto?
- Tamam mı? Öldün mü?
Bien, ¿ ya estás muerta?
Sen öldün mü baba?
¿ Estás muerto, papá?
Öldün mü ne yaptın?
¿ Estás vivo o no?
Freddie, öldün mü, çocuk?
Despierta.
Öldün mü?
Estás muerto?
Öldün mü yoksa?
¿ Estás muerta?
Öldün mü?
¿ Ya estás muerto?
Sadece bir kaç tane. Mick, öldün mü?
Mick, ¿ ya estás muerto?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]