Olur biter Çeviri İspanyolca
366 parallel translation
Hakkımdan feragat ederim olur biter.
Renunciaré a mi derecho.
Üstüne biraz sıva, biraz boya, biraz da toz toprak sıvadık mı herkes duvar olduğuna inanır. Pyramus'la Thisbe'nin fısıldaşacağı çatlak niyetine de....... parmaklarını şöyle yapar, olur biter.
y démosle yeso o ladrillos para..... que lo parezca ;..... y que ponga los dedos así..... para que Pyramus and Thisby murmuren.
Daha kolayı var,... barın kapısına gelirim olur biter.
Más fácil que eso, asomaré mi cabeza en la puerta de ese salón.
- Son parçayı atarız olur biter.
- Sólo tenemos que cortar la última parte.
Vassar'dan tatil için gelmiş kız kardeşin gibi davranırım, olur biter.
Haré como que soy tu hermana de Vassar que ha venido de vacaciones.
Sonra güzel bir yemekli kabul töreni olur biter.
Después, una recepción con una buena comida, y todo irá bien.
Beyaz olduğunu söylersin olur biter.
Simplemente les dices que eres blanco.
Ayrılırız olur biter. Bir daha görüşmeyiz.
.. ¡ no la volveré a ver!
O zaman ilçe makamlarına bildirirsin, olur biter.
Dígale al condado que el caso es suyo, eso es todo.
Ondan hoşlanmazsan, söylersin olur biter.
Si no te gusta, dilo.
O dönemde seni onurlandırmak için dışarıdan söylerim olur biter.
No voy a hacerte la comida como homenaje, ¿ no?
Bolca acı biber koyarsın olur biter.
Sí, si le pones muchos chiles.
bir iki cebe gireriz, olur biter...
" Mejor birlar un par de carteras
Konuyu açmazsın olur biter.
Tú sigue sacándole el tema.
İzin istersin, olur biter.
- ¿ Y qué? Pedirás permiso, ¿ no?
Hepsi bu kadarsa, El Monte polisiyle kontrol ederiz olur biter.
Comprobaremos si eso es todo con la policía de El Monte.
O zaman... ben de zinciri çekerim olur biter. - Hey!
En ese caso, tiraré de la cadena.
Yersin, olur biter.
Cómetelo.
Yakıtı kontrol ettim. Dönüşe yetecek kadar yok. Bir benzin istasyonuna çekeriz olur biter.
he calculado los tanques de combustible y no queda bastante para el regreso a casa pararemos en cualquier gasolinera y que nos llene el tanque.
Bir daha gelmeyiz, olur biter.
- No volveremos.
Eğer söyleyemiyorsan söylemezsin. O bölümü keseriz olur biter.
Tendremos que omitirlo, eso es todo.
Evleniriz olur biter.
Entonces nos casaremos.
Sınırdaki barikatlara doğru giderek nehirdeki feribot'un görevini devralırsın olur biter.
Si tienes que conducir a travez de las barricadas del borde y tomar sobre la rivera del rio, hazlo.
Eğer işe yaramazsa, sorarsın olur biter.
Y si eso no funciona, pídeselo.
57. caddede inip 30 numaralı otobüse binersiniz, olur biter.
Bájese en la Calle 57 y coja el no 30.
Artik ondan almam, olur biter.
No le compraré más.
Annene fikrimizi değiştirdiğimizi söylersin, olur biter.
Dile que cambiamos de idea.
Yüksek desibelde sorunum varsa, operaya gitmem, olur biter.
Escucho perfectamente bien. Tengo debilidad en los decibeles más altos entonces no iré a la ópera.
Geceleyin geçersin, olur biter.
Lo harás de noche.
- Ne diye çalışayım? Çalarım olur biter. Çalarım olur biter.
- ¿ Por qué molestarse?
Paranız yoksa, düğün yapmazsınız, olur biter.
No celebres nada si no tienes dinero.
Ait olduğu dosyaya koyarsın, olur biter. Alfabetik sıraya göre.
Tan sólo lo pones en la carpeta correcta por orden alfabético.
Bir haftadır yalvardığı şeyi, yaparım, olur biter.
Solo le voy a dar lo que me ha estado rogando toda la semana :
O zaman kusarsın olur biter. İçmeye devam et!
Vomita cuanto quieras, pero sigue bebiendo.
Değil mi? Anestezinin etkisi geçince ondan özür dileriz olur biter.
Podemos pedirle disculpas cuando se le pase el efecto de la anestesia.
Silahları geri veririm olur biter.
Les devolveré las armas y todas las cosas.
Hiç sorun değil. Hepsini halının altına iteriz, olur biter.
Tranquila, mujer, lo meteremos todo debajo de la alfombra.
O zaman da anlaşamazsanız... aranıza biraz mesafe koyarsınız olur biter.
Si no pueden trabajar juntos después de esto entonces tendrán que poner un poco de distancia entre ustedes.
Pencereden atarım olur biter.
La arrojaré por la ventana.
"Sadece telefonu yanıtlarsın olur biter." dedi. "Tamam. İyi." dedim.
Me dijo : "Tú sólo tienes que responder al teléfono." Eso fue todo.
Değiş tokuş ederiz, olur biter.
Así que estoy hablando de un canje parejo.
Olmazsa birkaç yüz karası, birkaç da sayı kazanırım olur biter.
Y si no, solo obtendré vergüenza y algunos golpes.
Ona gelmemesini söylerim olur biter.
Mejor le diré que no venga.
Cezanı yatarsın olur biter.
Cumples la pena y punto.
Su ısıtıcısını doldururuz olur biter.
Pon a calentar una olla.
Bu hafta deneme sürem biter ve işe başlarım. En geç bir ay sonra herşey tıkırında olur.
Esta semana lo cubro en el trabajo a más tardar en un mes, voy a estar...
İnsanlar hep aşık olur daha sonra biter.
Todo el mundo está siempre enamorándose y desenamorándose.
Gün biter, akşam olur Pencerelerin arkasında ışıklar yanar
el día desaparece, la noche se acerca aparecen luces detrás de las ventanas
Anladım. Şov biter bitmez orada olur.
El ira en cuanto acabe el programa.
Böylece daha temiz olur ve daha kısa sürede biter.
Limpiaría mejor los platos y lo harías más rapido.
Amatörce bir şey olur, ama yine krizim tutarsa yakında işimiz biter zaten.
Nos delatarías, pero si traigo los shanks igual nos van a descubrir.
biter 30
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
olur şey değil 105
olur mu 2534
olur mu öyle şey 39
olur efendim 53
olur mu hiç 40
olur tabii 48
olur böyle şeyler 121
olur şey değil 105